Türk Silahlı Kuvvetleri bir yandan İdlib sorunun askeri operasyon dışı yollarla çözülmesi için çaba harcarken diğer yandan da hem Suriye içinde kurmuş olduğu 12 gözlem noktasındaki zırhlı araç gücünü arttırıyor.
TSK’ya bağlı araç ve personellerin İdlib sınırında bulunan Reyhanlı ilçesine sevkiyatı da devam ediyor.
Askeri hareketlilik sürerken Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler beraberinde Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar olduğu halde Gaziantep ve Hatay'daki birlikleri denetledi.
Çavuşoğlu: “İdlib’te siyasi çözüm istiyoruz, Türkiye’nin çabalarına dünyadan destek geliyor”
Tahran Zirvesi’nde İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i İdlib’te ateşkese ikna edemeyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin'le Pazartesi günü yeniden görüşecek.
Pakistan’da Dışişleri Bakanı Şah Mahmut Kureyşi’yle görüştükten sonra gazetecilere yaptığı açıklamada bu bilgiyi paylaşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’nin siyasi çözüm için çoklu görüşmeleri sürdüreceğini söyledi.
Dışişleri Bakanı, “Biz İdlib'de siyasi bir çözüm istiyoruz. Terör örgütleriyle mücadele konusunda herkesle işbirliğine hazırız ama terör örgütüyle mücadele kisvesi altında hiçbir ayrım yapılmaksızın sivil, kadın, çocuk herkesin bu şekilde öldürülmesi insani değildir, doğru değildir. Bu şekilde barış ve huzur getiremeyiz. Pazartesi Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Putin'le bir görüşme daha gerçekleştirecek. Birleşmiş Milletler'de de bu çabalarımızı sürdüreceğiz. Zaten Türkiye'nin bu çabalarına tüm dünya ve kurumlardan ciddi bir destek gelmektedir” dedi.
Akar: İdlib’in bombalanması hem göçe neden olur hem radikalleşmeyi arttırır”
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da İdlib’e yönelik askeri harekatın bölgeyi felakete sürükleyeceğini bir araya geldiği bazı ülkelerin büyükelçilerine aktardı. Türkiye’nin başta Rusya, İran ve müttefikleri olmak üzere bölgeye barış ve istikrarın getirilmesi uğraştığını söyleyen Akar, “İnsani bir dramın engellenmesi için yoğun çalışıyoruz. İdlib'de herhangi bir askeri operasyon zaten problemli olan bölgeyi bir felakete sürükler. Bazı ülkeler 'kimyasal silah kullanılırsa tepki vereceklerini' dile getiriyorlar. Ancak insanların sadece kimyasal silahlarla değil, konvansiyonel silahlarla da öldürülmesine karşı çıkmalıyız. Önemli olan radikallerle muhaliflerin ayrıştırılması. Bu da zaman alacak bir süreç. Bölgenin bombalanması sadece sivillerin zarar görmesine ve göç etmelerine değil, radikalleşmenin de artmasına neden olur” dedi.
CHP, hükümetin Şam yönetimiyle görüşmesini istiyor
Cumhuriyet Halk Partisi'yse iktidarın rejim muhalifleriyle aynı pozisyonda görüşmesine yönelik rahatsızlığını yinelemeye devam ediyor.
Bugün Parti Meclisi toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, tıpkı İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özdağ gibi hükümetin Şam yönetimiyle temas etmesini önerdi.
CHP lideri, “Türkiye’nin Suriye'yle işbirliği yapması çok önemli. Türkiye kiminle ateşkes yapılmasını öneriyor? Terör örgütleriyle mi Nusra ile mi? Ne zamandan beri Türkiye Cumhuriyeti devleti terör örgütlerine muhatap alıyor, onlarla anlaşma imzalıyordur?” dedi.
Bahçeli: “Bölgesel ve küresel senaristler ayaklarını denk alsın”
Türkiye’deki Suriyelilerin ülkelerine dönmesini talep etmekle birlikte AKP’nin Suriye politikasına destek veren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İdlib üzerinden Türkiye’yi kaosa sürüklemeye çalıştıklarını söylediği uluslararası çevreleri uyardı.
Bahçeli, “İdlib, günden güne kanayan kanadıkça kangrene dönüşen derin bir yara halini almıştır. Bölgesel ve küresel senaristler ayaklarını denk alsınlar, ayranımızı daha fazla kabartmasınlar, sırtımıza kurban kesmeye kalkmasınlar, sabrımızı yanlışa yormasınlar, sağ duyumuzu ve vakarımızı ürkeklik sanmasınlar, sinir uçlarımıza ısrarla basmasınlar. Milli sınırlarımızın diğer yakasında kaos ve karmaşanın yayılmasına hizmet eden, bu maksatla aleni faaliyet gösteren malum ülke ve çevrelerin Türkiye'nin geri adım atmayacağını anlamaları hayırlarına olacaktır” dedi.