Fransa Dışişleri Bakanı Jean Yves Le Drian'ın İsrail'in mahellerinde çıkan çatışmalara dikkat çekerek, "Eğer İsrail devleti yanında bir Filistin devleti olmazsa bunun İsrail içinde ciddi bir apartheid riski oluşturacağı" açıklaması, iki ülke arasında ipleri gerdi. Le Drian'ın sözlerine öfkelenen İsrail yönetimi, Fransa'nın Tel Aviv büyükelçisini Dışişleri Bakanlığı'na çağırdı. BM İnsan Hakları Yüksek Komitesi, çatışmalarda yaşanan hak ihlallerinin yanı sıra "krizin uzamasının yapısal nedenlerinin" soruşturulması kararını onayladı.
Fransız bakan Le Drian, LCI haber kanalı ile RTL Radyosu ve Le Figaro gazetesinin ortak konuğu olduğu bir programda, Filistin ile İsrail arasında yeniden şiddetlenen çatışmaları değerlendirdi. Le Drian, yaşanan krizden büyük dersler çıkarılması gerektiğini belirterek, "Çok sayıda kişi, İran, Irak, Suriye gibi krizlerin bölgede Filistin-İsrail sorununu söndüreceğini düşünüyorlardı. Bunu savunan herkes yanıldı. Çatışmalar yeniden şiddetli bir şekilde başladı. Bu bize artık politik bir sürecin uygulamaya konması konusunda önemli bir uyarıdır" dedi.
Fransa'nın bölgede "iki devletli çözümü" desteklediğinin altını çizen Le Drian, İsrail devletinin yanısıra bir Filistin devleti de kurulmazsa, bunun "İsrail'de apartheid (ayrılıkçı sistem) sistemi yaratma riski taşıdığını" söyledi:
"Bu krizde beni en çok şaşırtan, İsrail'de çatışma olması. İsrail kentlerinde, topluluklar arasında çatışma oldu. Size Ramallah'tan değil, İsrail'in kentlerinden söz ediyorum. Ve bu yükseliyor, İsrail'de bu ilk defa oldu. Bu bize gösteriyor ki, iki ülke arasında iki devletli çözüm dışında başka bir çözüme gidilirse, bu çok uzun süreye dayanan bir apartheid'in bileşenlerine sahip olacağımızı gösteriyor. Bu durumdan kaçınmamız lazım. Çok güçlü bir apatheid riski var. Eğer iki devletli bir çözüme gitmezsek, hatta mevcut statüko'yu bile korursak bu risk çok yüksek."
Joe Biden'ın "iki devletli çözüm" vurgusu
ABD'nin geçtiğimiz 4 yıl boyunca iki devletli çözümden uzaklaştığını ancak yeni başkan Joe Biden'ın yeniden bu çözümü desteklediklerini açıklamasının önemine işaret eden Le Drian, "Avrupa 4 yıldır tek başına uluslararası dosyalarda çok taraflılığı savundu. Şimdi Amerika yeniden geliyor. Bu demektir ki yarın, küçük adımlarla politik girişimler başlatılmalı. Yani sınırları belirlenen ve korunan iki devletli çözüm çerçevesinde karşılıklı bir güven ortamı oluşturulmalı" diye konuştu.
İsrail'den diplomatik tepki
Le Drian'ın bu sözlerine İsrail yönetiminden sert tepki geldi. İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, bu sözlerin "ikiyüzlü ve aldatıcı bir ahlak dersi" niteliğinde olduğunu söyledi. Bu sözlerin ardından İsrail Dışişleri Bakanlığı, Le Drian'ın açıklamalarına tepki olarak, Fransa'nın İsrail büyükelçisini açıklama yapmak üzere Dışişleri'ne çağırdı.
İsrail Dışişleri Bakanı Gabi Aşkenazi, Fransa'nın İsrail Büyükelçisi Eric Danon'a Dışişleri Bakanı Le Drian'ın sözlerinin "kabul edilemez, temelsiz ve gerçeklerden kopuk" olduğunu belirtti.
İsrail Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Lior Haiat da, "İsrail'in dostlarından, yurtdışındaki aşırılık yanlılarının, İsrail ve Yahudi karşıtlarının faaliyetlerini güçlendirmemek için, sorumsuzca konuşmamasını beklediklerini" dile getirdi.
BM İnsan Hakları Konseyi'nden soruşturma kararı
Merkezi Cenevre'de bulunan BM İnsan Hakları Konseyi, Perşembe günü yaptığı olağanüstü toplantıda, İslam İşbirliği Teşkilatı Koordinatörü Pakistan'ın girişimi üzerine, "Gazze ve bölgesinde son haftalarda gerçekleşen bombardımanların ardından yaşanan insan hakları ihllalerinin" ve "gerilimin uzamasının yapısal nedenlerinin" araştırılması için bir soruşturma açılmasını kararlaştırdı.
Cenevre'de düzenlenen olağanüstü toplantıda, işgal altındaki Filistin topraklarında ve İsrail'de Nisan ayından bu yana işlenen insan hakları ihlallerine ilişkin "bağımsız ve kalıcı bir uluslararası soruşturma komisyonu" kurulmasını içeren karar kabul edildi. Kararla, ilk kez gerilimin “temel nedenlerinin” de araştırılması talep edildi. Pakistan'ın inisiyatifi ile hazırlanan karar 9'a karşı 24 oyla kabul edildi. Aralarında Fransa'nın da bulunduğu 14 ülke ise çekimser oy kullandı. BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michele Bachelet de soruşturma talebi içeren kararı destekledi.