Fransa’da Arap kökenli altı gencin, Lyon kenti yakınlarındaki Drome bölgesinde 16 yaşında beyaz bir genci öldürmesini protesto amacıyla aşırı sağ militanların başlattığı ve iki gün süren olaylar, polis müdahalesiyle bastırıldı.
Crepol köyünde yaşayan Thomas adındaki genci öldüren ve 25 Kasım’da mahkemeye çıkarılan altı saldırgan tutuklanırken, şiddet eylemlerinde bulunan aşırı sağcı 30 militan gözaltına alındı.
Siyasetçiler, hükümetten “göçmenlerin işlediği beyaz karşıtı” suçlara karşı önlem almalarını istedi. Hükümet ise halka “şiddete şiddetle karşılık vermemesi” çağrısında bulundu.
Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, eylemlerin yasaklanması için valiliklere genelge gönderdi ve aşırı sağcı üç grubun feshedileceğini açıkladı.
Olaylar 18 Kasım’da Lyon’daki Drome bölgesinde başladı
Ülkeyi sarsan cinayet, Lyon kenti yakınlarındaki Drome bölgesinde yer alan 500 nüfuslu Crepol köyünde işlendi.
Köyün rugby takımının da kaptanı olan Thomas adlı 16 yaşındaki genç, katıldığı geleneksel balo sırasında kendisine saldıran bir grup genç tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Nedeni hala bilinmeyen saldırıda sekiz kişi de yaralandı.
Saldırganlar, kaçtıkları Toulouse kentinde 21 Kasım Salı günü gözaltına alınarak nezarete kondu. Yetişkin olan 10’uncu kişi ise aynı gün jandarmaya teslim oldu.
Tutuklanan altı yetişkin ve üç çocuk hakkında, ömür boyu hapisle cezalandırılan "organize çete cinayeti" ve suçlamalarıyla 25 Kasım’da dava açıldı. İsimleri Le Figaro gazetesi tarafından, Şahid, Yasir, Mathys, Faysal, Kouider ve Yannis olarak açıklanan, ikisi 18 yaşın altındaki altı genç tutuklandı.
Yasa boğulan Crepol kenti Thomas için “beyaz-sessiz yürüyüş” düzenledi.
Yerel kaynakların Fransız medyasına verdiği bilgilere göre, şüphelilerin çoğu Romans-sur-Isere'in doğusundaki küçük La Monnaie banliyösünden geliyor. Le Figaro gazetesi, saldırganların uyuşturucu satıcılarının da dahil olduğu yaklaşık otuz gençten oluşan çeteye üye olduğu iddiasına yer verdi.
Sopalarla banliyö bastılar
Thomas’nın öldürülmesi ülkede “suç işleyen göçmenler” tartışmasını yeniden alevlendirdi. Cinayet üzerine Fransa’nın pek çok bölgesinden toplanarak kente gelen “ultra milliyetçi” sağ gruplar, hafta sonu boyunca şiddetli gösteriler düzenledi.
Crepol köyünün hemen yanındaki Romans-sur-Isere kasabasında 25 Kasım’da toplanan 100 kadar ultra sağ militan, daha sonra Thomas’ı öldüren kişilerin oturduğunu tespit ettikleri Monnaie banliyösüne giderek “Thomas’ı öldüren gençlerle savaşmak için” geldiklerini söyledi.
Yüzlerini gizleyen aşırı sağcı militanlar bir süre polise direndikten sonra akşam saatlerinde kontrol altına alındı; yaklaşık 20’si tutuklandı.
Eylemler 26 Kasım’da devam etti
26 Kasım Pazar ise bir grup aşırı sağcı genç yeniden Monnaie’ye gelerek banliyönün gençleriyle sopalarla çatıştı. Polis, aralarında banliyöde oturan dört gencin de bulunduğu yedi kişiyi gözaltına aldı.
Pazartesi günü, Valence Adliyesi’nde hakim karşısına çıkarılan saldırganlardan altısı hakkında, "polis memurlarına karşı şiddet" suçundan altı ila 10 ay arası hapis cezası verildi. Aşırı sağcı gençler, kendilerini “Sosyal ağlardan Thomas’nın ailesine destek vermek amacıyla yapılan çağrıya uyarak kasabaya geldikleri” sözleriyle savundu.
Yaşları 18 ile 25 arasında değişen bu gençler hakkında “bir yıla kadar hapis cezası” talep eden savcı Vanina Lepaul-Ercole, “Sopalarla bir davayı savunmaya değil, saldırmaya geldikleri açık” dedi.
Hükümet sözcüsü Veran: “Şiddete şiddetle karşılık vermeyin”
Thomas'ın ölümü ve hafta sonu yaşanan şiddetli gösterilerin ardından gerilimi hafifletmeye çalışan hükümet sözcüsü Olivier Veran, Crepol köyüne giderek, sorumluların hızlı bir şekilde yargılanacağını söyledi ve herkesi sükunete davet etti.
Şiddete şiddetle karşılık verilmemesi çağrısında bulunan Veran, “Adaletin yerine getirilmesi yargının görevidir, Fransızlar'ın değil. Nefret ve kızgınlıkla yönlendirilen aşırı sağ kesimleri kınıyorum” dedi.
Thomas'ın ailesi ve akrabaları ile yetkilileri biraraya getiren Veran, tüm aileye idari, hukuki ve psikolojik yardım sağlayacakları sözünü verdi.
Aşırı sağcı eylemlere yasak
Olay üzerine sosyal medyadan açıklama yapan sağ ve aşırı sağ partiler, Crepol dramı ile göç arasında bağlantı kurarak "göçmen serserilerin gerçekleştirdiği beyaz karşıtı ırkçılığı ve gündelik cihadı" kınadıklarını dile getirdi.
Haftasonu tüm valilik, emniyet müdürlüğü ve jandarma birimlerine bir genelge gönderen İçişleri Bakanı Gerald Darmanin da, "düzensizliği, şiddeti ve bölünmeyi arttırmayı amaçlayan her türlü toplantıyı önleme" talimatı verdi.
Lyon ve Grenoble'da, "kasaba ve köylerimizin tecavüzüne karşı yurttaş kolektifi" adına bu akşam için yapılan miting çağrısı, İçişleri Bakanlığı’nın talimatı üzerine valilikçe yasaklandı.
İçişleri Bakanı: “Kimse kendini devlet yerine koymasın”
İçişleri Bakanı, Fransa Inter radyosuna, "Martel Grubu ve adını vermek istemediğim iki aşırı sağ grubun daha yasaklanmasını isteyeceğim” diye konuştu. Darmanin, “Thomas'ın ölümü hiç kimseye devlet adına adaleti yerine getirme izni vermemelidir. Aşırı sağda bizi iç savaşa sürüklemek isteyen bir seferberlik var. Ama devletin yerini kimse alamaz” dedi.
Bakan Darmanin, geçen hafta Dublin’deki bıçaklı saldırının ardından yaşanan ayaklanmaların bir benzerinin Fransa’da tekrarlanmasının polis sayesinde engellendiğini belirtti. "Fransa sağlam olduğu için küçük bir iç savaş senaryosunu savuşturdu" dedi.
Fransız Senatosu tarafından aşırı sağ gruplara ilişkin hazırlanan bir raporda, Fransa’da 3 bin 300 kadar ultra-milliyetçi militan olduğu, bunların 1300’nün “S güvenlik fişi” ile polis tarafından izlendiği belirtilmişti.
Forum