Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un talimatıya, İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan yeni "Kontrollü Göç ve Etkili Sığınma Hakkı Yasası" Bakanlar Kurulu gündemine geldi. Yasa tasarısıyla bir göçmen ya da mültecinin Fransa'ya girişi ve dosyasının değerlendirilmesine ilişkin yıllar alan süreç 6 aya indiriliyor, adli tutukluluk süreleri uzatılıyor. Yasa, iktidar partisi dahil sağ ve sol tüm partilere mensup milletvekilleri tarafından 'farklı gerekçelerle' sert bir dille eleştiriliyor.
Bakanlar Kurulu'na sunulan yasayla, göçmen ve sığınma başvurularına sıkı bir çerçeve getiriliyor. Prosedür sertleştirilirken, sınır dışı işlemleri de hızlandırılıyor.
Bakanlar Kurulu'na sunumunun ardından açıklama yapan İçişleri Bakanı Gerard Collomb, Avrupa'daki uygulamaları da gözönünde bulunduran "dengeli" bir yasa getirdiklerini savundu. Collomb, "Bu yasayla sığınmacıların Fransa rüyasının kırılmamasını, bizim de onları daha iyi ağırlayabilmemizi hedefliyoruz" dedi.
İktidar, sağ ve sol muhalefet eleştiriyor
Yasaya sol muhalefet "fazla sert" olduğu, sağ muhalefet ise "yeterince sert tedbirler alınmadığı" gerekçesiyle karşı çıkıyor. İktidar Partisi La Republique en Marche / Cumhuriyete Yürüyüş (LREM) milletvekillerinin bir bölümü de yasa tasarısının bazı maddelerinin kabul edilemez olduğunu dile getiriyor. Yasanın Nisan ayında Meclis gündemine getirilmesi bekleniyor.
Yasa tasarısı neler getiriyor?
● Belgesiz göçmen ya da mültecilerin 16 saat olan kimlik kontrolü tutuklamalarını 24 saate yükseltiyor. Böylece tehlikeli kişilerin erkenden salıverilmesinin önüne geçilmesi hedefleniyor. Dönemin Başbakanı Manuel Valls'in getirdiği değişiklikle 2015 yılından bu yana "Fransa'da belgesiz ve onaysız kalmak" bir suç teşkil etmiyor.
● Uzun vadeli idari gözaltı getiriliyor. Başvurusu kabul edilmeyen kişilerin sınır dışı edilmesi için uygulanan idari tutuklama süresi 45 günden 90 güne çıkarılıyor ve bu sürenin 3 kez yeniden uzatılabilmesi olanağı getiriliyor. Bu maddeyle de sığınma talebi reddedilen kişinin ayrılışının kolay planlanması ve geri gönderilen ülkeyle müzakerelerin kolaylaştırılması hedefleniyor. Ancak sağ muhalefet bunun için sürelerin uzatılmasını yeterli görmüyor, tutukluluk sürecindeki uygulamaların da güçlendirilmesini istiyor.
● Sığınma başvuruları hızlandırılıyor. Bir yabancının Fransa'da Mülteci ve Vatandaşlık Koruma Bürosu'na (OFPRA) sığınma talebinde bulunması için 120 gün süre veriliyor. Ardından da karara itiraz etmek için bir ay süre tanınıyor. Yeni tasarıyla, başvuru süresi 90 güne, itiraz süresi de 15 güne indiriliyor. Mülteci hakları alanında uzmanlaşan avukatlar, bu maddeye sert eleştiri getiriyor. Sığınmacıları savunan Avukatlar Birliği ELENA üyesi Olivier Brisson, Le Figaro gazetesine yaptığı açıklamada, bu sürelerin "son derece kısa olduğunu ve sığınma talebinde bulunanlara hazırlanmaları için yeterli zaman tanınmadığını" belirtti.
● Yasa tasarında getirilen bir başka değişiklikle, tehlikeli bir profile sahip olduğu düşünülen şahısların sığınma başvurusu yapmaları, Kosova ya da Arnavutluk gibi güvenli ülkeler listesinde bulunan ülkelere sınır dışı edilmelerini engelleyemeyecek. Bu maddeyle de mafya vari suç şebekelerinin sızmasının önüne geçmek ve terörle mücadele hedefleniyor.
● Mülteci başvurusunda bulunanlara video-konferans yoluyla duruşmaya katılması uygulaması getiriliyor. Avukatların en sert eleştirildiği maddelerden birisi olan bu uygulamayla, başka illerdeki mültecilerin, Paris'e getirilirek mahkemeye çıkarılmasına son verilmesi hedefleniyor. Avukatlar, bu maddeyle sığınmacıların hiç hakim görmeden sınır dışı edilebilmeleri tehlikesini içerdiğini dile getiriyor ve zaten durumu kırılgan olan mültecilerin daha da güç durumda kalacaklarını savunuyor. Hakimlerin bir bölümü avukatların bu endişesine katılırken, bir bölümü ise, "video-konferans sırasında avukatlarının bulunması şartıyla uygulamanın pratikte faydalı olabileceği" görüşünü savunuyor.
● Sığınma hakkı reddi Fransa'dan ayrılma zorunluluğunu getiriyor. Daha önce Senato tarafından önerilen bu uygulama da, red sürecinin ardından mültecilerin halen Fransa'da kalmaya devam etmesine son vermeyi amaçlıyor. Uzmanlar, maddeye destek veriyor ancak "bazı acil durum istisnalarının eklenmesi gerektiğini" vurguluyor.
● Daha uzun süreli oturum kartları verilecek. Ülkelerinde tehdit altında olan ve sığınma talebi uygun görülenler için 1 yıl olan oturum izni 4 yıla uzatılacak.
● Aile birleşimi eş ve çocuklardan, kardeşlere de genişletilecek. Bu maddeyle reşit olmayan mültecilerin, şu ana kadar yalnızca anne ve babalarına tanınan "aile birleşimi hakkı" kardeşleri de kapsayacak. Bu maddeyle ailelerin parçalanmasının önüne geçilmesi hedefleniyor. Ancak sağ partiler, bunun sığınmacı akınını daha da artıracağını iddia ederek, maddeye sert muhalefet ediyor.