Fethullah Gülen, Türkiye’deki darbe girişimiyle ilgili kendisine yöneltilen suçlamaları ‘iftira’ olarak niteleyerek, bunun arkasında kimlerin olduğunu soruşturmak üzere uluslararası bir komisyon kurulması çağrısında bulundu. Gülen, Pennsylvania eyaletindeki konutunda aralarında CNN ve CBS'in de bulundugu bir grup yabancı gazetecinin sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetin, kendilerine biat etmeyen insanlara ‘paralel’ damgası yapıştırdığını savunan Gülen, darbe girişiminin de buna ‘tuz biber’ olduğunu söyledi.
Gülen, “Böyle bir iddia varsa hakikaten uluslararası bir organizasyon bu meseleyi tahkike alsın. Hakikaten var mı yok mu ona göre karar versinler. Yalan bile olsa, sahte şahitlere para verilip iftira kağıtları imzalatılsa bile çıkacak sonuca ben razı olurum” diye konuştu.
‘Darbe girişimine karışanlar eğer cemaatin içindense…’
Cemaate sempati duyan bazı kişilerin darbe girişimine karışmış olması ihtimaline dair de Gülen, “Sempati duyan insanlar size sormadan bir yerde bir yanlışlık yapıyorlarsa şayet, onlar farkına varmadan bu davaya, bu hizmete ihanet ediyorlar. Yani 17 Aralık’ta da 25 Aralık’ta da bu işi yapanlar size sempati duyanlarsa şayet farkına varmadan Türkiye’nin birliğine ve beraberliğine kastediyorlardır. Bir de size sempati duyanlardan içlerinde olanlar olabilir. Eğer böyle bir şey yapıyorlarsa, bir darbe girişiminde bulunuyorlarsa onlar da Türkiye’nin birliğine ve beraberliğine zarar veriyorlar, toplumu ayrıştırıyorlar” dedi.
Gülen, “Bu tür yapılan şeyleri doğrudan doğruya milletimize karşı, onları ayrıştırmaya matuf bir hıyanet sayıyorum” ifadesini kullandı.
‘Türkiye’ye iadeden endişem yok, ben kendi rızamla da giderim’
Amerika tarafından Türkiye’ye iade edilmesi ihtimalinden endişe duyup duymadığı yönündeki bir soru üzerine de Gülen, şunları söyledi:
“Ben son günlerimi yaşıyorum. İster içerde ölürüm ister dışarda ölürüm. Ahireti kazanma, rabbimin rızasını kazanma dışında hiçbir mülahazam olmadı. Dünyada bir tane dikili taşım yok, şurada da kirasını vererek oturuyorum. O açıdan o mevzuda benim endişem yok. Onlar istiyorlar giderim, ben kendi rızamla da giderim. Ama çok rahatsızlıklarım var, doktor kontrolünde hayatımı sürdürüyorum. Her gün 40 tane ilaç alıyorum. Kaldığım yerden memnunum ama onlar öyle cebren celb ederlerse buna da boynumuz kıldan incedir. Fakat ben bir şey bulacaklarına kani değilim. Önce yaptıkları iftiralar gibi şimdi yaptıkları da sadece iftiradan ibaret.”
‘Senaryo gibi, tiyatro gibi bir şey’
Darbe girişiminin ‘senaryo’ olabileceğini iddia eden Gülen, şunları kaydetti:
“Defaatle Genelkurmay’a kendilerine biat etmeyen, kendileri gibi düşünmeyen insanları paralelci diye atmayı teklif ettiler, bir ihtimal de onları da dayattılar buna. Belki böyle bizden gibi görünen onlara yakın bir tanesi o üç beş subayı tahrik ederek öyle film gibi, senaryo gibi bir şey yaptı, yani öyle de olabilir. Çünkü kendileri de ifade buyurdukları gibi işimiz kolaylaştı, nasıl olsa bu işe adı karışan herkesi artık çok rahatlıkla atabiliriz, ne Genelkurmay Başkanı’na ne kuvvet komutanlarına sormaya ihtiyaç yok demek suretiyle biraz bu senaryo onlar tarafından hazırlandı. Sanki böyle bizden bir arkadaş gibi, o üç beş tane safderun insanı böyle maceraya sürükledi gibi geliyor. Yoksa meselenin mantığı yok, yaptıkları şeylerin mantığı yok. Tiyatro gibi bir şey yani.”
Gülen, darbe girişiminde yaşananlara bakıldığında, 27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylül darbelerinin, dünyadaki ihtilallerin böyle olmadığına dikkati çekerek, “Bir senaryoydu herhalde. Yapacakları şeyi meşrulaştırmak bir yönüyle ve bunlar da bir terör örgütünden dedirtmek için, bu da ihtimal, söylentiler arasında var” diye konuştu.
‘Kendisine biat etmeyenlere alerjisi var’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, kendisine biat etmeyenlere karşı ‘alerjisi’ olduğunu savunan Gülen, şöyle devam etti:
“Belki içindeki bazı duyguları önceleri ketmediyormuş. Yani kendilerinin dünyada yapamadığı şeyleri, hizmet hareketi içinde bulunanlar dünyanın 170 ülkesinde okul açmışlar, kendileri 14-15 yerde Yunus Emre Kültür Merkezler'i açmaya çalıştılar başarılı olamadılar, olimpiyatlar rahatsız etti onları. Kendilerinin dışında bir alternatif oluşum olmasını, bir hizmetin olmasını istemiyor. Ne kadar güzel iş varsa hep kendilerine mal edilsin mülahazası var. Şu andaki hazımsızlığı da esasen nedeni dünyada yapamadıkları şeyleri hatta büyük devletlerin de çok defa yapamadıkları şeyleri Allah birilerine yaptırdığı için.”
‘Allah er geç hakikatı ortaya çıkarır’
Gülen, Türk halkına bir mesajının olup olmadığı sorusu üzerine de, Türk halkına itidallerini korumaları çağrısında bulunarak, “Zaman en önemli tefsircidir. Zamanın meseleyi tefsir etmesine bıraksınlar. Allah er geç hakikatı ortaya çıkarır. Herkes gerçeğin ne olduğunu görür. Denge bozulmamalı. Bir hayli ayrıştırma olmuştur Türk toplumunda, bunun tamiri çok önemli gayret ister, toplum rehabilite edilmek ister. O açıdan da yeni yeni yaralar açmak doğru olmaz. Toplumun birliği ve bütünlüğünün korunması için gereken şeylerin yapılması gerekir” dedi.
Cemaate sempati duyanlara da seslenen Gülen, şu ana kadar çok ‘fırtınalar’ gördüklerini ama bu ölçüde hakarete uğramadığını söylerken, onlardan bu türlü ‘fırtınalar’ karşısında sarsılmamalarını istedi ve “Şimdiye kadar gelenler gelip geçtiği, tarih olduğu gibi bu son hadise de gelip geçecek ve tarih olacaktır Allah’ın izniyle” diye konuştu.