Erişilebilirlik

Fransa’da yeni Göç Yasası Senato’dan “sertleştirilerek” geçti


Fransız Senatosu’nda Genel Kurul’da 4 gece, 5 gün süren, kimi zaman hararetli tartışmalara sahne olan görüşmeler sırasında; Senato’da çoğunluğu elinde tutan sağ ve merkez muhalefet, göç reformunu ciddi değişiklikler yaparak tersine çevirmeyi başardı.
Fransız Senatosu’nda Genel Kurul’da 4 gece, 5 gün süren, kimi zaman hararetli tartışmalara sahne olan görüşmeler sırasında; Senato’da çoğunluğu elinde tutan sağ ve merkez muhalefet, göç reformunu ciddi değişiklikler yaparak tersine çevirmeyi başardı.

Fransa İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Fransa’ya göçmen kabulünü daha da zorlaştıran yeni Göç Yasası, Fransız Senatosu’nda kabul edildi. Düzenlemenin görüşmeleri sırasında, muhalefetteki sağ ve aşırı sağın daha da sert hükümleri kabul ettirmesiyle yasada radikal değişiklikler yapıldı.

Yasa 11 Aralık’ta parlamentonun alt kanadı Ulusal Meclis’te de ele alınacak. Göçmen dernekleri, yasanın geçmemesi için Ulusal Meclis önünde protesto gösterilerine hazırlanıyor.

Fransa’daki Türk göçmen derneği Türkiyeli Yurttaşlar Meclisi (ACORT), “sosyal sorunları yok sayan hükümetin, bu sorunlara günah keçisi arayan bir çıkışla” yasayı getirdiğini savunuyor ve 11 Aralık’ta Ulusal Meclis önündeki gösterilere katılarak bu yasayı protesto edeceklerini açıkladı.

Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, ülkedeki sosyal kargaşa ve uluslararası gündem nedeniyle yıllardır erteledikleri yeni Göç Yasası’nı sonunda parlamento gündemine getirdi.

Fransız Senatosu’nda Genel Kurul’da 4 gece, 5 gün süren, kimi zaman hararetli tartışmalara sahne olan görüşmeler sırasında; Senato’da çoğunluğu elinde tutan sağ ve merkez muhalefet, göç reformunu ciddi değişiklikler yaparak tersine çevirmeyi başardı. Tasarı, Genel Kurul’da 115’e karşı 210 oyla kabul edildi.

Belgesiz göçmenlere ücretsiz sağlık hizmeti kaldırıldı

Genel Kurul’da sağ parti Cumhuriyetçiler (LR) ile merkez sağ işbirliğiyle, metnin içeriğinde göçmenler aleyhinde önemli değişiklikler yapıldı. Ülkenin ihtiyacı olan, turizm, servis, sağlık sektörü gibi meslek gruplarında belgesiz çalışanların otomatik olarak durumlarının yasallaştırılmasını içeren tartışmalı 3.madde kaldırıldı. Fransa’da belgesiz kalan göçmenlerin sağlık giderlerinin devlet tarafından karşılanmasını içeren düzenleme yasadan çıkarıldı.

Yabancı ebeveynlerden doğan çocukların 18 yaşına geldiklerinde otomatik olarak Fransız vatandaşlığına geçmesini düzenleyen madde de kaldırıldı. Ülke topraklarında kaçak kalanlar için yeni bir suç tanımı yapılarak, “yasadışı ikamet suçu” kavramı yasa metnine eklendi. Sosyal haklara erişim ve “aile birleşimi” hükümleri de zorlaştırıldı.

Yasanın Senato görüşmelerinin ardından sağ ve aşırı sağ “zafer” ilan ederken, hükümetin getirmediği bu değişikliklere izin veren İçişleri Bakanı Darmanin, “Metin tamamen hükümetin metni olmasa da, kabul edilmesinden memnunum” dedi. Yasa metni yeni haliyle, 11 Aralık'tan itibaren Ulusal Meclis'te milletvekilleri tarafından tartışılacak. İktidar partisi Renaissance grubunun sol kanadı, metni yeniden dengelemeye çalışacak.

