Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT), Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in “Milyonların merakla beklediği EYT sorunu en geç Aralık ayında Meclis’e intikal ettirilecek.
Çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor” açıklamasıyla umutlu bir bekleyişe girdi. Hükümetin geçmişte birçok kez çözüme kapıyı kapattığı EYT’liler, aralarında hiçbir ayrım yapılmadan işe girdikleri şartlarda emekli olmayı istiyor.
EYT’lilerin bir diğer beklentisiyse, emekli aylıklarının hesaplandığı aylık bağlama oranlarının yeniden düzenlenerek maaşların yükseltilmesi.
Sigortalılık süresi ve bağlı oldukları sosyal güvenlik kurumuna ödedikleri prim gün sayısı kriterlerine göre emekli olabilen çalışanlar, 8 Eylül 1999’da çıkartılan yasayla bu iki kritere ek olarak belirli bir yaşa gelmiş olma kriteriyle de karşı karşıya kaldı. Yasanın çıktığı tarihte sigortalı olarak çalışanlar için bu, kadınlarda 40 ila 58, erkeklerde 44 ila 60 yaş arasında emekli olacakları anlamına geliyordu. 49 yaşındaki serbest meslek çalışanı Yüksel Bingöl de emeklilikte yaşa takılanlardan biri.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Bingöl, “1988’de 14 yaşında daha çocukken çalışma hayatına girdim. O zamanki şartlarda 25 yıl, 5 bin gün ile emekli olacaktık. 33-34 yıl oldu. 7 bin 960 günüm var. Hala emeklilik bekliyoruz. İnşallah 1 Ocak itibariyle çözülmüş olacak diye bekliyoruz” dedi.
Serbest çalıştığı için her zaman iş bulamadığını, sık sık işsiz kaldığını anlatan Bingöl, emekli olamadığı için yaşadığı zorlukları, “Nasıl etkilemez ki? Sırf ben değilim. Milyonlarca insan var. Çok etkilendik. Çocuklarımızın eğitimi olsun, evliliği olsun, evimiz barkımız olsun, çok etkiledi. İnşallah 2022’de EYT Türkiye’nin gündeminden çıkar. Dört gözle onu bekliyoruz” sözleriyle anlattı.
“Aylık bağlama oranlarının da düzeltilmesini istiyoruz”
Ancak Bingöl, EYT sorunu çözülerek emekli olsa da bağlanacak maaşı yetersiz bulduğunu söyledi. Bingöl, “Şu anda 8 bin günden 3900 küsur lira bağlanacak. Eğer aylık bağlama oranları değişmeseydi şu an en düşük 6200-6300 lira emekli maaşı alacaktık. İlk önce aylık bağlama oranlarının da düzeltilmesini istiyoruz” diye konuştu.
Özel sektörde işçi olarak çalışan 50 yaşındaki İbrahim Pektaş da, bu kez EYT’nin çözüme kavuşacağına inanıyor. Pektaş, “Valla sadece heyecanlandık. Ben güveniyorum. Ülkemin hangi yöneticisi olursa olsun, ülkemin yöneticilerine güveniyorum. 6 bin 300 günüm var. Normalde yasa değişmeseydi 2024’ün 11’inci ayında emekli olmam gerekiyordu. Ama şu anda ümidimiz EYT. Şu an benim maaşım 5 bin 400-5 bin 500 lira gibi görünüyor. Herkese hakkaniyetli şekilde huzur içinde yaşayabileceği bir maaş bağlanarak EYT’nin çözülmesini istiyorum” dedi. Pektaş emekli olsa da alacağı maaşla çalışmaya devam etmek zorunda kalacağını belirtti.
Özel sektörde yaşı nedeniyle gelecek güvencesi olmadığını vurgulayan Pektaş, “Şu anda evim de arabam da yok. Tek maaş çalışıyorum, eşim hasta olduğu için çalışamadı. Tek maaşla iki tane çocuk okuttum. İkisi de üniversite mezunu. Ama gelin bana sorun. Bugüne kadar çözülmüş olsaydı çok daha rahat yaşardık, çocuklarımızı okuturduk” diye konuştu.
