Erişilebilirlik

Erdoğan ‘Kırılgan Ekonomi'ye Güven Aşılamaya Çalışıyor'


Geçen hafta 4 TL’den dönen dolar kuru, haftaya düşüşle başladı ve 3,89-3,90 seviyesine geriledi. Ancak son bir yılda %14 değer kaybeden kurdaki dalgalanma sürüyor.

Her ne kadar dalgalanma olsa da piyasaların kapandığı Cuma günüyle kıyaslandığında devam eden gevşemede Cumhurbaşkanı Erdoğan'la Başkan Trump arasındaki görüşmenin etkisi olduğu kadar faizlerin 12,25’e yükselmesi ve üçüncü çeyrek büyüme rakamlarındaki olumlu beklentinin etkisi olduğu belirtiliyor.

Ancak para piyasasında bu durumun kalıcı olmadığı yönünde görüş daha çok kabul görüyor.

Özellikle Sarraf davasının gelişiminin dolar ve faizin seyrinde etkili olabileceği dile getiriliyor.

Eğilmez: 'Ekonomik göstergelerde iyileşme olmaması Türkiye’yi kırılgan bir ekonomi konumuna getiriyor'

Eski Hazine Dış Ticaret Müsteşarı Mahfi Eğilmez, 2013’le bugün arasındaki ekonomik göstergeleri kıyasladığı yazısında Türk ekonomisinin kırılganlığını sürdürdüğünü söyledi.

Eğilmez, “Gerek 2013’den bu yana ekonomik göstergelerde bir iyileşme olmaması, gerekse dış finansman ihtiyacının 210 milyar dolar gibi çok yüksek bir miktarda seyretmesi, bunların yanı sıra dış siyasal ilişkiler açısından sorunlu bir konumda bulunması borç verenler ve yatırım yapanlar nezdinde Türkiye’yi kırılgan bir ekonomi konumuna getiriyor. Bir ekonominin dış finansmana gereksinimi arttıkça kırılganlığı da artıyor, dış finansmana gereksinimi azaldıkça kırılganlığı da azalıyor” dedi.

2013’le kıyaslandığında işsizlik, enflasyon, döviz açık pozisyonu ve gösterge faizi artıyor.

Eski Hazine Müsteşarı’nın “kırılganlık” için dikkat çektiği göstergeler işsizlik, enflasyon, döviz açık pozisyonu, dış borç stokunun GSMH’ye oranı, gösterge faizi ve büyüme rakamlarıydı.

Buna göre dört yılda, işsizlik %9’dan %11’e, enflasyon %7,4’ten %10,5’e, döviz açık pozisyonu 395 milyar dolardan 450 milyar dolara, dış borç stokunun gayri safi milli hasılaya oranı %41’den %51,5’e, gösterge faizi yıllık ortalaması %10,1’den %14’e yükselirken büyüme %8,5’ten %5.5’e düştü.

Erdoğan: 'Yıl bittiğinde tüm zamanların rekorunu kıracağız'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise bugün Ankara Ticaret Odası’nda yaptığı konuşmada Türk ekonominin hedefinin dünyanın en büyük on ekonomisi arasına girmek olduğu yönündeki iddiasını yineledi.

Cumhurbaşkanı, “Bu yıl ilk iki çeyrekte yüzde 5,2’yi yakaladık. Üçüncü ve dördüncü çeyrekte çok daha büyük oranlar bekliyoruz. 2017 büyümesinin, yüzde 6’dan fazla muhtemelen yüzde 7 civarı olması kimseyi şaşırtmayacaktır. Yıl bittiğinde tüm zamanların rekorunu kırmış olacağız. Ülkemizin toplam milli gelirini göreve geldiğimizde 236 milyar dolardan almıştık. Şu anda 853 milyar dolara çıkardık. Milli gelire göre dünyanın 17’nci satın alma paritesi ile hesaplandığında ise dünyanın 13’ncü büyük ekonomisine sahibiz. Hedefimiz 10 büyük ekonomi arasına girmek” dedi.

Erdoğan: 1 doların 7,500 liralara çıktığı günleri niye konuşmuyorsunuz?

Cumhurbaşkanı, dolardaki artıştan iktidarı sorumlu tutanlara AKP öncesi dönemi hatırlatırken işsizlikte artışıysa kadınlarla gençlerin işgücüne katılmasıyla açıkladı:

“On beş yirmi yıl öncesinin Türkiyesi'ni bilmeyenler olabilir. Ülkemizin ekonomisinin bir gecede yerle yeksan olduğu dövizin 3-5 kuruş değil 5-10 kat birden arttığı günlerden biz buralara geldik. Şimdi ‘kur bilmem nerden geliyor gidiyor’ bunları konuşuyorsunuz da 1 doların 7 bin 500 liralara çıktığı günleri niye konuşmuyorsunuz? 2005 yılında 19,6 milyon olan istihdam edilen kişi sayısı bugün 28,8 milyona çıktı. Şimdi aklınıza işsizlik oranımız niye hala çift haneli rakamlardan geziyor diye bir soru gelebilir. Sebebini söyleyeyim; kadınların ve gençlerin iş gücüne katılımı öylesine yüksek seviyelere ulaştı ki 9,2 milyon yeni istihdam oluşturmamıza rağmen işsizlik oranını hedeflediğimiz düzeye henüz çıkartamadık.”

Cemil Ertem “Enflasyon hedeflemesi bozuluyorsa Merkez Bankası faizleri yukarı çekebilir” demişti

Herkesin merakla beklediği Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantısı 14 Aralık’ta yapılacak.

Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Ertem, “Merkez Bankası kur değil, enflasyon hedeflemesi yapıyor. Banka kısa süre önce ortalama fonlama maliyetini 25 baz puan artıran adımı attı, bir bakarsınız yarın da Geç Likidite Penceresi’ni yukarı çıkartır. Enflasyon beklentileri bozulduğu taktirde TCMB faizleri yukarı çekebilir, bunu her an yapabilir 14 Aralık’ı beklemesine de gerek yok. Ekonomi yönetimi, Cumhurbaşkanı, siyasi irade piyasa dışı zorlamaların ekonomiyi bozacağını, spekülatif fiyatlamalar olacağını çok iyi biliyor irrasyonel hiçbir politika beklenmemeli” şeklindeki sözleri Erdoğan’ın faiz baskısından vazgeçtiği şeklinde yorumlandı.

Erdoğan: 'Birilerinin faiz anlayışına katılmıyorum'

Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan bugün ATO’da görüşlerinde hiçbir değişiklik olmadığının altını çizdi.

"Faizler benim ekonomide en çok muzdarip olduğum alanı oluşturuyor. Katılmıyorum ben. Birilerinin faizdeki anlayışına katılmıyorum. ’borçlarımızı ödemelerimiz, şu bu var. Onun için para bulmamız gerekiyor. Kaynaklar vs. onun için bizim yüksek faizle borçlanmamız lazım’ gibi yaklaşımları doğru bulmuyorum. Mevduat hesaplarına girecek olanlar, bilesiniz ki faiz yarışı ile de girmeyecektir. Onlar da güven esaslı yarışa girecektir.”

XS
SM
MD
LG