Kadına yönelik şiddet denince Türkiye’de akla gelenlerin arasında, Diyarbakırlı Kaya ailesi ilk sıralarda geliyor. Ailenin iki kızı, 5 yıl arayla erkek şiddetine kurban gitti. Erkek arkadaşının silahlı saldırısı sonucu ağır yaralanan Mutlu Kaya, yüzde 97 engelli halde yaşama tutunmaya çalışıyor. Ablası Dilek’se artık hayatta değil.
Ergani ilçesindeki bu evden yükselen yanık ses Mutlu ve ablası Songül’e ait. Songül bir yandan kardeşinin yürümesine yardım ediyor, diğer yandan türküsüne eşlik ediyor. Ablasının yardımı olmadan yürüyemeyen Mutlu, erkek şiddetinin kurbanı olmasaydı, belki de bu türküleri bir sahnede söyleyecekti. Ama erkek arkadaşının sıktığı kurşunlar bütün hayallerini alıp götürdü.
8 çocuklu bir ailede büyüyen Mutlu Kaya, güzel sanatlar lisesinde okurken, bir ses yarışmasına katıldı. 19 yaşındaki genç kadının sesinin güzelliği jürinin dikkatini çekmişti. Ancak Kaya’nın neredeyse tüm Türkiye tarafından tanınmasına neden olan olay bundan sonra yaşandı. Kaya, arkadaşı Veysi Ercan tarafından başından silahla vurulunca bütün hayatı değişti. 58 gün yoğun bakımda kalan genç kadın, mucizevi bir şekilde hayatta kalmayı başardı. Ancak geride yüzde 97 engelli bir vücut ve yıkılan hayaller kaldı. Daha önce amatör ligde futbol oynayan, beden eğitimi ve spor bölümünde okuyan Kaya, artık yardım almadan yürüyemiyor.
Uzun bir tedavi sürecinin ardından toparlanan Kaya, hayatının büyük bölümünü evde geçiriyor. Güne annesinin saçlarını taramasıyla başlayan Kaya, yaşadıklarını geride bırakıp hayata tutunmaya çalışıyor. Zamanını kitap okuyarak geçiren Kaya, müzikten de kopmadı. Orgu ile elleri tuttuğu kadar çalmaya devam ediyor.
“Hayalim avukat olmak”
Kaya, müzik, kitap ve egzersizlerinden kalan zamanında şiddet gören kadınlar için çalışıyor. VOA Türkçe’ye konuşan Kaya, sosyal medya hesapları üzerinden sevenleriyle buluşup uzun uzun sohbet ettiğini söyledi. Kadınlarla deneyimlerini paylaştığını söyleyen Kaya, “Kadınlarımız için konuşmalar yapıyorum, onlarla konuşuyorum, hala kadınlar için mücadele veriyorum. Başka kadınlar ölmesin diye bir mücadele içerisindeyim. Zorda olanlar bana mesaj atıyor ‘Mutlu ne yapabiliriz?’ diye. Şiddet gören kadınları paylaşıyorum. Benden yardım istiyorlar. Onlara yol gösteriyorum. Benim başıma gelenleri anlatıyorum. ‘Siz hata yapmayın, güçlü olun, korkmayın, sessiz kalmayın’ diyorum. Şiddet görmeyen kadınlara da sesleniyorum. ‘Siz de susmayın şiddet bir gün sizi de bulabilir’ diyorum” dedi.
Fırsat buldukça ablasıyla birlikte şarkı söyleyen Kaya’nın hayali yeniden şarkı söyleyebilmek. Diğer bir hayalinin avukat olmak olduğunu ifade eden Kaya, nedenini ‘Şiddet görenlere yardım etmek’ olarak açıklıyor. Kadınların sesi olmak istediğini vurgulayan Kaya, “İlk hayalim, iyileşmek istiyorum. Yedi yıl oldu, hala yürüyemiyorum, adım atıyorum bağımsız değilim. Ellerim hala tutmuyor. O cani hak ettiği cezayı almadı, hala onun acısı var yüreğimde. Yüreğim ne kadar acısa da güçlü olmak zorunda olduğumu biliyorum. İyileştikten sonra avukat olmak istiyorum. Bu sene sınavlara gireceğim, kazanırım umarım. Benim gibi yüzlerce mazlum var. Sadece kadın değil, çocuk, şiddet gören erkek, hayvanlarımız var. Onlara yardım etmek istiyorum. Belki savcı, hakim olur, hep onların yanında olurum” diye konuştu.
Abla da şiddet kurbanı
Aile acılarını bir yana bırakıp, Mutlu’yla birlikte hayata tutunmaya çalışırken beş yıl sonra bir kez daha erkek şiddeti yüzünden acıya boğuldu. Bu kez Mutlu’nun 35 yaşındaki ablası Dilek, Astsubay Yusuf Çalışkan tarafından başından vuruldu. Ancak Dilek kardeşi kadar şanslı değildi, olay yerinde hayatını kaybetmişti. Çalışkan, gözaltına alındıktan sonra tutuklandı ve yargılaması hala devam ediyor.
“Faili her gördüğümüzde travma yaşıyoruz”
Mutlu en büyük desteği ablası Songül’den alıyor. Abla Kaya, bir yandan Mutlu’ya destek olurken diğer yandan hukuki süreci takip ediyor. VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Abla Kaya, hayatını şiddet gören kadınlara adadığını söyledi. Kaya, “Travma yaşadıktan sonra pes edeceğiz demedik. Davamızın arkasında olduk, nerede şiddet gören, psikolojik şiddete uğrayan kadınlarımız varsa onlarla birlikte olduk, onlara el uzatıp mücadele etmeye devam ettik. Bizim için çok çok ağır travmalardı. Bu ağır travmaların verdiği, bizde oluşturduğu psikolojik çöküntü, bir tarafımızı çok güçlendirdi” diye konuştu.
Mahkemeye her gittiğinde yeniden travma yaşadığını söyleyen Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz her mahkemeye gittiğimizde, faili gördüğümüz zaman o travmayı daha fazla yaşıyoruz. En ağır ceza alması için bekliyoruz. Dilek tabii ki kardeşim ama birçok kadın için bu cezanın verilmesini istiyoruz. Maalesef cezai sürecimiz çok kötü, katillere hak edilen ceza verilmiyor”