Fransa’da çarşaflı bir kadının, bir banliyö treni ile Paris’e gelirken, “Allahu ekber” diye bağırarak, “Her şeyi patlatacağız” tehdidinde bulunduğu bildirildi.
Başkentte garı boşaltan polis, tren Paris’e ulaşınca, kadından ellerini havaya kaldırarak teslim olmasını istedi. Kadın talimata uymayınca, iki polisin ateş ederek, şüpheliyi karnından yaraladığı açıklandı.
Yaralı olarak hastaneye kaldırılan kadının durumunun ağır olduğu ve hayati tehlikesinin sürdüğü kaydedildi.
Edinilen bilgilere göre bu sabah saat 9.30 sularında, çarşaflı bir kadın, güney banliyölerini Paris’e bağlayan trene, Val de Marne durağından binerek Paris yönüne hareket etti.
Tren Paris’e yaklaşırken kadın, Villeneuve le Roi durağında, yolcuları tehdit etmeye başladı.
Polis kaynaklarına göre, kadın “terörizme övgü yaparak”, ve birden fazla defa “Allahu ekber” diyerek, üzerinde patlayıcı olduğu ve “herkesi patlatacaklarını” söyledi.
Bunun üzerine yolcular “Polis Acil” hattını arayarak, şüpheli bir şahsın trende tehditler savurduğunu bildirdi.
Hamas’ın 7 Ekim saldırısı ve İsrail’in Gazze’deki Hamas hedeflerine bombardımanının ardından “Vigipirate” terörle mücadele planını yeniden devreye sokan Fransa’da polis, trenin Paris içindeki ilk durak olan François-Mitterrand istasyonuna gelmesini bekledi.
İstasyonu boşaltan ve Paris’e ulaşır ulaşmaz trendeki tüm yolcuları tahliye eden polis, ellerini ısrarla cebinde tutan kadından “ellerini havaya kaldırmasını ve teslim olmasını” istedi.
Olay yerine gelen savcılık makamı, emirlere uymayı reddeden ve kendini havaya uçurmakla tehdit eden kadının polis memurlarının açtığı ateş sonucu karnından yaralandığını bildirdi. Durumu ağır olan şüphelinin hastaneye kaldırıldığı ve hayati tehlikesinin sürdüğü belirtildi.
İstasyonda patlayıcı bulunmadığından emin olmak için, olay yerine köpek ve mayın temizleme ekipleri geldi. Garda herhangi bir patlamanın yaşanmadığı ve kadının üzerinde de bomba olmadığı açıklandı.
“Cihatçı çağrışımlar içeren saldırgan açıklamalar”
Hükümet sözcüsü Olivier Veran bugün yaptığı açıklamada, şüpheli kadının “tüm vücudunu kapatan bir çarşaf giydiğini” ve ilk olarak "cihatçı çağrışımlarla saldırgan yorumlar yaparken" görüldüğünü açıkladı. Veran, açıklamalarının yolcuları endişelendirdiğini ve en az 3 kişinin polis acil hattını arayarak ihbarda bulunduğunu söyledi.
Paris savcılığı da olaya ilişkin iki ayrı soruşturma başlattığını duyurdu. “Şiddeti övme”, “ölüm tehdidi” ve “kamu otoritesi temsilcisini, görevini yerine getirmesini engellemek amacıyla korkutma” gerekçesiyle açılan ilk soruşturma Paris adli polisine verildi.
İkinci soruşturma ise, ateş eden polisler aleyhinde ateşli silah kullanımıyla ilgili, “kasıtlı şiddet olup olmadığının” anlaşılması amacıyla açıldı. İkinci soruşturma da polislerin polisi olarak bilinen “Ulusal Polis Genel Müfettişliği’’ne emanet edildi.
