Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı görüşme doğrultusunda Amerikan askeri birliklerince Suriye’nin kuzeyinde Fırat’ın doğusunun boşaltıldığını açıkladı.
Erdoğan, Sırbistan’a gerçekleştireceği resmi ziyaret için Ankara’dan ayrılmadan önce Esenboğa Havalimanı’nda Türk – Amerikan ilişkileriyle ilgili açıklamalar yaptı.
ABD Başkanı Donald Trump ile dün gece gerçekleştirdikleri telefon görüşmesini değerlendiren Erdoğan, “Akşamki görüşmemizden sonra bölgede Sayın Trump’ın ifade ettiği gibi bu çekilme olayı başlamış vaziyette. Şu anda buradaki karşılıklı muhataplar çalışmalarını yürütüyorlar, yürütecekler. Bu zaten biliyorsunuz yeni bir şey değil, bayağı geçmişi olan bir şey. Sayın Başkan Trump, bu konuyla ilgili talimatını vermişti ve çekilmeyi emretmişti, fakat bu biraz gecikti. Gecikmeye rağmen bu arada gerek Amerikalı heyet gerekse bizim heyetimiz, bölgede görüşmelerini hep yaptılar, yapıyorlar da. Şimdi bu dün akşamki görüşmeden sonra da yine bu görüşmeler aynı kararlılıkla devam edecek. Zira bizim biliyorsunuz verilmiş bir kararımız var. Hep söylediğimiz söz, ‘Bir gece ansızın gelebiliriz’ demiştik. Ve bu kararlığımızı devam ettiriyoruz, çünkü terör örgütlerinin ülkemize yönelik bu tehditlerini daha fazla kabul etmemiz, kabullenmemiz asla mümkün değil” dedi.
Erdoğan, bu sözleriyle Türkiye’nin ABD’yle yürütülen “güvenli bölge” müzakereleri kapsamında Fırat’ın doğusunda PYD-YPG unsurları bölgeden ayrılmadığı takdirde, askeri operasyon yapılacağı mesajını da yineledi.
Erdoğan cezaevindeki IŞİD’lileri işaret etti
ABD’nin bölgedeki YPG unsurlarından bağımsız olarak kendi askeri kuvvetlerini sahadan çekme kararı almasında, Türkiye’nin terör örgütü IŞİD’le mücadeleyi yürütme sorumluluğunu üstlenmesinin etkili olduğu vurgulanıyor. Keza Beyaz Saray’ın açıklamasında “Amerikan güçleri IŞİD’in halifelik ilan ettiği ve Amerika’nın onları def ettiği bu bölgelerde artık bulunmayacak. Amerika yıllardır vatandaşlarının vergilerine büyük maliyetler getiren bu savaşçıları artık daha fazla tutmayacak. Bundan böyle bölgede geride kalan iki yıl boyunca yakalanmış olan IŞİD savaşçılarından da Türkiye sorumlu olacak” bölümü dikkat çekiyor.
Erdoğan, IŞİD’le ilgili Beyaz Saray’ın açıklamasında olduğu üzere Almanya, Fransa gibi ülkeleri de işaret ederek, “Biliyorsunuz değişik ülkelerden, Almanya, Fransa gibi burada bulunan DEAŞ’lılar var. Bu DEAŞ’lıların kontrolünü biz kendi elimizden çıkarmak istiyoruz. Bunlara artık bakamayız, artık yetti diyorlar. Bu konuda ne gibi adımlar atılabilir, kendileri bir çalışma yapacaklar. Biz de arkadaşlarımıza bu konuda talimatı verdik, onlar da bir çalışma yapıyorlar, burada ne gibi bir adım atalım ki şu anda cezaevinde veya cezaevlerinde bulunan bu DEAŞ’lıları buralardan süratle derdest edelim” açıklamasında bulundu.
Ancak Erdoğan, Beyaz Saray’ın açıklamasında IŞİD’le mücadele konusunda yapılan askeri vurguya karşılık, Türk Silahlı Kuvvetleri aracılığıyla Suriye topraklarında bu örgüte yönelik ayrıca bir operasyon yürütülüp yürütülmeyeceği konusunda değerlendirme yapmadı.
Bu arada TSK, Suriye’de yürüttüğü kapsamlı sınır ötesi ilk harekat olan Zeytin Dalı Operasyonu’nda IŞİD’i hedef alarak ilerleme kaydetmiş ve Özgür Suriye Ordusu ÖSO adı altındaki Suriyeli muhaliflere yerleşim yerleri alanı açılmasını sağlamıştı.
