Ankara, Mesut Yılmaz’ın başbakanlık görevinde bulunduğu ANASOL-D hükümeti döneminde imzalanan Adana Mutabakatı’nı Suriye’deki varlığını sürdürmek ve geliştirmek için öne sürerken bu konuda Suriye’den gelen en son açıklama, iki ülkenin bu konuda da farklı düşündüğünü ortaya koyuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bu konudaki pozisyonunu hafta içinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le paylaşırken dün de Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’yle yaptığı görüşmede Fırat’ın doğusu ve Menbiç’le ilgili Türkiye’nin beklentilerini aktardı.
Erdoğan, “Bir gece ansızın oralardayız” diyerek Fırat doğusuna yönelik operasyon hazırlıklarının bittiğini söyledi
Bugün Gaziantep’te aday tanıtım toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Fırat’ın doğusuna yönelik askeri harekata her an için hazır olduğunu yineledi.
Erdoğan, “Şu ana kadar Suriye topraklarına geri dönen sığınmacıların sayısı 300 bine yaklaştı. Fırat'ın doğusunu teröristlerden arındırdığımızda milyonlarca kardeşimiz evlerine dönebilecek. Askeri hazırlıklarımızı büyük ölçüde tamamladık. Halen süren siyasi ve diplomatik süreçlerin neticesini bekliyoruz. İki gün önce Moskova'daydık. Oldu oldu, olmadı bir gece ansızın oralardayız. Biz bu bedeli öderiz ama istiklalimizden ve istikbalimizden asla taviz vermeyiz” dedi.
Erdoğan: “Son iki yılda 8 bin DEAŞ mensubunu gözaltına aldık, 2 bin 300'den fazlasını tutukladık”
Türkiye’nin Suriye’de bulunma meşruiyetini 1998 yılında iki ülke arasında imzalanan Adana Mutabakatı’ndan aldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, IŞİD’le mücadelede en başarılı olan ülkenin Türkiye ve Türk Silahlı Kuvvetleri olduğunu savundu.
“Diyorlar ki Türkiye'nin Suriye'de ne işi var? 1998 yılında baba Esed’le o zaman Türkiye bir Adana Mutabakatı anlaşması imzaladı. Ve bu anlaşma hala hükmü icra edilmesi gerekli bir anlaşmadır, anlaşma metninin içinde bunlar vardır. 2001'de bu aynı şekilde yenilenmiştir. DEAŞ'a ne yaptılar bilemiyoruz ama Suriyeli 1 milyon kardeşimizin ölümüne ya göz yumdular ya da doğrudan ortak oldular. İslam’ın en büyük düşmanı olarak gördüğümüz DEAŞ ile mücadelede somut başarıları olan tek ülke Türkiye'dir. Mesela son iki yılda 8 bin DEAŞ mensubunu gözaltına aldık, 2300'den fazlasını tutukladık. Sınır dışı ettiğimiz DEAŞ'lı sayısı 7 binin üzerindedir. Sadece El Bab'da 3 bin DEAŞ'lıyı etkisiz hale getirdik. Çeşitli ülkelerden 1 milyona yakın kaçak göçmeni yakaladık, bunlardan 240 binini ülkesine gönderdik.”
SANA’ya konuşan Suriyeli yetkili: “Adana Mutabakatı’nın etkinleştirilmesi için sınırlar eski haline dönmeli”
Suriye ise Adana Mutabakatı’nın Türkiye’nin iç savaştaki tutumu nedeniyle yürürlükte olmadığı iddiasında.
Suriye Arap Haber Ajansı Sana’ya konuşan Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı yetkilisi, Suriye’nin Adana Mutabakatı ve tüm şekilleriyle terörle mücadele konusunda iki devlet arasındaki tüm anlaşmalara tam olarak bağlı olduğunu, buna karşılık Türkiye’nin 2011 yılından beri bu anlaşmayı ihlal ettiğini ve ihlal etmeye devam ettiğini savundu.
Türkiye’nin Suriye topraklarını işgal ettiğini söyleyen Suriyeli yetkili kaynak, Adana Mutabakatı’nın herhangi bir şekilde yeniden etkinleştirilmesinin iki devlet arasındaki sınırların eski haline dönüşmesi ve Şam’ın terörist olarak - Türkiye’nin ise muhalif olarak - tanımladığı yapılara desteğini kesmesiyle mümkün olabileceğini belirtti.
Adana Mutabakatı Türkiye’ye Suriye’ye girme hakkı veriyor mu?
Rusya lideri Putin’in gündeme taşıdığı Adana Mutabakatı’nın hala yürürlükte olup olmadığı da iki ülke arasında tartışma konusu ama aslında Türkiye ve Suriye’nin mutabakatı yenilediği Ankara Anlaşması dikkatlerden kaçıyor.
VOA Türkçe’ye konuşan emekli büyükelçi Faruk Loğoğlu, Türkiye’nin kendisine Suriye sınırlarından beş kilometre girme imkanı sağladığı için Adana Mutabakatı’na vurgu yaptığını söylerken 2010 yılında Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim arasında imzalanan Ankara Anlaşması’yla mutabakatın yenilendiğini ancak beş kilometre konusunun tekrarlanmadığını ifade etti.
CHP: “Suriye’yle işbirliği yapılmalı”
CHP ise Adana Mutabakatı’nı iktidarın Putin’in yönlendirmesiyle değerlendirmeye almasına tepkili.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz, “CHP olarak, Adana Mutabakatı'nı yeni keşfeden AKP iktidarını, bu mutabakatın gereklerini yerine getirmek için derhal Suriye’yle doğrudan temas kurmaya çağırıyor, mutabakatta işaret edildiği üzere terörle mücadele konusunda ‘karşılıklılık ilkesi çerçevesinde’ Suriye ile işbirliği yapması gerektiğini hatırlatıyoruz."