Manş Denizi’ndeki göçmen trafiği güzel havanın da etkisiyle yaz aylarında arttı. Fransa sahillerinden şişme botlarla Perşembe günü 200, Cuma 130 kaçak göçmen, İngiltere topraklarına ayak bastı.
İçlerinde hamile kadın, bebek ve çocukların da bulunduğu kaçak göçmenler, hükümette endişeye neden oldu. Botla denizi geçen bu kişiler kendilerine “Nerelisiniz?” diye seslenen gazeteciye “Iraklıyız” yanıtını verdi.
Önce Uganda, sonra da İngiltere’ye göç etmiş Hint asıllı bir ailenin kızı olan İçişleri Bakanı Priti Patel, donanmadan yardım istedi.
Patel, “İngilizler, 'Sınırda kontrolu yeniden sağlamak istiyoruz' dediklerinde işte bunu söylemek istiyorlar. Bu rutini durdurmak için çalışıyorum. Buna Fransa’dan gelen botları en başından durdurmak ve botlara müdahale ederek denizi geçmeye çalışanları geri döndürmek de dahil’’ şeklinde bir tweet attı. Savunma Bakanı, kaçak geçişlerin Cumartesi de devam ettiğini belirtip İçişleri Bakanı’nın yardım talebini doğruladı.
Hint asıllı Maliye Bakanı Rishi Sunak ise “İngilizler bu manzaralardan rahatsız olmakta haklı” dedi. Başbakan Boris Johnson’ın kabinesinde göçmenlerin uyumundan sorumlu İçişleri Bakanı yardımcısı, geçişleri ‘utanç verici’ olarak niteleyerek Fransa’ya bu konuda ortak çözüm için baskıda bulunacağını söyledi ve Daily Telegraph gazetesine, ‘‘Fransızlar, daha yola çıkmadan bu kaçaklara engel olmalıydı’’ dediği bir köşe yazısı yazdı.
Türkiye benzeri anlaşma arayışı
İngiltere’de, Türkiye’yle AB arasında yapılan ‘‘geri kabul’’ anlaşması modelinde bir öneri gündemde.
Daily Telegraph gazetesinde, Fransızlar’ın İngilizler’den, kendi sahillerinde yapacakları ilave gözetim için 30 milyon Sterlin talep edeceği yazıyor. Fransız İçişleri Bakanlığı, bu yıl başından Haziran’a kadar, geçen senenin 5 katı fazla sayıda şişme bot yakaladıklarını kaydetti ve ‘‘Bu ortak bir sorun ise ortak hareket etmek gerekir’’ diye konuştu.
“Bir kaç yüz kaçak kriz yaratmaz”
İngiltere’nin göçmen yanlısı sivil toplum kuruluşları ise bu durumu ‘‘yaygara’’ olarak değerlendirdi ve bunun yabancı düşmanlığını oya dönüştürme çabasından başka bir şey olmadığı görüşünü dile getirdi.
Sığınmacı Faaliyetleri yardım kuruluşunun lideri Stephen Hale, çalışmalarıyla İmparatorluk Hizmet Nişanı ödülü de almıştı. Hale, ‘‘İngiltere, küçük botlarla gelen az sayıda göçmenle krize girecek bir ülke değil’’ dedi ve hükümeti, salgının neden olduğu ekonomik krizle uğraşmaya çağırdı.
Göçmen konusu İngiltere’de, özellikle Brexit referandumunda ayrılma yanlılarının kampanya sloganlarına dönüşmüştü. AB üyesiyken eli kolu bağlı olarak gösterilen kurumların göçmen ve sınır konusunda kontrolu yeniden ele alabileceği ve politikalarını kendi belirleyeceği fikri, ‘evet’ kampanyasının kazandıran sloganı olarak değerlendirilmişti.
İngiltere’ye yapan kaçak geçişlerin milyonlarca Suriyeli’ye ev sahipliği yapan Türkiye’ye göre çok az olduğu sanılıyor. Parlamento istatistiklerine göre nüfusunun yüzde 35’inin İngiltere’de doğmamış yabancılardan oluştuğu ve belediye başkanlığını Pakistan asıllı Sadık Han’ın yaptığı Londra, bu hafta, kaçak sorununun nasıl çözüleceğini tartışacak.
