Emeklilikte Yaşa Takılanların umutları, geçen ay TBMM gündemine gelen önergenin reddedilmesiyle şimdilik boşa çıktı. Konu Meclis gündeminden düşse de onların gündeminden düşmüyor. EYT’lilerin beklentisi yerel seçim öncesinde yeniden artıyor.
Bundan yaklaşık 19 yıl önce, 8 Eylül 1999 tarihinde çıkartılan bir yasa, Türkiye’de milyonlarca insanın hayatını kökten değiştirdi. Yasa çıkmadan önce çalışanlar, sigortalılık süresi ve bağlı oldukları sosyal güvenlik kurumuna ödedikleri prim gün sayısı kriterlerine göre emekli olabiliyorlardı. 5 bin gün prim ödeyen kadınlar 20 yılda, erkekler 25 yılda emekliliğe hak kazanıyordu. Yeni yasayla bu kriterlere bir üçüncüsü eklendi: belirli bir yaşa gelmiş olmak.
Yasanın çıktığı tarihte sigortalı olarak çalışanlar için bu, kadınlarda 40 ila 58, erkeklerde 44 ila 60 yaş arasında emekli olacakları anlamına geliyordu. O günlerde çok da tepki gösterilmeyen bu yasanın etkileri yıllar geçtikçe daha fazla hissedildi ve Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) hareketi ortaya çıktı.
“Emeklilik için şafak sayıyorum”
45 yaşındaki Yüksel Bingöl de onlardan biri. 23 Aralık 1988’de sigortalı olarak çalışmaya başlayan Bingöl VOA Türkçe’ye yaptığı değerlendirmede, “Kanun değişmeseydi, Ocak 2014’te emekli olabilecektim” dedi. Bingöl, dört yıl önce 20 seneye yakın çalıştığı fabrikadan ayrılmış. Şimdi, ancak geçici işler bulabildiğini söyledi. Bingöl, “Birkaç yere iş müracaatında bulundum. Yaşlıyız diye, 45 yaşındayız diye kimse bize iş vermedi” dedi. Üç çocuğu olan Bingöl için bir emekli maaşına kavuşmak büyük önem taşıyor: “Bir tanesi üniversite okuyor, bir tanesi hasta onunla uğraşıyorum, bir tanesi liseye gidiyor. Vallahi psikolojimiz bozuldu. Askerde bile şafak saymadım, emeklilik için şafak sayıyorum. Bu, benim çocuklarımın geleceğidir.”
“Erken emeklilik değil, hakkımızı istiyoruz”
Bir başka EYT’li Hatice Kaya, eğer yasa değişmeseydi 2013 yılında emekli olabilecekti. Şimdi ise 2020 yılını beklemesi gerekiyor. “Ben ilk işe girdiğimde devlete bir bildirim gitti. O an ben devletle bir sözleşme yapmış oldum” diyen Kaya, devleti bu sözleşmeye uymamakla suçladı. VOA Türkçe’ye konuşan Kaya, taleplerine “38 yaşında emeklilik mi olur?” diyerek karşı çıkılmasına tepkili: “Emeklilikte yaşa takılanlar olarak adlandırdığımız kitlede kesinlikle 38 yaşında, 40 yaşında olan kimse yok. Minimum 45 yaşında. Onlar da 14-15 yaşında çalışmaya başlamış kişilerdir. Benim gibi olan kişiler ise, yani 20 yaşında okulu bitirdikten sonra çalışma hayatına girenler, minimum 47 yaşında kişilerdir.”
Kaya, taleplerinin erken emeklilik olarak adlandırılmasına karşı çıktı ve “8 Eylül 1999 tarihli yasanın geriye işletilmesi hukuk dışıdır” dedi. Kaya’nın dikkat çektiği bir başka mağduriyet ise, emekli maaşlarında belirleyici olan aylık bağlama oranlarının da sonraki yıllarda düşürülmesi. Kaya, bu nedenle emekliliğin gecikmesiyle birlikte, emekli olduğunda alacağı emekli maaşının da düştüğünü söyledi.
Siyasilere Aralık ayı sonuna kadar süre
Yıllarca çeşitli etkinliklerle seslerini duyurmaya çalışan EYT’liler Ekim ayında İYİ Parti’nin teklifiyle Meclis gündemine gelmesiyle umutlandılar. Ancak MHP’nin son anda tavır değiştirilmesiyle emeklilikte yaş önergesinin reddedilmesi, EYT’lilerin beklentilerini boşa çıkardı.
Ancak yaklaşan yerel seçimler, umutlarını ve beklentilerini yeniden arttırıyor. VOA Türkçe’nin sorularını cevaplayan Emeklilikte Yaşa Takılanlar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Genel Sekreteri Ahmet Çetin “Bir halk hareketi başlamış. Bu halk hareketi, önüne geçilebilecek bir hareket değil. Çünkü insanlar yüzde yüz haklı, yüzde yüz mağdur. Bu sorunu çözemeyeceklerse, bu halk bu dersi verecek” dedi. Siyasilere aralık ayı sonuna kadar süre verdiklerini söyleyen Çetin, “Bizler, gasp edilen haklarımızın tamamen iadesini istiyoruz. Bu yıl, bu sorun çözülecek. Çözülmezse de çözen gelecek” ifadesini kullandı.