Suriye’de PYD/YPG’ye verdiği destek nedeniyle ABD yönetimi ile sorunlar yaşayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atlantic Council’in İstanbul Zirvesi’nde Washington’a ikili ilişkilerde “beyaz sayfa açma” çağrısında bulundu.
Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump’a 16 Mayıs’ta Washington’da yapmayı planladıkları görüşme öncesinde iki ülke arasında işbirliğinin güçlendirilmesinin bölgesel sorunların çözülmesi açısından önemli olduğu mesajını verdi.
Trump yönetimiyle Ocak ayından bu yana temasların yoğunlaştığını belirten Türkiye Cumhurbaşkanı, “Sayın Trump ile Türk-ABD ilişkilerinde beyaz bir sayfa açacağımıza inanıyoruz. Rejimin son kimyasal saldırıları sonrası ABD'nin verdiği cevap, geç kalmış olsa da alkışladığımız bir tavır olmuştur. Esed, masumların katledilmesine sessiz kalınmayacağını görmüştür. Dostlarımızdan beklentimiz, ülkemizin karşı karşıya kaldığı tehditleri iyi anlamaları ve gereken dayanışmayı göstermeleridir” dedi.
“ABD’nin PYD ile hareket etmesi ortaklık ruhunu zedeliyor”
ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass’in sık sık not aldığı konuşmada Erdoğan, Fethullah Gülen’in Pensilvanya’dan 170 ülkeyi yönetiyor olmasının Türkiye’yi rahatsız ettiğini söyledi.
Ancak Erdoğan’ın asıl vurgusu ABD-PYD/YPG ilişkisi üzerineydi:
“ABD’nin Suriye’de PYD ile hareket etmesi ittifak ve ortaklık ruhunu zedeliyor” vurgusu yaptı. PYD ve YPG, PKK’nın düşük çocuklarıdır, onların yetiştirmesidir. Bu bölgede kim kimdir, bunu bilen birisi varsa biziz. Bu bize sorulmalı. Dostlarımız bunu bizden öğrenmeli. Yoksa yanlış bilgiler üzerine geleceğe yönelik yanlış adımlar atılıyor. Bölge bir çöküşün içerisinde. Medeniyetler çöküyor, insanlar ölüme mahkum ediliyor. Terör örgütleri akrep gibidir, muhakkak bir gün kendini besleyen eli de ısırır.”
Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde bir Kürt devleti kurulmasına izin vermeyeceğini yineledi:
“İki gündür sınırlarımıza Suriye tarafından havan atışları yapılıyor. Düşman belli, biz bunu karşılıksız bırakabilir miyiz? Gereği neyse onu yapıyoruz. Tehditler sürdüğü müddetçe gereken her türlü tedbiri alacağız. Güney sınırımız boyunca bir terör koridorunun oluşmasına asla izin vermeyeceğiz. Hele hele Kuzey Suriye'de bir devlet kurma teşebbüsü içerisine giren malum bazı cahiller var, 'Cahil cesur olur' diyorlar ya o da o havalarda, kendine göre bakanlar kurulu oluşturuyor vesaire. Biz bunları karşılıksız bırakmayız ve Kuzey Suriye'de böyle bir devlet kuruluşuna da asla müsaade etmeyiz. Çünkü Suriye'nin bölünmesine karşıyız, Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunmasından yanayız. Terörle mücadeleyi sınırlarımız içinde ve dışında sürdürmekte kararlıyız.”
ABD Başkanı Trump’la yaptığı görüşmede özellikle ABD-YPG ilişkisini masaya getireceğinin altını çizdi:
“Trump'tan beklediğimiz; biz hedefi sadece DEAŞ'a mı kilitleyeceğiz yoksa tüm terör örgütlerine mi kilitleyeceğiz? Eğer sadece DEAŞ'a bunu kilitleyecek olursak yanılırız. Yani bir terör örgütünü yok ederken diğer taraftan diğer terör örgütlerini orada güçlendirmiş oluruz çünkü onlara ne yazık ki silah yardımları geliyor. Onlara gelen silah yardımlarını DEAŞ ile paylaşıyor. Elimizde bütün belgeler var. Görüntülü var, kayıtlı var, bunları gayet iyi biliyoruz, bunları sağa sola kaçırmanın hiçbir anlamı yok. Bunu tabii ki benim Sayın Trump'a anlatmam lazım.”
“Rakka’yı Koalisyon destek verirse ÖSO ile temizleriz”
NATO’nun Uluslararası Koalisyon üzerinden YPG/PYD’de destek vermesini üstü kapalı olarak eleştiren Erdoğan, “Bu terör örgütleri, NATO üyesi mi? Hayır. NATO'da biz beraberiz. Öyleyse terör örgütlerinden biz niçin yardım istiyoruz ki? Biz varız” dedikten sonra bir kez daha Menbiç ve Rakka operasyonları için Türkiye’nin hazır olduğu mesajını verdi:
“El Bab ve Dabık, DEAŞ için önemliydi. Şimdi iki önemli yer kaldı. Bir tanesi Münbiç. Sayın Obama'ya defaatle söyledim. ‘Arapların toprağıdır. Burada Araplar boşaltıldı, buraya PYD ve YPG yerleştirildi. Sizden isteğimiz bunları Fırat'ın doğusuna göndermenizdir’ dedim, ne yazık ki gönderilmediler. Bizim Münbiç'i onlardan temizlememiz lazım. Sonra asıl merkez Rakka. Rakka'da 2500 ile 5000 arasında terörist olduğu iddia ediliyor. Amerika'nın başını çektiği koalisyon ile, Türkiye, ÖSO, biz hep birlikte temizleriz. Bu bizim için zor değil. Başarırız. Eğer Amerika, koalisyon, Türkiye biz bunu başaramıyorsak biz niye varız, olmayalım. Bunu sayın Trump'a da anlatacağım.”
Erdoğan’dan İran’a eleştiri: Yayılmacı Pers mantığını iyi bilmemiz lazım
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ortadoğu’da mezhep kaynaklı etnik bir anlayış uygulamakla itham ettiği İran’ı da eleştirdi:
“Irak’ta mezhep fanatizmine dikkat çektik. Aslında Irak’taki olay sadece mezhebi de değildir onu söyleyeyim. Mezhep kaynaklı yayılmacı bir etnik anlayışın tezahürüdür. Ve yayılmacı olan bu Pers mantığını çok iyi bilmemiz lazım. Tedbiri almazsak, tarih tekerrür eder. Yemen’de, Libya’da, Mısır’da demokrasiden, milli iradeden yana tavır aldık.”
Erdoğan konuşmasında Avrupa ülkelerine çeşitli tenkitlerde bulundu.
Altı yıldır üç milyon sığınmacıyı topraklarında bulunduran Türkiye’nin Suriye için 25 milyar dolar harcadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı 2016'nın Temmuz ayında 3 milyar Euro vereceğini taahhüt eden ABD’den şu ana dek 735 milyon Euro geldiğini hatırlattı.
Erdoğan, ayrıca referandumda hayır kampanyasına destek verdiğini söylediği Avrupa ülkelerinin kaybettiğini ifade etti.