Yasa metnini ve Senato’daki görüşmeleri VOA Türkçe’ye değerlendiren Fransa’daki Türk göçmen derneği Türkiyeli Yurttaşlar Meclisi (ACORT) yöneticisi Ümit Metin, “yasanın genel amacı burada bulunan göçmenlerin hayatlarını daha da zorlaştırmak. İkincisi de yeni duvarlar örülmesi ve ilticaya başvuracak insanların haklarını kısıtlamaktır” dedi.

Yasayla neler değişiyor?

Senato’daki görüşmeler sırasında itirazları yükselten bir başka değişiklik de, göçmenlerin sağlık masraflarının yüzde 100 devlet tarafından karşılanmasını içeren maddenin düşürülmesi oldu. Devlet Tıbbi Yardımı (AME) adı verilen bu düzenlemenin kaldırılmasının yanısıra; bir göçmenin ‘konut yardımı’ (APL) ve ‘aile yardımı’ (CAF) gibi yardımlardan yararlanabilmesi için, ikametlerini kanıtlamaları istenen 6 aylık süre de 5 yıla çıkarıldı. Yani, bir göçmen ancak 5 yıl ikamet ettikten sonra Fransız devletinden konut ve aile yardımı talep edebilecek.

Ümit Metin, “Uzun zamandır tüm hakların kaldırılması, aşırı sağcı Marine Le Pen’in partisinin dile getirdiği bir talepti bu. Ancak, bu talep hiç ciddiye alınmadı, hayata geçirilebileceği hiç düşünülmedi. Ama hükümet, sağ ile birlikte yeni bir koalisyon kurma hedefiyle buna izin verdi. Kendi hazırladığı metinde bulunmasa bile, hükümet sessiz kalarak onaylamış oldu” dedi.

Metin, Ulusal Meclis’te azınlıkta olan ve yasaları KHK ile oylanmadan geçiren hükümetin “gelecekte bir sağ koalisyon kurabilmenin zeminini oluşturmak amacıyla” bu değişikliklere sessiz kaldığı görüşünü dile getirdi.

Tartışılan “3. Madde” düşürüldü

Tasarının en çok tartışılan ve "işgücü sıkıntısının yaşandığı mesleklerde çalışanların, yasal açıdan düzenli hale getirilmesini” öngören 3. maddesi de düşürüldü. Bunun yerine, işgücü açığı olan mesleklerde çalışan belgesiz işçilerin “istisnai” bir şekilde yalnızca “bir yıllık” oturma izni alabilmelerini içeren düzenleme getirildi. Oturum izni talebi, işverenin onayı olmaksızın işçi tarafından yapılabilecek ve izin valilik tarafından verilecek.

Bu düzenlemeyi değerlendiren ACORT yöneticisi Ümit Metin, “3. madde göçmenlere olumlu olarak gösterilen bir maddeydi. Eleman eksiği olan, ihtiyaç duyulan bazı mesleklerde, resmi oturumu olmayan göçmenlerin geçici olarak oturum almasını içeren bir maddeydi. Yaklaşık 10 bin kişiyi kapsayan bir düzenlemeydi. Halbuki 600 bin kağıtsız insan var. Bunların çoğunun burada olduğunu ve çalıştıklarını da biliyoruz. İnşaat sektörü, restorasyon ve turizm sektöründe çalışıyorlar. Biz bu düzenlemeyle ‘kullan-at göçmen” statüsü getiriliyor diye eleştiriyor, uzun süreli oturum verilmesini istiyorduk. Ancak bu düzenleme bile fazla geldi” görüşünü dile getirdi.

Bu maddenin çıkarılmasına iktidar partisinin sol kanadı ve sol partiler de karşı çıkıyor. Yasa üzerinde çalışan iktidar milletvekili Sacha Houlie, “3. maddenin milletvekilleri tarafından yeniden yasaya yazılacağına garanti veriyorum” diyerek, metnin Genel Kurul’da eski haline getirileceğinin sinyallerini verdi.

