Corona virüsü salgınının en çok etkilediği ülkelerden Fransa'da salgınla mücadele devam ederken, ülkenin uzun yıllara dayanan banliyö krizi de yeniden patlak verdi. Geçtiğimiz hafta Cumartesi gecesi, Paris yakınındaki Villeneuve la Garenne banliyösünde polisin aracıyla bir gence çarparak bacağını kırması, banliyö kıvılcımını yeniden ateşledi. Dört gecedir devam eden olaylar, önce Paris'in diğer banliyölerine, ardından da diğer kentlere hızla yayılıyor.
Bir süredir yetkililer, Corona virüsü önlemleri nedeniyle sokağa çıkma yasağının banliyölerde sorunlara neden olduğunu belirterek, bir an önce özellikle bu bölgelerde normale dönüş planlarının yapılması uyarısını yapmıştı. Ancak beklenen kıvılcım, geçtiğimiz Cumartesi günü geldi.
Cumartesi saat 22.00 sularında 30 yaşındaki bir gencin motosikletiyle giderken kırmızı ışıkta duran polis arabasının açık kapısına çarparak bir bacağının kırılması, isyanları başlattı. Gencin kırık bacakla yerde acılar içinde kıvrandığı görüntüleri içeren videonun sosyal medyada hızla yayılması, olayların diğer banliyölere sıçramasını da hızlandırdı.
Gençler, Pazartesi ve Salı gecesi de tırmanarak devam eden eylemlerde Fransız banliyölerinde senelerdir yaşanan olaylara benzer şekilde çöp bidonlarını ve araçları ateşe verdi. Polise havai fişek ve molotof kokteyliyle saldırdı. Polis ise plastik mermi ve göz yaşartıcı gazla yanıt verdi.
Pazartesi ve Salı gecesi olayın yaşandığı banliyö Villeneuve la Garenne'in yanısıra Rueil-Malmaison, Clichy, Asniers, Nanterre, Meudon, Clamart ve Genneviliers banliyölerinde de yer yer polisle gençler arasında çatışmalar meydana geldi. Villeneuve la Garenne'in hemen yakınındaki Asniers sur Seine banliyösüne sıçrayan olaylarda, banliyö gençleri bazı araçları ve büyük çöp bidonlarını ateşe verdi, belediye otobüslerinin camlarını indirdi. Daha önce de büyük eylemlere sahne olan ve polisin hedef alındığı Seine Saint Denis banliyösünde 10 kişi göz altına alındı.
Fransa'nın en yoksul semtlerini de barındıran kuzey banliyöleri Aulnay sous Bois, Clichy-sous-Bois, Montreuil, Bobigny, Courneuve, Drancy, Bondy, Villepinte ve Blanc-Mesnil'de de çatışmalar oldu. Olaylarda az sayıda kişi hafif yaralanırken, bu bölgede gözaltı olmadı.
Olaylar hafta başında, batı ve güney banliyöleri, Chanteloup-les-Vignes, Clamart, Evry'ye de sıçradı. Chanteloup-les-Vignes kentinde, bir grup, devriye polis aracını hedef alınca polis gaz bombası atarak kalabalığı dağıttı. Ancak yaralanan ya da gözaltına alınan olmadı.
Büyük kentlere doğru yayılıyor
Paris'in banliyölerinin ardından isyanlar, Lyon, Toulouse ve Strasbourg banliyölerinde de görülmeye başlandı. Lyon yakınlarındaki Rilleux-la-Pape banliyösü ile Strasbourg kentlerinde de yer yer çatışmalar yaşandı. Polis Strasbourg'da dört kişiyi göz altına aldı. İçişleri Bakanlığı rakamlarına göre, Fransa'da toplam 50 kadar kentte hafta sonundan bu yana şiddet olayları yaşandı.
Olaya ilişkin Nanterre savcılığı ve Paris polisi olarak bilinen Ulusal Polis Müfettişleri Kurumu IGPN soruşturma başlattı. Paris Emniyet Müdürü Didier Lallement, Paris ve çevresinde 27 Nisan tarihine kadar havai fişek gibi patlayıcı ve yanıcı madde satışını yasakladı.
