Erişilebilirlik

Erdoğan Almanya’yı Teröre Yardım ve Yataklıkla Suçladı


Almanya Federal Başsavcılığı’nın Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’nde görevli bazı imamların casusluk yaptığı iddiasıyla başlattığı soruşturma sonrası gerilen Türkiye Almanya ilişkileri yeni bir eşik atladı.

27 Şubat’ta tutuklanan Die Welt gazetesi İstanbul muhabiri Deniz Yücel’in savcılık tarafından aranırken Almanya’nın İstanbul Başkonsolosluğu’nda saklandığını iddia eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bunu öğrenen Türkiye’nin talebine rağmen muhataplarının uzun süre kendilerini geri çevirdiğini söyledi.

Erdoğan: "PKK’nın temsilcisi, Alman ajanı Deniz Yücel bir ay Alman Konsolosluğu’nda saklandı"

İstanbul Cemal Reşit Rey Konser Salonu'ndaki Yeşilay Zümrüd-ü Anka Ödül Töreni'nde konuşan Cumhurbaşkanı, bu konuyu Almanya Başbakanı Angela Merkel’e de doğrudan açtığını ifade etti.

“Die Welt'in buradaki bir temsilcisi içeri alınmış. Bir ay bu kişi, PKK'nın bir temsilcisi olarak, bir Alman ajanı olarak, bu kişi Alman Konsolosluğu’nda saklanmıştır. Bir ay ve 'bunu bize teslim edin, yargılansın' dediğimizde de vermemişlerdir. Bunu bana Şansölye Merkel söylediğinde ben kendisine şunu söyledim. 'Sizdeki teröristler tarafımızdan isteniyor, bize ne diyorsunuz? -Yargı bağımsızdır, tarafsızdır- diyorsunuz. Biz şu anda bağımsız ve tarafsız yargımıza güveniyoruz, verin yargılansın.' Önce vermediler, sonra nasıl olduysa verdiler ve yargı görevini yaptı, tutukladı.”

Erdoğan’ın konuşmasında gündeme getirdiği Deniz Yücel, 13 gün İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltında tutulduktan sonra “terör örgütü propagandası yapmak” ve “ halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek” suçlamasıyla tutuklanmıştı.

Erdoğan: "Benim video konferansım engelleniyor, Cemil Bayık Kandil’den bağlanıyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Almanya’ya eleştirilerini Deniz Yücel vakasıyla sınırlı değildi.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’nin bu ülkede toplantı ve konuşma yapmalarının engellendiğinin altını çizen Erdoğan, 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrası kendisinin video konferans yapmasının engellendiğini hatırlattı.

Cumhurbaşkanı, “Ben video konferansla oradaki bir meydan mitingine katılacağım, anında, dünyada görülmemiş ya, iki saatte Anayasa Mahkemesi karar alıyor ve benim orada konuşma yapmamı, video konferansla, engelliyor. Fakat Cemil Bayık'ı Kandil'den oraya bağlıyorlar ve Cemil Bayık orada konuşmasını yapıyor. Teröre yardım ve yataklık yapmaktan bunların yargılanması gerekir. Ama artık o eski Türkiye yok. Ayakları üzerinde duran bir Türkiye var. Şu anda yüzlerce, binlerce terörist Almanya'da terör estiriyor” dedi.

Erdoğan’dan kredi derecelendirme kuruluşları ve Venedik Komisyonu’na: “Avcunuzu yalarsınız”

Erdoğan’ın Avrupa Konseyi’nin anayasal konularda danışma organı olarak kabul edilen Venedik Komisyonu ile uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’ye bakışını da sert bir dilde eleştirdi.

“Çıkıyorlar bir kampanya. Neymiş, 'kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye'nin kredi notunu düşürmüş.' Ne yaparsanız yapın avucunuzu yalarsınız. Hiçbir şey tutturamayacaksınız. Türkiye, sıradan bir ülke değil. Bunların böyle yazılı, sözlü, şu, bu. Şimdi de bir Venedik Komisyonu raporundan bahsediyorlar. Bu Venedik Komisyonu raporu dediğiniz ne biliyor musunuz? Sadece Avrupa Konseyi’nin bir teknik heyeti bu, grubu, oradan verdiği bilgiyi alıyor o kadar. Yani bunların bir kıymet-i harbiyesi yok. İstediğin kadar rapor yaz, senin raporlarını biz tanımıyoruz. Tanımayacağız da bunu bil. Bu raporlar karşısında el pençe divan duran bir iktidar var sanıyorlar. Bizim tek gücümüz millet.”

Venedik Komisyonu yayınladığı raporda anayasa değişiklikleriyle Cumhurbaşkanı’na Olağanüstü Hal ilan etme ve Kanun Hükmünde Kararname düzenleme yetkisi verilmesini Naziler’in benimsediği siyaset kuramına benzetmişti.

XS
SM
MD
LG