ABD Başkanı Donald Trump ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında Japonya’nın Osaka kentindeki G-20 Zirvesi’nde yapılan görüşme her ne kadar beklenenden çok daha sıcak geçmiş olsa da Türkiye-ABD ilişkilerinde en sıcak Temmuz hız kesmeden devam ediyor.
Japonya’dan Çin’e geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, buradaki temaslarının ardından Türkiye’ye dönmeden Pekin Büyükelçiliği’nde gazetecilerin sorularını verdiği yanıtta ABD’nin F-35 teslimatını yapmama ihtimalini, gasp olarak niteledi.
Yeni Şafak gazetesinden İbrahim Karagül’ün aktardığına göre Erdoğan, ‘‘Siz bir müşteri arıyorsanız, bir müşteri çıkmışsa, o müşteri de ödemelerini tıkır tıkır yapmışsa sen o müşterinin malını nasıl vermezsin? Bunun adı gasp olur. Biz şu ana kadar da 1,4 milyar dolar ödeme yaptık. Askerlerimiz pilotlarımız bir general eşliğinde eğitime gitti. Dört tanesini teslim ettiler, diğerlerini bıraktılar. 116 tane F-35 almak için sözleşmemizi yaptık. Biz burada pazar değil aynı zamanda ortak üreticiyiz. Bazı parçalarını da Türkiye’de üretiyoruz. Biz füzeler noktasında geçmişte Patriotlar’a müşteri olduk ama bu müşteri oluşumuz karşılıksız bırakılınca biz daha neyi bekleyeceğiz, başımızın çaresine bakmayacak mıyız? Düşman saldırsa biz bir yerden sistem bulalım öyle savaşalım mı diyeceğiz? Tedbirimizi hemen almamız lazım’’ dedi.
Trump’ın Türk heyetiyle ilgili sözlerine CHP’den eleştiri
ABD Başkanı’nın görüşmede Türk heyeti hakkında ‘‘Şu insanlara bakın, ne kadar hoşlar. Bakın bakın, onlarla anlaşmak çok kolay. Kast ajansı gibi. Hiçbir Hollywood setinde onlar gibilerini bulamazsınız’’ ifadeleri kullanması görüşme esnasında gülümsemelerle karşılansa da Türkiye’de en azından muhalefet kesiminde eleştirilere neden oldu.
Cumhurbaşkanı, ABD Başkanı’nın sözlerinde kinaye hissetmediğini ‘‘Sayın Trump’ın o gün yaptığımız görüşmede arkadaşlarıma kullandığı ifadeler, onlara yönelik ortaya koyduğu tavır, takdire şayandır. Ben de zaten kendilerine bu tür tavırlarını sevdiğimi belirttim’’ sözleriyle ifade etti.
Türkiye ile Japonya, ABD-İran geriliminde devreye mi giriyor?
Gazeteciler Pekin’deki görüşmede Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Trump ile görüşmesinde İran-ABD geriliminde Türkiye’nin arabuluculuk yapma konusunun gündeme gelip gelmediğini de sordular. ABD Başkanı’yla görüşmede konunun gündeme gelmediğini belirten Erdoğan, Japonya Başbakanı Şinzo Abe’nin ile ikili görüşmede bu konuyu açtığını dile getirdi.
Erdoğan, ‘‘Abe ‘Böyle bir olayda birlikte olabilir miyiz?’ dedi. Ben de ‘Niye olmasın? Her ikisiyle de gerek Ruhani gerek Hamaney’le görüşmelerde bulunabilirim’ dedim. ‘Beraber derseniz, beraber de olabilir’ dedim. O konuda bir sıkıntımız yok. Tabi nereden başlayacağız, nereye gideceğiz, nerede bitireceğiz? Bunlar da önemli. Acemlerin bir sözü var: ‘Oturdular, konuştular ve dağıldılar’ derler. Öyle olacaksa hiç anlamı yok. Sadece vakit kaybedersiniz, o kadar. Burada da netice almaya odaklanılmalı” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı, Japonya Başbakanı bundan sonraki süreci planlamak ve gereken adımları atmak için uzlaşma sağladıklarını da dile getirdi.
Erdoğan: ''BM’nin terör örgütünü muhatap alması skandal''
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gündeminde Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin özel temsilcisinin Suriye’de faaliyet gösteren YPG ile çocuk savaşçıların serbest bırakılması hakkında imzaladığı eylem planı da vardı.
Erdoğan, ‘‘Birleşmiş Milletler'in terör örgütü YPG/PKK ile bünyesindeki çocuk savaşçıları bırakması bahanesiyle görüşmesi ve bir anlaşma imzalanması asla kabul edilemez. Bu konuda biz de ilgili mercileri ciddi manada silkelemek istiyoruz. Hangi gerekçeyle olursa olsun BM’nin bir terör örgütünü bu şekilde muhatap alması, masaya oturması ve resmi bir statü tanır gibi bir anlaşma imzalaması en hafif ifadesiyle bir skandaldır. BM böyle bir skandalın altına imza koyamaz. Olacak iş değil. Ben gıyabında söylüyorum ama BM Genel Sekreteri Guterres’in bundan haberi yoktur, böyle bir yanlışı asla yapmaz diye düşünüyorum’’ dedi.
Türkiye’nin BM Daimi Temsilcisi Feridun Sinirlioğlu’nun, Guterres’in Çocuklar ve Silahlı Çatışmalar Özel Temsilcisi Virginia Gamba’nın işlemini protesto etmek için girişim başlattığını vurgulayan Cumhurbaşkanı, ilk etapta Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, BM Genel Sekreteri ile görüşeceğini eğer gerekirse kendisinin de devreye gireceğini ifade etti.
Özel Temsilci Gamba, 29 Haziran’da Türkiye’nin YPG/PKK üyesi olarak tanımladığı Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Temsilcisi Mazlum Abdi ile Cenevre’de bir araya gelerek eylem planına imza atmış, BM Temsilcisi Gamba, resmi törenle ‘‘SDG'nin, bu anlaşma ile çocukları savaşçı olarak kullanmamayı, bünyesindeki kız ve erkek çocuklarını belirleyerek ayırmayı ve bu konuda önlemler almayı taahhüt ettiği’’ bilgisini yazılı açıklama ile paylaşmıştı.
Özel temsilci Gamba eylem planı olarak tanımlanan anlaşmaya ilişkin, "Suriye'deki çocukların korunması için önemli bir gün ve SDG'nin şemsiyesi altında faaliyet gösteren hiçbir örgütün bundan sonra çocukları savaşçı olarak kullanmayacağına dair sürecinin başlangıcı" değerlendirmesinde bulundu.
Açıklamada, eylem planının, "Birleşmiş Milletler ve Suriye Demokratik Güçleri arasındaki aylarca süren istişareler sonucu imzalandığı" ifade edildi.