Erişilebilirlik

Erdoğan: ‘Avrupa ve Amerika’nın Medeniyet Makyajı Akıyor’


İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabul edilişinin 70. Yıldönümü nedeniyle Adalet ve Kalkınma Partisi genel merkezinde düzenlenen toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milletinin tek parti döneminde CHP’nin faşist anlayışı sonrasında gerek darbeler gerekse cuntalar eliyle ağır baskılara maruz kaldığını söyledi.

Erdoğan, 28 Şubat post modern darbesinden sonra iktidara gelen Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının ise modern çağın en uygun adımlarını atarak hiç kimsenin kökeninden, inancından, meşrebinden, kıyafetinden, düşüncesinden, ibadetinden, dolayı horlanmadığı, ötekileştirilmediği bir Türkiye’yi oluşturduğunu ifade etti.

Erdoğan: “Hiç kimse ülkemize demokrasi, insan hakları ve özgürlükler dersi veremez”

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin önce statükonun temsilcilerinin ardından terör örgütlerinin ve darbecilerin saldırılarına maruz kaldığını belirten Erdoğan, Türkiye’nin tüm bu süreçte insan hakları, özgürlükler ve demokrasi açısından alnın akıyla çıktığına dikkat çekti.

Erdoğan, “Artık hiç kimse ülkemize demokrasi, insan hakları, özgürlükler dersi vermeye kalkamaz. Bundan sonra demokrasi ve insan hakları denilince sorun aranacak yer, asla Türkiye değildir. Her iki hususta da bakılacak yer, Suriye’de, Irak’ta, Yemen’de, Libya’da insanlığı yıkıntılar altında bırakanlardır. Bakılacak yer, Afrika’nın her köşesinde insanlığı açlığın ve susuzluğun pençesine terk edenlerdir. Hiçbir fiyakalı söz, hiçbir parıltılı söylem, hiçbir şaşalı hayat biçimi, Batı’nın insan hakları ve özgürlükler konusundaki ikiyüzlülüğünü gizleyemez. Biz, başından beri, neysek, oyuz. Ama özellikle Avrupa ve Amerika için söylenecek söz, medeniyet makyajının aktığı ve altındaki gerçek yüzlerin ortaya çıkmaya başladığıdır” dedi.

Erdoğan: “Dünyadaki hiçbir yazılı ve görsel medyada Fransa’daki hadiseleri izlemedik, Gezi’de burada olanlar samimi olun”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Batı dünyasına eleştirileri sadece devletler düzeyinde kalmadı, dünya medyasının da payına düşen eleştiriler de vardı.

Erdoğan, 2013 yılında Türkiye’de yaygınlaşan Gezi Eylemleri’ne büyük ilgi gösteren dünya medyasının Sarı Yelekliler’in yaklaşık bir ay önce Paris’te başlattığı sonrasında Fransa kentlerine ve bazı Avrupa ülkelerine yayılan eylemleri gazete manşetlerine ve televizyon programlarına taşımadığını söyledi.

Cumhurbaşkanı, “Gezi eylemlerinde insan hakları savunuculuğuna soyunanlar, Paris’te yaşananlar karşısında kör, sağır ve dilsiz hale geldi. Dünyadaki hiçbir yazılı ve görsel medyada Fransa’daki hadiseleri izlemedik, Hollanda’yı izlemedik, Brüksel’i izlemedik. Neredesiniz? Ama Gezi eylemleri için dünyayı ayağa kaldırdınız. Niye? Burası Türkiye olduğu için mi? Hadi şimdi de aynı şekilde anlatın, yayınlayın; yayınlamadılar. Niye? Dürüst değiller, samimi değiller” dedi.

Adalet Bakanı’ndan Dünya İnsan Hakları Günü yorumu, “Olmayan şeyi nasıl kutlayacaksınız”

10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’yle ilgili değerlendirmelerde bulunan Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ise dünyada insan haklarının metinlerde kaldığını belirtti.

Adalet Bakanı, “Olmayan şeyi nesini kutlayacaksınız. Dünyada metinler çok iyi, BM’nin İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, söze geldiğinde birçok yerde hep ifadeler kullanılır ama bir Akdeniz sahillerine vuran Aylan bebeğin acısı hiç kimseye tesir etmedi. Hiç kimse ‘bu bir insan hakları katliamıdır’ diye sesini çıkarmadı. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan dışında ‘dünya beşten büyüktür’ diyen başka hiçbir yürekli ses yok. Bu Türkiye adına sevindirici ama insanlık adına bu sessizlik gerçekten sürdürülebilir bir durum değil” diye konuştu.

Adalet Bakanı: “Adalet yerini bulsun isterse kıyamet kopsun”

Bakan Gül, Türkiye’de ileri teknolojiye sahip çağdaş adalet sarayları yapılmasına rağmen adalet mekanizmasının yeterince iyi işlemediğine de dikkat çekti:

“Şimdi en güzel binalarda ve en güzel teknolojik imkanlarla adliye hizmetlerini veriyoruz. Ancak adalet sadece adliye binalarından ibaret değildir. Adliye binalarının içerisinde vatandaş hakkını aramaya geldiğinde o vatandaşı annemiz, babamız, kardeşimiz gibi bilerek hakka ulaşmasına hepimizin destekçi olması lazım. Burada personelimizin hiçbir kabahati yok, biz daha fazla eğitime hep beraber kavuşacağız. Adalet teşkilatında adalet tez verilmelidir. Adalet yerini bulsun isterse kıyamet kopsun. 125 bin dava eğer arabuluculuk olmasaydı iş mahkemelerinde görülecekti, 125 bin dava böylelikle açılmadı. Önümüzdeki ay yeni bir uygulama daha faaliyete girecek, elektronik tebligat.”

XS
SM
MD
LG