“Tehlikeli yabancıların” sınırdışı edilmesi

Yasayla getirilen önemli bir değişiklik de, “tehlikeli yabancıların” sınırdışı işlemlerinin basitleştirilmesi. Yasa, hakkında sınırdışı kararı verilen göçmenlerle ilgili kararın (OQTF) daha etkin uygulanabilmesi için; “bu uygulamanın 13 yaşından önce gelen ya da 20 yıldan fazla Fransa’da bulunanlar” için uygulanmamasını içeren tüm koruyucu düzenlemeleri kaldırıyor. Hükümet bir göçmenin sınırdışı edilmesini düzenleyen kurallara, "Cumhuriyet ilkelerinin kasıtlı ve özellikle ciddi şekilde ihlali" suçunu da ekledi. Bu madde, Fransa’da 3 yıldır, haklarında sınırdışı kararı alındığı halde, cihatçı teröristlerin Fransa topraklarında kalarak öğretmenleri öldürmesinin ardından, cinayetlerin toplumda yarattığı öfkeye yanıt vermek amacıyla hazırlandı.

Devlet Tıbbi Yardımı (AME) adı verilen bu düzenlemenin kaldırılmasına hükümet karşı çıkıyor. Bu maddenin kaldırılması ve yerine yalnızca “acil servis hizmetlerinin karşılanması” ifadesinin getirilmesi, sol görüşlü seçilmiş yetkililerin yanısıra birçok sağlık çalışanı ve dernek arasında öfkeye yol açtı.

VOA Türkçe’ye değişiklikleri değerlendiren Paris’teki göçmen derneği Türkiyeli Yurttaşlar Derneği (ACORT) yöneticisi Ümit Metin de hastalıklar ve hamilelikle ilgili bakımı, aşıları ve koruyucu hekimlik muayenelerinin devlet tarafından karşılanmasını kaldıran bu düzenlemenin “göçmenlerin hayatını tehlikeye attığı hatta onları ölüme terk edeceği” tehlikesine dikkat çekti.

İltica sisteminde reform

Hükümet, yeni yasayla, İkamet ve İltica Hakkı Kanunu’nda değişiklikler yaparak; sığınma başvuru prosedürlerini hızlandırmayı, aynı zamanda hakkında sınırdışı kararı alınan kişileri daha hızlı bir şekilde sınırdışı etmeyi amaçlıyor. Senatörlerin oyladığı tasarıyla, illerde sığınmacıların tüm işlemlerini yürütecek bir "Fransa Asile/Fransa Sığınmacılar" bürosunun oluşturulmasına olanak tanıyor. Yani metinle,ilk sığınma başvurusu reddedilen göçmen hakkında derhal sınırdışı kararı verilebilmesi ve bu karara itiraz edilebilecek prosedürlerin sayısını azaltıp, süreçlerin de hızlandırılması öngörülüyor.

Yasanın 13. maddesiyle, oturma izni verilmesi, “Cumhuriyet ilkelerine saygı” şartına bağlanıyor. Ancak maddenin muğlak olması nedeniyle, Anayasa Konseyi'nin yasayı iptal etmesini önlemek için hükümet bu tanımı “kişi özgürlüğü, ifade ve vicdan özgürlüğü, kadın erkek eşitliği, insan onuru, Anayasa’nın 2. maddesinde tanımlanan Cumhuriyetin ilke ve simgeleri" diye detaylandırıyor.

Ümit Metin, bu yasanın aşırı sağın uzun süredir yapmak istediği “bir Fransızlar var, bir de diğerleri” söylemini hayata geçirdiğini savunarak, yasayı protesto edeceklerini, Türk göçmenlerin de bu konuda duyarlı olması gerektiğini sözlerine ekledi:

“Biz bu konuda başından itibaren tüm göçmen dernekleri, insan hakları ve sendikaları içeren bir kollektif içinde yer alıyoruz. Bu sorun tüm Fransız demokrasisini, tüm insanlığı ilgilendiren bir sorun. O nedenle bu çalışma içinde ACORT olarak bulunuyoruz. Bizim buradaki çağrımız Türk göçmenlere. Bu yasalar beni ilgilendirmiyor demesinler. Bizim kolektif içinde yapacağımız yürüyüşlere faaliyetlere katılmaya çağırıyoruz. 11 Kasım’dan itibaren bu yasa Millet Meclisi’ne gelecek, biz de Meclis önünde protesto edeceğiz. Türk göçmenleri de Meclis önünde buluşmaya katılmaya çağırıyoruz.”

Forum

XS
SM
MD
LG