Milli Güvenlik Kurulu, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 21 Ağustos’ta başlattığı Fırat Kalkanı Harekatı’nı 29 Mart’ta sona erdirdiğini yazılı bir açıklamayla kamuoyuna duyurdu.
Ancak bu açıklamanın ardından bir televizyon yayınına katılan Binali Yıldırım, ihtiyaç olması halinde Türkiye’nin yeni bir harekata başlamakta tereddüt etmeyeceğini söyledi.
Başbakan Yıldırım, “Bundan sonra gerek DEAŞ'a yönelik gerek başka bir şekilde bizim güvenliğimizi tehdit edecek bir şey olursa, herhangi bir icraat yaparsak bu yeni bir harekattır. Yani Fırat Kalkanı Harekatı bitmiştir, bundan sonra ihtiyaç olması halinde artık yapılabilecek bir hareket artık başka bir isimle anılacak,” dedi.
TSK: Fırat Kalkanı Harekatı’nın bu safhası başarıyla sonuçlandı
Genelkurmay Başkanlığı ise bugün yayınladığı açıklamada “DEAŞ başta olmak üzere bölgede mevcut teröristleri etkisiz hale getirmek ve hudut güvenliği sağlamak için” Koalisyon Güçleri ile koordinasyon içinde başlatılan Fırat Kalkanı Harekatı’nın “bu safhası” başarıyla sonuçlandığını belirtti.
Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklamasında yer alan “bu safhası” vurgusu, yeni bir harekat yapılması olasılığını akla getiriyor.
Doçent Yalçın: Suriye savaşı üç beş günde bitmeyecek, kısa vadede çözüm olmaz
Türk Ordusu’nun Suriye sahasında işinin bitmediği düşünenlerden uzmanlardan biri İstanbul Ticaret Üniversitesi öğretim üyesi Hasan Basri Yalçın.
Aynı zamanda SETA Strateji Araştırma Direktörü de olan Yalçın, TSK’nın Fırat Kalkanı Harekatı’nın amacının hem IŞİD’i sınırdan uzaklaştırmak hem de PYD/YPG’nin Afrin kantonuyla Cezire ve Kobani kantonları arasına set çekmek yani kalkan oluşturmak olduğunu vurguladı.
Amerika’nın Sesi’ne değerlendirmelerde bulunan Doçent Yalçın, “Suriye’de bütün oyun yeni başlıyor. Amerika PYD ile birlikte Rakka’ya gider, Amerika Rusya yakınlaşır, çözüm süreci olur gibi beklentiler var. Sanılıyor ki çözüme gidiyoruz ama gerçek böyle değil. Bu işin üç beş günde bitmeyeceğini bilmek gerek. Bakın 2003’te başlayan Irak Savaşı, Amerikan Ordusu çekildikten sonra hala devam ediyor. Diyelim kuzey PYD’ye verildi, DEAŞ arada kaldı, rejim yerinde. Peki Sünni Araplar nereye gidecek? Bu toplumsal karşılıkları elbette Suriye’de bir karşılık bulacak. Suriye’de Amerika, Rusya ve -bu üçlü arasında görece zayıf aktör olsa da- Türkiye’nin varacağı çözüm dışında başka bir çözüm yok. Ve bu çözüm kısa vadede mümkün değil,” dedi.
Doçent Yalçın: Fırat Kalkanı, Fırat Mızrağı’na dönüşmesi gerek
Amerika Birleşik Devletleri’nin Rakka ile ilgili nihai kararı vermediğinin altını çizen SETA Strateji Araştırma Direktörü, Türkiye’nin Suriye’de herhangi bir oldu bittiye izin vermeyeceği iddiasında.
Yalçın, “Fırat Kalkanı Harekatı’nın stratejisi DEAŞ’a karşı saldırı, PYD’ye karşı savunmaydı. Şimdi DEAŞ’a karşı savunma, PYD’ye karşı saldırı pozisyonuna geçecektir. Yani Fırat Kalkanı’nın Fırat Mızrağı’na dönüşmesi gerek. Türkiye, kesinlikle PYD’nin Suriye’de etkinlik sahasını arttırmasını engellemeye çalışacaktır. Elbette bunun bazen askeri bazen diplomatik ve siyasi tercihler öne çıkacaktır. Tabii Türkiye’nin mızrağını engellemek için sahada diğer güçler de kalkanlarını çektiler. Ama herkes mızrağını saplayacak alan arıyor. Ama Suriye’de bir oldu bitti yapılmak istenirse ve bu Türkiye’ye dayatılsa bile Türkiye Cumhuriyeti buna karşı elinden gelen mücadeleyi ortaya koyacaktır. Çünkü bu Türkiye için hayati önemde,” diye konuştu.
Doçent Doster: Bu konjonktürde Fırat Mızrağı benzeri harekat mümkün değil
Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Doçent Barış Doster ise Fırat Kalkanı Harekatı’nın haklı ve meşru olmasına rağmen gecikmiş olmasının istenen sonucu vermekte yetersiz kaldığı görüşünde.
Doçent Doster, bunu telafi etmek için Fırat Mızrağı benzeri bir harekatın şu konjonktürde imkan dahilinde görmüyor.
Doster, “Mevcut Suriye denkleminde bunun mümkün olmadığına inananlardanım. Türkiye Rusya ve ABD’yi karşısına alarak bu atabilir mi? Belki en başında Suriye ve İran’la işbirliği yapmış olsa belki ABD’ye biraz dirsek atabilir, kafanı uzatabilirdi. İran’la ilişkileri gittikçe kötüleşen, Suriye rejimiyle mesafesini koruyan, ABD’nin PYD’ye doğrudan verdiği desteği engelleyemeyen Rusya’nın PYD üzerindeki etkisi artarken tek başına PYD/PKK’ya karşı bir harekata giremez. Bir şey yapılırsa iç kamuoyuna teskin edecek bir askeri gösteri olur,” dedi.
Doster: Menbiç’e yürüyemedik; PYD’nin de manevra sahası büyüdü
Türkiye’nin Suriye’de baştan yanlış ittifakları kurduğunu belirten Doster’e göre, Fırat Kalkanı Harekatı’nın sonuçları Türkiye’nin hedeflerini karşılamaktan uzak.
Doçent Doster, “Harekat IŞİD’i Türkiye sınırından uzaklaştırsa da PKK/PYD’yi ezmeyi beceremedi. Bunu beceremediği gibi PYD’nin manevra sahası büyüdü, politik ittifakları güçlendi, hükmettiği coğrafya genişledi. Rus generaller PYD armasıyla poz veriyor. Menbiç’e Rakka’ya yürüyecektik. İddialar sözler böyleydi. Ne oldu? Menbiç’te ABD, Rusya, rejim var yürüyemiyoruz. Rakka’ya gidersek de mayın eşeği olma ihtimali var. Onlar havadan vuracak akşamları evlerine gidecek ve Türk askeri kara kuvveti olacaksa bu kabul edilemez,” ifadelerini kullandı.
Doster, Türkiye için felaket senaryosunun ise PYD ile birlikte Rakka operasyonunda yer almak olduğunu söyledi.