Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Pazartesi günü Ankara’da Karadağ Cumhurbaşkanı Jakov Milatoviç ile beraber düzenlediği ortak basın toplantısında Suriye’de yaşanan gelişmeler hakkında ilk defa konuştu.
Türkiye’nin son birkaç gündür Suriye’de aniden patlak veren gelişmeleri çok yakından takip ettiğini vurgulayan Erdoğan, “Gerek Dışişleri Bakanımız, gerekse Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanımız muhataplarıyla sürekli temas halindeler, istişarelerini gerçekleştiriyorlar” dedi.
Erdoğan, “Aslında uzun bir süredir Ortadoğu'daki şiddet sarmalının Suriye'yi de etkisi altına alma ihtimaline dikkat çekiyorduk. Son hadiseler Türkiye'nin haklılığını teyit ve tescil etmiştir. Suriye ihtilafında ülkemizin duruşu, hassasiyetleri, temel öncelikleri ve savunageldiği politikanın parametreleri bellidir” ifadelerini kullandı.
Ayrıca Erdoğan, “Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve milli birliğinin korunması, 13 yıldır devam eden istikrarsızlığın Suriye halkının meşru talepleri doğrultusunda mutabakatla son bulması en büyük temennimizdir. Ülkemizin milli güvenlik öncelikleri çerçevesinde sahadaki süreci anbean takip ve tahlil ediyor, bunlara halel getirecek herhangi bir farklı eylemin yaşanmaması adına gereken bütün tedbirleri alıyoruz” açıklamasını yaptı.
Halep ve İdlib’teki saldırılar
Geçen hafta İslamcı militan grup Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) öncülüğündeki muhalifler, 2020’den beri ilk defa Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esat’ın kontrolündeki bölgelere büyük çaplı bir saldırı başlattı. Muhalifler, geçen hafta Halep’i ve İdlib’in bazı bölgelerinde kontrolü ele geçirdi.
Suriye muhalefetinin yurtdışındaki temsilciliği Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu Başkanı Hadi El Bahra, Pazartesi günü Reuters haber ajansına yaptığı açıklamada, Suriyeli muhaliflerin Halep’i ele geçirmek için hazırlıklarına bir yıl önce başladığını söyledi.
El Bahra, planlanan operasyonun Gazze’deki savaş nedeniyle geciktiğini ancak geçen hafta Lübnan’da ateşkesin sağlanmasıyla başlatıldığını ifade etti.
El Bahra, isyancıların Halep’i ve İdlib’in bazı bölgelerini hızlı bir şekilde ele geçirebilmelerinin bir nedeninin de Hizbullah ve diğer İran destekli savaşçıların İsrail ile yaşadıkları çatışmayla meşgul olmaları olduğunu söyledi.
El Bahra, Suriye'nin güney sınırında üsleri bulunan ve bazı isyancı grupları destekleyen Türk ordusunun, silahlı grupların planlarından haberdar olduğunu ancak doğrudan bir rol oynamayacağını açıkça belirttiğini de sözlerine ekledi.
“Türkiye operasyona destek vermedi”
Öte yandan Pazartesi günü Reuters haber ajansına konuşan bir Türk yetkili, Türkiye'nin Suriyeli muhalif savaşçıların Suriye'nin kuzeybatısında Esat güçlerine karşı bir operasyona izin veya destek vermediğini söyledi.
Yetkili, “Elbette Suriye'deki gelişmeleri doğrudan ulusal güvenliğimizi ilgilendiren boyutuyla yakından takip ediyoruz. Suriye'nin kuzeybatısında devam eden operasyonla ilgili olarak ülkemizin izni veya desteği gibi bir durum sözkonusu değil” dedi.
Türk yetkili, HTŞ’nin Türkiye’den herhangi bir emir veya talimat almadığını vurguladı.
Türkiye, HTŞ’yi terör örgütü olarak görüyor. ABD, Rusya ve başka ülkeler de HTŞ’yi terör örgütü olarak sınıflandırıyor.
Erdoğan: “Bölgemizdeki yangının söndürülmesi için üzerimize düşeni yapmaya hazırız”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgedeki diğer gelişmeler hakkında da açıklamalarda bulundu.
“Kuzeyden güneye kadar ülkemizin geniş çevresinde barışın, huzurun ve istikrarın korunmasına büyük önem atfediyoruz” diyen Erdoğan, Ankara’nın Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın başından beri adil bir barışın tesis edilmesi gerektiğini söylediğini ve İsrail’in Gazze ve Lübnan’a yönelik saldırılarında da aynı tutumu gösterdiğini vurguladı.
Türkiye’nin Lübnan’da sağlanan ateşkese desteğini açıkça beyan ettiğini söyleyen Erdoğan, “Gazze'de bir an önce ateşkesin sağlanmasını ümit ve arzu ediyoruz. Bölgemizdeki yangının söndürülmesi noktasında Türkiye olarak üzerimize düşen ne varsa dün olduğu gibi bugün de yapmaya hazırız” dedi.
Forum