Fransız siyaseti, Müslüman Kardeşler'e mensup Fas asıllı imam Hassan Iquioussen'in sınır dışı edilmesi kararıyla hareketlendi. İçişleri Bakanı Gerald Darmanin'ın, "provokatif, antisemit, kadın erkek eşitliğine karşı ve nefret içeren söylemleri" nedeniyle imam Iquioussen'in, yargı kararı olmaksızın sınır dışı edilmesine karar vermesi ülkede hükümet ile yargıyı karşı karşıya getirdi.
Uzun süren polemiğin ardından Fransız yargısı "sınır dışı kararını askıya alınca" tartışma daha da büyüdü. İmam'ın sınır dışı edilmesi hakkındaki son kararı Danıştay verecek.
Fransa'da 28 Temmuz'dan bu yana devam eden İmam Hassan Iquioussen'in sınır dışı edilmesi kararının yarattığı tartışmalar, Fransız İdare Mahkemesi'nin aldığı karar nedeniyle yeniden siyaset gündeminde bir numaraya oturdu.
Tartışma, Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin'ın, 28 Temmuz'da Twitter hesabından paylaştığı, "Yıllardır Fransa'nın değerlerine karşı, laiklik ve kadın erkek eşitliği ilkelerimize aykırı nefret söylemi sergileyen bu imam Fransız topraklarından gönderilecek" mesajıyla başladı.
Bunun ardından İçişleri Bakanlığı, "laiklik ve kadın erkek eşitliği karşıtı, antisemit ve nefret içeren bir söylem kullanan imamın ülkesi Fas'a gönderilmesi" kararını açıkladı.
Karar üzerine yaşanan polemikler sürerken, İmam Hassan Iquioussen, AİHM ve İdare Mahkemesi'ne iki ayrı "acil gündemli" iptal başvurusu yaptı. AİHM dün bu başvuruyu reddetti. Ancak Cuma günü Fransız İdare Mahkemesi, bakanlık kararını "askıya" alınca polemik yeniden alevlendi. İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, Paris İdare Mahkemesi'nin kararını temyize götüreceğini açıkladı.
Mahkemeden "özel hayat ve orantısızlık" vurgusu
Paris İdare Mahkemesi, İçişleri Bakanlığı'nın talimatıyla İmam Hassan Iquioussen'in Fas'a sınır dışı edilmesinin "şahsın özel yaşamı ve aile hayatına orantısız bir saldırıya yol açacağı" hükmüne vardı.
Mahkeme kararında, Iquioussen'in "kadınların yeri mutfaktır" gibi kadın-erkek eşitliğine aykırı sözlerine atıfta bulunarak, karar gerekçesinde yer alan "kadınlara yönelik ayrımcılığı açık ve kasıtlı olarak kışkırtma" eylemlerinin, "şahsın normal bir aile ve özel hayat sürdürmesini englleyecek kadar ciddi ve açıkça, orantısız bir müdahaleyle sınır dışı edilmesi tedbirini haklı kılamayacağı" ifadesine yer verdi.
İdare Mahkemesi, 57 yaşındaki İmam Iquioussen'in Fransa vatandaşı olmasa da, Fransa'da doğduğu ve o tarihten bu yana Fransa'da yaşadığı, eşi, 5 çocuğu ve 15 torununun Fransız vatandaşı olduğuna vurgu yaptı.
Sosyal medyadan İmam'a destek
Sosyal ağlarda oldukça aktif olan Hassan Iquioussen'in ihraç kararı, 169 bin kişinin takip ettiği YouTube kanalı ve 42 bin abonesi olan Facebook sayfası başta olmak üzere, sosyal medya üzerinde tepki topladı.
Basın açıklaması yapan Hauts-de-France bölgesindeki 31 cami imamı, Iquioussen'in "açık bir değerlendirme hatası kurbanı" olduğuna inandıklarını dile getirdi. Faslı imam için kurulan destek komitesi, internet üzerinden imamın "dava masraflarını finanse edebilmek için" yardım kampanyası başlattı ve kampanya çerçevesinde binlerce Euro para toplandı.
Kararın hemen ardından İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada Bakan Darmanin'ın, "Antisemit ve kadın erkek eşitliğine karşı olanlarla mücadele etmek için", İdare Mahkemesi kararını Danıştay'a götüreceği açıklandı. Fransız Danıştay'ı 48 saat içinde başvuruya ilişkin kararını açıklayacak.
Faslı imamın avukatı Lucie Simon, AFP'ye yaptığı açıklamada, "Bay Iquioussen, bu davanın medyatik hale gelmesine rağmen, soğukkanlılığını koruyabildiği için Fransız adaletine teşekkür ediyor. Mahkemenin özellikle ölçülü ve yararlı bir karar almasını memnuniyetle karşılıyoruz. Mahkeme komplocu söylemleri reddetti. Adalet ve İçişleri Bakanlıkları çifte standart içinde. Bu bir hukuk zaferidir" diye konuştu.
Fransız siyasetinde polemik
Laiklik ve İslam konusunda uzun süredir bölünen Fransa'da sosyalist ve radikal sol partiler, Darmanin'ı, "bu dosyayı kendi siyasal emelleri için reklam amaçlı kullanmaya çalışmakla" suçladı. Aşırı sağ ise, "bu tür provokatif söylemde bulunan ve vatandaş olmayan imamların derhal sınır dışı edilebilmesi için yasaların değiştirilmesi gerekir" görüşünü dile getirdi.
Aşırı sağ parti Ulusal Bütünleşme (RN) yöneticisi Sebastien Chenu, "Bu kişi Fransız değil, Fransa'dan nefret ediyor. Nefret ettiği Fransa'nın yasaları onu koruyor. Bu kişinin Fransa'da hiçbir işi yoktur. Yasalar hızla değiştirilmeli" dedi.
Ilımlı ve laik söylemleriyle radikal Müslüman çevrelerin hedefi haline gelen Drancy İmamı Hassen Chalghoumi de, BFM TV'ye yaptığı açıklamada, "Mahkeme, bu imamın aile yaşamından mahrum bırakılacağı için kararı askıya aldı. Ama bu insanların yaydığı nefret söylemi nedeniyle, ben koruma altında yaşayan bir imamım. Bizim aile hayatımızı kim garanti altına alacak" sözleriyle karara tepki gösterdi.
İnsan Hakları Ligi Başkanı Patrick Baudouin ise konuyu hukuk ve insan hakları açısından değerlendirerek, "Bu kırılgan bir dosya. Dosya içinde sınır dışı etmeyi getirecek kadar radikal bir karar için güçlü veriler yok. Bir saldırı, şiddet, terör olayına ilişkin bir bağlantı yok. Bundan 10 yıl önce antisemit cümleler kullanmış. Burada ele alınabilecek tek nokta kadın-erkek eşitliğine karşı söyledikleri. Ama o sözler nedeniyle alınan karar orantılı mı bu tartışılır. İki kez Fransız vatandaşlığı istediği halde reddediliyor. Çocukları, eşi Fransız vatandaşı. İdare Mahkemesi, bu kırılgan durumu gördüğü için kararı askıya aldı diye tahmin ediyorum" dedi.
