Merkez Bankası, faiz oranında yeni bir artışa gitti.
Murat Çetinkaya, Ömer Duman, Erkan Kilimci, Emrah Şener, Murat Uysal’dan oluşan Merkez Banka Para Politikası ‘politika faizi’ olarak bilinen bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını % 16,5’ten % 17,75’e yükseltti.
14 Aralık 2017’de %8 olan politika faizi, son altı ayda %120’den fazla artış göstermiş oldu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan en son Londra’da Bloomberg’e verdiği röportajda, “Sebep netice ilişkisine baktığımız zaman faiz sebep enflasyon neticedir. Faiz ne kadar düşük olursa enflasyon da o kadar düşük olur. Faizi aşağı çektiğimiz anda bütün maliyet girdileri aşağı düşecektir” demiş ve daha önce birçok kez dile getirdiği “Kesinlikle faizden taviz vermeyeceğiz, faizi aşağıya doğru çekeceğiz. Faizi aşağıya doğru çektiğimizde enflasyon da düşecektir. Zira faiz enflasyonla doğru orantılıdır” şeklinde ifade ettiği faiz artışına karşı olduğunu teyit etmişti.
Ancak Erdoğan’ın bu sözlerinin ardından dolar 4,92’yi görünce Merkez Bankası 300 baz puan artışa gitmiş, ancak dolar kurunu bir türlü 4. 60’ın altında kalıcı hale getiremeyince 29-30 Mayıs’ta Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, finans piyasalarını teskin etmek için İngiltere’nin başkentine gitmişti.
PPK: Enflasyon ve enflasyon beklentisi fiyatlamada risk oluşturuyor
Politika faizinde 125 baz puan artışa giden Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’ndan yapılan açıklamada, fiyat istikrarını desteklemek için parasal sıkılaştırmaya gidileceği belirtildi:
“Son dönemde açıklanan veriler iktisadi faaliyette dengelenme eğilimine işaret etmektedir. Enflasyondaki yükselişte temelde maliyet yönlü gelişmeler etkili olmaktadır. Bununla birlikte, fiyat artışlarının alt kalemler bazında genele yayılan bir nitelik gösterdiği dikkat çekmektedir. Talep koşullarındaki ılımlı görünüme rağmen enflasyon ve enflasyon beklentilerinin bulunduğu yüksek seviyeler fiyatlama davranışları üzerinde risk oluşturmaya devam etmektedir.”
Mehmet Şimşek: Yapısal reformlarla ekonomimizin şoklara karşı direncini artırıyoruz
Daha önce birçok kez Erdoğan’la özelde faiz genelde ekonomik politikalarla ters düşen ve 24 Haziran’daki genel seçimlerde AKP listelerinden aday gösterilmeyen Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek de Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun almış olduğu faiz artışı kararına destek verdi.
Twitter’dan görüşlerini paylaşan Şimşek, “Politika setimizi güçlendirmeye devam edeceğiz. Enflasyon ve cari açık yılın ikinci yarısında düşüş trendine girecek. Yapısal reformlarla ekonomimizin şoklara karşı direncini artırıyoruz. Dış talep büyümeyi güçlü bir şekilde desteklemeye devam edecek” dedi.
Mustafa Sönmez: Londra’da rehin alındılar
Ekonomist Mustafa Sönmez, Merkez Bankası’nın “gecikmiş” bulduğu faiz müdahalelerinin Londra’da finans çevrelerine verilen sözlerle izah ediyor.
Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Sönmez, “Bana kalırsa Londra’da rehin alındılar. Ya çaresizce doların yükselmesini izleyeceklerdi ya da faizi yükselteceklerdi. Dolar artışının ziyanı, siyaseten daha büyük olacağından faiz artışına razı oldular. Ama bu hamle de ekonomide ağır tahribata neden olacak. Bu faizle tüketici kredisi alınamaz. Bankalar kredi kartları faizlerini yükseltecek. Tam kırk katır mı kırk satır mı durumuyla karşı karşıyayız” dedi.
“24 Haziran’dan önce güçlü bir yabancı sermaye girişi olmaz”
Mustafa Sönmez’e göre, ekonomi kurmaylarının beklentisi seçim öncesi sıcak paranın girmesi ve doların düşmesi.
Sönmez, “Ekonomi çevreleri yabancıların dolarlarını bozup devlet tahvili ya da hisse senedi almasını bekliyor. Ancak bu süreçte yani 24 Haziran’dan önce güçlü bir yabancı sermaye girişi olmaz. Enflasyonun bu kadar yüksek olduğu bir ülke ne kadar güvenilir? Sağlıklı bir ekonominin parası güçlü olur ama Türk lirası çok kırılgan. Zaten öyle olmasa köprü sözleşmeleri, devlet ihaleleri dolar üzerinden yapılır mı?” ifadelerini kullandı.
Merkez Bankası’nın 125 baz puanlık artışının ardından Dolar/TL Çarşamba günkü kapanış rakamı olan 4,55’ten 4,48’e geriledi.