Sosyal medya devinin eski çalışanı Frances Haugen, katıldığı televizyon programında, Facebook'u nefret söylemi ve dezenformasyonun üzerine gitmek yerine ısrarla kar elde etmeye öncelik vermekle suçladı. Haugen, avukatlarının ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu'na (SEC) sekiz ayrı şikayette bulunduğunu söyledi.
CBS televizyonunda yayınlanan 60 Minutes (60 Dakika) programına katılan Frances Haugen, Wall Street Journal gazetesinin kısa süre önce Facebook'un sahibi olduğu fotoğraf paylaşım platformu Instagram'ın ergenlik çağındaki kız çocuklarına verdiği zararla ilgili yazı dizisine veri sızdıran kişi olduğunu açıkladı. Instagram'ın kız çocukları üzerindeki olumsuz etkileri, ABD Senatosu'nda düzenlenen bir oturumda da ele alınmıştı.
Facebook, şirket içindeki sunum ve elektronik posta yazışmalarına dayanan yazı dizisinin Wall Street Journal gazetesinde yayınlanmasından sonra eleştirilerin hedefi haline geldi. Yazı dizisi, Facebook'un içerik algoritmalarını değiştirdiğinde, çevrimiçi ortamdaki kutuplaşmayı körüklediğini, aşı tedirginliğini gidermek için adım atmadığını ve Instagram'ın genç kızların akıl sağlığına zarar verdiğini ortaya koymuştu.
Eski Facebook çalışanı Frances Haugen, Salı günü senatonun bir alt komisyonunda "Çocukları Çevrimiçi Ortamda Korumak" başlıklı oturumda ifade verecek. Oturum, Facebook'un, fotoğraf paylaşım platformu Instagram'ın küçük yaştaki kullanıcılar üzerindeki olumsuz etkilerine ilişkin araştırmasını konu alacak.
Haugen, 60 Minutes programında, "Kamu yararıyla Facebook'un yararı arasında çıkar çatışmaları vardı. Facebook, defalarca, daha fazla para kazanmak gibi, kendi çıkarını koruma yolunu seçti" dedi.
"Facebook yalan söylüyor"
Daha önce Google ve Pinterest'te çalışan Haugen, Facebook'un nefret söylemi ve dezenformasyonla mücadelede sağladığı ilerleme hakkında kamuoyuna yalan söylediğini de kaydetti.
Haugen, ABD başkanlık seçimlerinden sonra güvenlik sistemlerini kapatan Facebook'un ABD Kongresi'ne 6 Ocak'ta eski Başkan Donald Trump yandaşları tarafından yapılan baskının düzenlenmesinde de kullanıldığının altını çizdi.
Facebook'ta "kötü niyetli hiç kimse olmadığına" inandığını dile getiren Haugen, firmanın amaca uygun olmayan teşviklerde bulunduğunu kaydetti.
Televizyon söyleşisinden sonra Facebook'tan Haugen'ın gündeme getirdiği tartışmalara ilişkin bir açıklama geldi.
Facebook Sözcüsü Lena Pietsch, "Dezenformasyonun ve zararlı içeriklerin yayılımını durdurmada önemli ilerlemeler kaydetmeye devam ediyoruz. Kötü içerikleri teşvik ettiğimiz ve bu konuda hiçbir şey yapmadığımızı ima etmek gerçeği yansıtmıyor" şeklinde konuştu.
Frances Haugen'ın 60 Minutes programındaki söyleşisi öncesinde Facebook Küresel İşler Başkan Yardımcısı Nick Clegg, CNN televizyonunda yaptığı açıklamada, 6 Ocak Kongre baskınının sosyal medya yüzünden olduğunu öne sürmenin "gülünç" olduğunu söyledi.
Uluslararası görüşmeler
Haugen'ın avukatı John Tye, Pazar günü, New York Times gazetesinde yayınlanan ve Facebook içinden bazı belgelerin aralarında California, Vermont ve Tennessee'nin de bulunduğu bazı eyalet başsavcılıklarıyla paylaşıldığı haberini doğruladı. Avukat John Tye aynı zamanda özel sektör ve kamudaki kanunsuzlukları ifşa eden muhbirlere hukuki destek veren ve kar amacı gütmeyen Whistleblower Aid'in kurucusu.
Tye, SEC'ye yapılan şikayet başvurularının, halka açık bir şirket olan Facebook'un yatırımcılarına yalan söylememesi ve hatta veri gizleme yoluna gitmemesi gerektiği ilkesine dayandığını söyledi.
60 Minutes programındaki söyleşiye göre şikayet başvuruları, Facebook'un yürüttüğü iç soruşturmayla, üzerinde araştırma yürüttüğü meseleler hakkında kamuoyuna yaptığı açıklamaları karşılaştırıyor.
Avukat John Tye, müvekkili Frances Haugen'ın Avrupa'daki siyasetçilerle de görüştüğünü ve bu ayın ilerleyen günlerinde İngiltere Parlamentosu’nda konuşacağını söyledi.
Tye, Haugen'ın Asya ülkelerindeki parlamentoların üyeleriyle de konuşmak istediğini çünkü Myanmar'daki etnik şiddet gibi Asya’daki birçok meselenin, müvekkilini harekete geçirdiğini belirtti.
Frances Haugen'a ücretsiz hukuk hizmeti sağlayan Whistleblower Aid kuruluşu, 50 bin dolarlık masrafların karşılanması için GoFundMe üzerinden bir bağış kampanyası başlattı.