Washington’da F-35 askeri uçak meselesi gündemde olacak sinyali
Erdoğan, ABD Başkanı Trump’la önümüzdeki ayın ilk yarısında Washington’da görüşeceği bilgisini de paylaştı. Bu noktada Erdoğan’ın görüşme içeriğine ilişkin ABD’nin Türkiye’nin katılımını askıya aldığı F-35 askeri uçak projesi de olacağını vurguladığı görüldü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu ziyarette ikili olarak heyetler arası bu görüşmeyi yapmak suretiyle tabii ki yüz yüze olması işin derinliğini, Türkiye-Amerika arasındaki ilişkiler ve bölgedeki gelişmeler, bunları ele alma fırsatını bize vermiş olacak. Tabii ki ikili ilişkilerimizin en önemli başlıklarımızdan bir tanesi de F-35. Bu uzayan bir süreç oldu. Temennim odur ki bu görüşmemizde hem bunu bir karara bağlamak ve bu karara bağlayışla birlikte çünkü biz hâlâ parçaları gönderiyoruz, biliyorsunuz bizden de burada offset kapsamında parçalar alınıyor ve bu parçalar gönderilmeye devam ediliyor. Ödemelerde de biz yine de aksama yapmıyoruz. Şu ana kadar 1 milyar 400 milyon dolar gibi bir ödemeyi yapmış bulunuyoruz. Dolayısıyla en önemli başlıklardan bir tanesi olan bu konuyu tabii ki ele alacağız, yine bunu konuşacağız” ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu ve Kalın'dan kararlılık mesajı
Bu arada Beyaz Saray’ın açıklaması ardından Türkiye’den ilk tepkiler Twitter aracılığıyla gündeme geldi. Bu mesajlarda, olası askeri operasyon konusunda kararlılık vurgusu yapılması dikkat çekti.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Suriye’deki krizin başından beri bu ülkenin toprak bütünlüğünü destekledik, bundan sonra da desteklemeye devam edeceğiz. Bölgeyi teröristlerden temizleyerek ülkemizin bekasını ve güvenliğini sağlamaya kararlıyız. Suriye’ye de huzur, barış ve istikrarın gelmesine katkı sağlayacağız” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da, “Türkiye’nin kimsenin toprağında gözü yoktur. Suriye’nin toprak bütünlüğü çerçevesinde güvenli bölgenin iki amacı vardır: Terör unsurlarını temizleyerek sınırlarımızı güvence altına almak ve mültecilerin güvenli bir şekilde dönüşünü sağlamak. Türkiye güçlüdür ve kararlıdır” mesajını verdi. Kalın, ayrıca İngilizce mesajlarıyla Türkiye’nin oluşturulmasını istediği “güvenli bölge”yle iki hususa hizmet edileceğini kaydederek, birincisi teröristler bölgeden ayırt edilerek sığınmacılara güvenli geri dönüş alanı açılacağını ve ikinicisi hangi form veya görünüşte olursa olsun IŞİD (DEAŞ) ile mücadele devam edeceğini ifade etti.
Operasyonun adı ‘Barış Pınarı Harekatı’ mı olacak?
Bu arada Erdoğan’ın Kızılcahamam konuşmasında “barış pınarları” ifadesini kullanmasıyla birlikte sosyal mesaj paylaşım sitesi Twitter aracılığıyla Türkiye gündeminde Suriye’ye yapılacak olası operasyonun adının “Barış Pınarı Harekatı” olacağı konuşuluyor.
Erdoğan, dün gece ABD Başkanı Trump ile görüşmesinden saatler önce “Kararı verilen ve süreci başlamış olan barış pınarlarının önünü açma vakti, belki bugün, belki yarın denebilecek kadar yakındır. Hem karadan hem havadan bu harekâtı yürüteceğiz” ifadeleriyle sınır ötesi operasyon hazırlıklarını tamamladıklarını duyurmuştu. İşte Erdoğan’ın bu konuşmasındaki “barış pınarları” ifadesi ise bazı medya kuruluşları ve bazı sosyal medya kullanıcılarınca “Barış Pınarı Harekatı” etiketine dönüştürüldü.
Bu etiket çerçevesindeki haberlerde ve paylaşımlarda, Suriye’de operasyona birden fazla noktadan başlanılacağı ve Tel Abyad, Resulayn ile Ayn el Arap (Kobani) bölgelerine yönelik olacağı iddia edildi.
