Darbe girişimi gecesinden itibaren İstanbul’da olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kısıklı’daki evi önünde bekleyenlere zaman zaman seslenirken, ABD’ye yönelik olarak Fethullah Gülen ile ilgili mesajlarını da yineliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, darbe girişimi sonrasında başkent Ankara’ya henüz gitmedi. Erdoğan, bugün AKP’nin kuruluş aşamasında birlikte yakın çalışma yürüttüğü Erol Olçak ve oğlu Abdullah Olçak ile Yeni Şafak Gazetesi personeli Mustafa Canbaz’ın, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tatbikat Camisi’ndeki cenazesine katıldı. Ardından Kısıklı’daki evine geçti ve buradaki vatandaşlara hitap etti.
Yeniden ABD’ye seslenen Erdoğan, “Bu ülkede devlete darbe yapanlar bunun bedelini ödemek durumundadır. Bu iş bu kadar ucuz değildir ve şu anda gerek Amerika gerek Batı, hepsine hükümetimiz yazılı mesajlarını gönderiyor, bütün belgeleriyle göndereceğiz. Pennsylvania’daki o zat, teröristbaşı, Fethullahçı Terör Örgütü'nün başı, bunu Amerika'dan isteyeceğiz. Dostlarımızın da tavrını göreceğiz,” dedi.
Aynı dakikalarda Konya’da 3.Ana Jet Üssü’ne polis tarafından düzenlenen operasyonu da değerlendiren Erdoğan, başarılı bir operasyon yapıldığını dile getirdi. Erdoğan, vatandaşlara yönelik konuşmasında “demokrasi nöbetine” devam edilmesini istedi ve darbe hedefini “benim” diye açıkladı. Erdoğan, Kısıklı’daki evine yönelik de girişimde bulunulduğunu ilk kez açıklayarak şunları söyledi: “Bunların vatan, millet diye bir derdi yok. Bunların tek derdi benim. Dediğim gibi bunlar tahşiye örgütü. Ama bu tahşiye örgütü de artık son çırpınışlarını yaşıyor. İşte bugün polis teşkilatımız Konya'da Hava Kuvvetleri'nin olduğu 3. Ana Jet Üssü'ne de operasyon yaptı ve başarılı bir operasyon oldu. Nihai neticeyi şu an henüz almadık. Aynı şekilde bugün konteynerlerle buraya taşınmakta olan silah ve mühimmatlar vardı. Polis teşkilatımız aldığı istihbaratla onları da yakaladı ve onlara el koydu. Yani bunların kaçacakları delik yok. Bir helikopter ile Yunanistan'a kaçmak istediler. Hemen ardından Sayın Çipras ile bir görüşmemiz oldu ve kendileri, ‘Biz helikopteri hemen veriyoruz' dediler ve verdiler. Helikopter bugün geldi. O, 8 kişiyle ilgili de '10-15 gün içinde onları da size teslim edeceğiz' dedi. Kaçacakları delik yok. Kim samimi, kim değil onları da göreceğiz. Bu darbe girişiminin olduğu bugünlerde gerek Anayasa değişikliği konusu gerekse bu tür darbe girişimlerine karşı atılacak önemli adımlar noktasında bunun partiler arasında bir ortak payda olduğunu görüyor ve tüm liderlerin parlamentoda o ortaya koydukları birlikteliğin bundan sonra da olacağına inanıyorum. Gerek emniyet teşkilatımızın gerekse askerimizin içindeki bunlara bulaşmamış askerimize, yargımıza çok teşekkür ediyorum. Bu süreç içerisinde dik durdular, eğilmediler, bükülmediler ve görevlerini yaptılar.”
Sabiha Gökçen’de silah sesleri
Bu arada İstanbul’un Anadolu yakasındaki Sabiha Gökçen Havalimanı’nda da bugün öğleden sonra korkulu dakikalar yaşandı. Savcılık tarafından Sabiha Gökçen Havalimanı'ndaki birlikte görevli 11 asker için gözaltı kararı alınması nedeniyle polis ekipleri havalimanındaki askeri birliğe gitti. İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerini gördükleri zaman 2 asker tarafından havaya ateş açıldığı öne sürüldü. Ancak polislerce etkisiz hale getirildiği belirtilen askerler gözaltına alınırken; olayda herhangi bir yaralanma olmadığı duyuruldu.