“İşveren ‘yaşlısın’, devlet ‘gençsin’ diyor”
İzmir Emeklilikte Yaşa Takılanlar Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkanı Doğan Türker de, “Yaşımız ortalama 45-50 aralığında. Türkiye’de herkes özel sektörde. Yüzde 80-90’ımız özel sektörde çalışan insanlarız. Çoğumuz işsiziz. Evine ekmek götüremeyen, çocuğuna harçlık veremeyen, iş bulamayan arkadaşlarımız çok. İşverene gittiğin zaman ‘sen yaşlısın’ diyor, devlet de emekli etmiyor, ‘gençsin’ diyor. Oyun oynarken kural değiştirilerek elimizden alınan haklarımız var. Bir an önce bunun çözülmesi gerekiyor. İnşallah aralık ayında herkes bu çözümü görecek” dedi.
VOA Türkçe’ye konuşan Türker, Bakan Vedat Bilgin’le yüz yüze görüşme yaparak EYT’lilerin tüm sorunlarını dile getirdiklerini belirtti: “10 Ağustos’ta Sayın Vedat Bilgin’le konuştuk. Çok güzel bir dosya da hazırladık. EYT’nin içerisinde stajından tutun, BAĞ-KUR tescil borçlanmasına, askerlik borçlanmasına, Genel Sağlık Sigortası’na (GSS), aylık bağlanma oranlarına kadar tüm taleplerimizi belirttiğimiz bir dosya da sunduk. Sözlü olarak da kendileriyle görüştüğümüzde sayın Bakan, ‘Bunun artık kaçarı yok. 2022 Aralık’ta bu işinizi çözeceğiz, en geç Ocak başında Meclis’e getirip yasalaştıracağız. Bundan şüpheniz olmasın’ dedi. Yıllardır görüşemediğimiz ve irtibat kuramadığımız bu işin çözüm mercileriyle iletişimimizi kurarak bu taleplerimizi bildirdik ve bu sözleri aldık.”
“Ne muhalefet ne de iktidar bizi seçim potansiyeli olarak görmesin”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise birçok konuşmasında EYT'lilerin taleplerini karşılamamakta kararlı olduklarını vurgulamıştı. 2018’de Erdoğan EYT düzenlemesine karşı çıkma gerekçelerinden birini, “Erken emekli olacak, çalışmaya devam edecek. Yani çift dikiş” diye açıklamıştı.2019’da da “Seçim kaybetsek de yokum" diyen Erdoğan, “Tutturmuş bir EYT, erken emeklilik. İskandinav ülkelerinin hepsi bu sistemle battı. Bizim ülkenin başına da bu erken emekliliği dolayanlar bunun bedelini ödediler. Niçin erken emeklilik? Bırakalım ne zaman emekli olması gerekiyorsa o zaman emekli olsun ve parasını alsın. Erken emekli olduğu zaman ideal ücreti alamayacak hem de ikinci bir iş aramak suretiyle ikinci iş ile işsizliğe öncü olacak” şeklinde konuşmuştu.
Türker, hem Erdoğan’ın hem de hükümet yetkililerinin birçok kez EYT’nin çözümüne kapıyı kapatmasına rağmen gelinen noktayı, “Biz geriye bakmıyoruz. Bizim amacımız bir an önce bu yasanın çıkması. Yani dün onu söylemiştir, bugün de bunu yapıyordur. Biz siyaset yapmıyoruz. Seçimlerdeki tavrımız değişmez. İnsanların kime oy vereceğini söylemeye ne hakkımız ne de haddimiz var. Biz istiyoruz ki şu mağduriyetler bitsin. Ne muhalefet ne de iktidar bizi seçim potansiyeli olarak görmesin, biz de kendimizi oy potansiyeli olarak görmeyelim” diye değerlendirdi.