''Sokağa çıkma yasağı getirilsin''
Aşırı sağcı lider Marine Le Pen, virüs nedeniyle cezaevlerinin boşaltılmasının, banliyö olaylarıyla ilintili olduğunu öne sürdü. Cumhuriyetçiler milletvekili Eric Ciotti, Başbakan Edouard Philippe'e olaylar daha da büyümeden, bu bölgelerde katı sokağa çıkma yasağı uygulamasına geçme çağrısı yaptı.
En karışık banliyölerden Aulnay sous Bois’ın merkez sağcı Belediye Başkanı Bruno Beschizza, olayların halen büyük isyanlara dönüşmediğini, gençlerin polise saldırmasından büyük üzüntü duyduğunu ancak, Corona virüsü nedeniyle uygulanan sokağa çıkma yasağının banliyölerde büyük sorun oluşturduğunu dile getirdi. Polis kökenli belediye başkanı bu gruplar için "Her gece polisin siniriyle oynuyorlar" dedi ve yanıcı-patlayıcı malzemeleri nereden buldukları konusunda bir araştırma yapılmasını istedi.
Paris Emniyet Müdürü Didier Lallement, Paris ve çevresinde 27 Nisan tarihine kadar havai fişek gibi patlayıcı ve yanıcı madde satışını yasakladı.
Banliyölerde neler oluyor?
Sokağa çıkma yasağına banliyölerde gece saatlerinde uyulmamaya başlandığı, özellikle uyuşturucu ticareti çeteleri gibi yasa dışı yapılanmaların sorun yaratmaya başladığı bir süredir polis sendikaları tarafından dile getiriliyordu. Sosyal dernekler ve aileler gençleri yatıştırmaya çalışsa da yoksulluğa bir de küçük sosyal konutlarda eve kapanma eklenince olaylar patlak verdi. Banliyölerdeki suç oranını azaltmak için bölgeye gönderilen yoğun polis sayısı ve bu polisin banliyö gençlerine yönelik yer yer orantısız güç kullanması da olayların büyümesine neden oldu.
İkinci evi olan ya da Paris ve civarında geniş evlerinde yaşayan Parisliler'in yanında, küçük sosyal konutlarda bir aydır kalabalık halde bir arada yaşayan banliyö sakinleri, Corona virüsü nedeniyle getirilen sokağa çıkma yasağından en çok etkilenen kesim. Pek çok kişi Fransa'da tele-çalışma yöntemi ile evlerinde çalışmaya devam ederken, küçük apartmanlarda yaşayan banliyö halkının önemli bir bölümü, ağır işleri yaptığı için sabahları kalkıp, toplu taşım araçlarıyla işlerine gitmek zorunda kalıyor.
Polis sendikaları ne diyor?
Bu ortamda "bir kıvılcımın" yeterli olduğuna dikkat çeken polis sendikaları, Ramazan ayının yaklaşmasıyla gece sokağa daha çok çıkılacağına da işaret ederek bir haftadır hükümeti uyarıyordu. Synergie Polis Sendikası Başkanı Patrice Riberio, "Zaten gergin olan durumun kontroldan çıkması riski var. Uyuşturucu çeteleri, polise saldırarak ticaretlerini sürdürme ortamı yakalamak istiyorlar" dedi.
Alliance Polis Sendikası da, "Devlete mektup" başlıklı yazılı bir açıklama yaparak, "Devlet, Cumhuriyet'in kayıp topraklarını yeniden kazanmalıdır. Ama şu anda verdiği tek mesaj, salgın nedeniyle cezaevlerini boşaltmak için ufak suçluları dışarı salmaktır" ifadelerine yer verdi.
İçişleri Bakanlığı sözcüsü Camille Chaize, sokağa çıkma yasağı nedeniyle basit suçlarla trafik suçlarının azaldığını, bu saatlerde olayın büyümesi durumunda banliyölere müdahale edebilecek 19 bin kişilik hazır polis gücünün bulunduğunu açıkladı. Sözcü, "Ancak şu anda banliyölerde yaşanan olaylar henüz çok endişe verici seviyede değil" dedi.
İçişleri Bakanlığı rakamlarına göre, Fransa'da toplam 50 kadar kentte hafta sonundan bu yana şiddet olayları yaşandı.