Paris sokaklarına “Davud yıldızı” damgası
Bir taraftan terör saldırısı olabileceği korkusu sürerken, diğer yandan bu sabah Parisliler, bazı binaların duvarlarına Yahudi dininin sembolü “Davud yıldızının” çizildiğini gördü. Dün gece Paris’in 14’üncü bölgesindeki bazı binaların kapısına ve duvarlarına, banka ve işyerlerine 60 kadar Davud yıldızı çizildiği tespit edildi.
Bazı Parisliler, İkinci Dünya Savaşı’nda başkent mahallelerinde yaşananları hatırladıklarını belirterek, “aynı şeyleri yeniden yaşıyor olmanın şoku içindeyiz” dediler.
Paris savcılığı, “ırk, etnik köken veya din nedeniyle, başkalarının mülküne zarar verilmesi” iddiasıyla soruşturma başlattı.
Ortadoğu ve terör cinayetleri
2025 yılında tüm Fransa’da büyük sarsıntı yaratan Charlie Hebdo ve Bataclan saldırılarından bu yana hükümet, terör saldırılarıyla ilgili “Vigipirat Planı” uyguluyor.
Ortadoğu'da Hamas ve İsrail saldırılarıyla binlerce sivilin ölmesinin ardından hükümet, Gazze Şeridi’nde yaşananların Fransa içinde çatışmalara yol açmasından büyük endişe duyuyor.
Özellikle 2020’de tarih öğretmeni Samuel Paty’nin sınıfında “Hz. Muhammed karikatürlerini gösterdikten sonra” öldürülmesi ve geçen hafta Arras Fransızca öğretmeni Dominique Bernard’ın “cihatçı bağlantıları olan bir genç’’ tarafından bıçaklanması sonrasında Fransa, “terör saldırısı” riskine karşı önlemlerini yoğunlaştırdı.
Tüm okullar, dini mekanlar ve ibadethaneler önündeki güvenlik önlemleri arttırıldı. Sentinelles Operasyonu yeniden uygulamaya konarak, büyük şehirlerde askerin de gerekirse müdahale etmesi uygulamasına dönüldü.
Filistin yanlısı eylemler “kamu düzenini bozma riski nedeniyle” önce tümüyle yasaklandı; ancak yargının müdahalesiyle bu yasak, “valilerin kanaatine” bırakıldı.
İstihbarat birimlerinin notu
Fransız istihbarat servisleri, Hamas'ın İsrail'e saldırısının ve İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki Hamas hedeflerine bombardımanının, Fransa'da radikal çevreler ve cihatçı hareketin sempatizanları arasında bir yankı yaratıp yaratmayacağını inceleyerek, hükümete bu konuda bir bilgi notu sundu.
El Kaide’nin 13 Ekim’de, kendi iletişim kanalları aracılığıyla, küresel cihadın genişletilmesi çağrısında bulunduğu ve burada doğrudan Fransa’yı da hedef gösterdiğine dikkat çeken istihbarat birimleri, “Fransa sokaklarında yapılan eylemlerde Hamas'ın terörist eylemlerine değil, her şeyden önce Filistin davasına destek verildiği, bayrakların Filistin'in renklerinde, sloganların ise Filistin halkına destek ağırlıklı olduğunu, sosyal ağlarda veya şifreli mesajlaşma gruplarında İsrail'e şiddet konuşulsa da, daha çok ‘Filistin halkına maruz görülen muamele ve kadere karşı öfkenin dile getirildiğini” rapor etti.
Fransız istihbaratı, Hamas'a verilen desteğin İngiltere’de olduğu gibi açık bir şekilde görülmediğini, “21 Ekim'de Londra'da yaklaşık 300 bin kişilik bir kalabalığın merkezinde Hamas bayraklarının görüldüğünün” altını çizdi.
İstihbarat birimleri, buna rağmen “terör alarmının” zaten en yüksek seviyede olduğunu, son gelişmelerin ardından önlemlerin daha da sıkılaştırıldığını kaydetti.
Forum