“7 bin gün, 9 bin gün imkansızdır, kesinlikle olacak bir şey değildir”
Bakan Bilgin’in “Prim gün sayısındaki farklılık ciddi bir sorun. Bunu eşitlememiz lazım. Bunu eşitleyecek bir düzenlemeyi yapacağımızı size söyleyeyim” şeklindeki açıklamasıysa, emeklilikte farklı prim günü şartı esas alınan SSK, BAĞ-KUR ve Emekli Sandığı’na bağlı EYT’liler arasında prime göre kademeli düzenleme endişesine yol açtı.
Buna göre 8 Eylül 1999 öncesinde sigortalı olmuş bir SSK'lı için prim gün şartı 5 bin ile 5 bin 975 gün arasında değişiyor. Ancak bu, BAĞ-KUR'lu kadınlarda 7 bin 200 gün, erkeklerde 9 bin gün olarak uygulanıyor. Bakan Bilgin’le yaptıkları görüşmeyi aktaran Dernek Başkanı Türker ise prim farkı olmadan EYT’nin ayrımsız şekilde çözüme kavuşturulmasını beklediklerini söyledi: “Biz Bakan Bey’e ‘tamam çözeceğinize artık inandık. Ama şu anda basında dolaşan 7 bin veya 9 bin günler, Almanya ya da Finlandiya modeli bunlar neyin nesi? Bizim kitlemiz kesinlikle böyle bir şeyi kabul etmiyor. Biz işe girdiğimiz şartlarda emekli olmak istiyoruz, haklarımızı almak istiyoruz’ dedik. Bakan Bey de ‘arkadaşlar, öyle bir şey yok. Henüz zaten çalışmanın o kısmında değiliz. Şu anda komisyonlarımız çalışıyor. İnşallah meclis açıldıktan sonra ekim, kasım gibi çalışmalarımızı bitireceğiz. Ve öyle bir şeyi biz de basından duyuyoruz, sizlerden duyuyoruz. Bizim öyle bir çalışmamız yok’ dedi.
Türker, Bilgin’in açıklamalarını, bir eşitleme söz konusu olduğunda BAĞ-KUR’luların prim gün sayısının da düşürülerek SSK’lı sigortalılarla eşitleneceği şeklinde yorumladı: “Bakan Bey o konuşmayı esnaf konfederasyonu başkanıyla yaptığı bir toplantıda dile getirdi. Başkan, ‘sayın Bakanım bizim 9 bin günümüz çok fazla’ deyince bakan da ‘haklısın’ dedi. Yani EYT ile ilgili olarak, 1999’dan önce işe girmiş bir arkadaştan en fazla istenecek şey 5 bin 700-5 bin 800 gündür. Bunun dışında 7 bin gün, 9 bin gün imkansızdır, kesinlikle olacak bir şey değildir.”
Bakan Bilgin’in Türkiye’de 3 milyon EYT’li olduğunu söylediğini aktaran Türker, bunun 2 milyonunun 4A’lı (SSK), 1 milyonunun da 4B (BAĞ-KUR) ve 4C’li (devlet memuru) olduğunu kaydetti.
“Bugün emekli olsak bile bu paralarla geçinmek imkansız”
EYT’nin çözümünde aylık bağlama oranlarının da düzenlenmesini isteyen Dernek Başkanı Türker, “Mücadele kesinlikle bitmez. Memlekette sadece EYT meselesi yok. Bunun nasıl çıkacağı konusunda beklentimiz var. İnşallah bu açıklandıktan sonra duruma bakacağız. Herkesin memnun olacağı çözüm, işe girdiğimiz şartlarda emekli olmak. Bunun dışında bizim başka bir talebimiz yok. Çözüm önerimiz de yok. Herkes bunu böyle bilsin. Ama tabii ki aylık bağlama oranlarının düzeltilmesi çok önemli. Bugün emekli olsak bile bu paralarla geçinmek imkansız. Herkes bunu biliyor” dedi.