Erişilebilirlik

Erdoğan: ‘AB’den Kopmak Gibi Bir Derdimiz Yok’


NATO Zirvesi’ne katılmak üzere Belçika’nın başkenti Brüksel’e giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, uzun zaman sonra ilk kez Avrupa Birliği-Türkiye ilişkileri hakkında olumlu mesajlar verdi.

Ankara Esenboğa Havalimanı’nda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, Türkiye’nin AB’den kopmak gibi bir derdi olmadığını söyledi.

Cumhurbaşkanı, “AB’yle ilişkilerimizde iki ayağımız var. Dışişleri ayağımız, AB’den sorumlu bakan ayağımız. İki arkadaşımız da burayı takip ediyor. Biz elimizden gelen her şeyi A’dan Z’ye yapıyoruz. Ama karşıdan da bunun karşılığını bekliyoruz. Bunları arkadaşlarımız kovalamaya devam edecekler. Bizim AB’den kopmak diye bir derdimiz yok. Ama AB de kendi üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerekir. AB, Türkiye’yi bir dilenci gibi göremez. Böyle bir hakkı da yok” dedi.

“Kararı siz verirseniz biz işinizi zorlaştırmayız”

Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyelik macerasının elli dört yıl önce başladığını hatırlatan Erdoğan, AB üyesi ülkelere Türkiye'yle ilgili nihai kararı vermeleri çağrısında bulundu: “AB, Türkiye kendisi çekilsin, bunu bekliyor havasında. Biz de diyoruz ki, kararı siz verin. Kararı siz verirseniz biz işinizi zorlaştırmayız. Olay bu. Bu görüşmelerde de biz bunu söyleyeceğiz. Bizim olmazsa olmazımız da değil bunun da bilinmesi lazım.”

Brüksel’e gidişinde Türkiye’nin AB’den kopmak gibi bir derdi olmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı’nın geçtiğimiz yılın Mayıs ayından bu yana birlik hakkında sert sözler kullandığı biliniyor.

Türk vatandaşlarına yönelik vize muafiyetinin 30 Haziran 2016 itibariyle yürürlüğe girmeyeceğinin ortaya çıkmasının ardından Geri kabul Anlaşması’nın askıya alınabileceğini söyleyen Erdoğan, 15 Temmuz sonrası Avrupa Birliği’nden gerekli desteği almadığı gerekçesiyle birliğe karşı üslubunu daha da sertleştirdi.

AB Parlamentosu Başkanı Martin Schulz’un Türkiye’nin idam cezasını geri getirmesi halinde AB sürecinin dondurulacağı açıklaması üzerine 4 Kasım 2016’da Türkiye’nin AB sürecini referanduma götürebileceğini açıklayan Erdoğan referandum sürecinde Hollanda ile Almanya yaşanan krizlerde sonra AB’yi Haçlı İttifakı olarak niteledi, bazı AB liderlerine ise Nazi benzetmesi yaptı.

26 Mart’ta “Bakanıma uçuş yasağı getirirse sessiz mi kalacağım? Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanına 'Diktatör' diyeceksin. Bunlara ‘Faşist’ dediğimiz zaman beyler rahatsız oluyor. Nazi dediğimiz zaman rahatsız oluyor. Bak belgeyle konuşuyorum. Camilerimizin duvarına gamalı haç işaretlerini koyan siz değil misiniz? Faşistsiniz, faşistsiniz” diyen Erdoğan, 16 Nisan referandumundan iki hafta önce de Haçlı İttifakı tanımlamasını yaptı:

“Gittiler, Vatikan'da tüm AB üyesi ülkelerin liderleri kuzu kuzu orada oturdular ve Papa'yı dinlediler. AB'ye, Türkiye'yi 54 yıldır niye almıyorlar anladınız mı? Olay, tamamıyla açık ve net söylüyorum; Haçlı ittifakıdır. 16 Nisan, aynı zamanda bu kararı değerlendirme günü olacaktır. On dört senedir bunlarla masaya oturduk, konuştuk. Yalan üstüne yalan söylediler ve hala yalan söylemeye devam ediyorlar.”

Erdoğan, AKP Kongresi’nde“ Fasılları açmadığınız taktirde güle güle” demişti

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adalet ve Kalkınma Partisi’ne geri döndüğü ve genel başkan seçildiği 2 Mayıs’taki olağanüstü kongre de FETÖ ve PKK’ya destek vermekle suçladığı AB’nin Türkiye’nin önünü kesmek istediğini söyledi:

“Almanya’daki gelişmelere bakıyoruz, felaket. Avrupa'da her türlü destek bunlara (FETÖ) veriliyor, bir de PKK'ya veriliyor. Peki bunlar niye veriliyor? Güçlenen Türkiye'nin önünü kesmek için veriliyor. Eğer benim bir bakanım uçuş izni alamıyor, Avrupa'ya gidemiyorsa bu soruya bizim cevap bulmamız gerekiyor. İşte şimdi de ne diyorlar, 'Peki biz bundan sonra ne yapacağız' diyorlar. Bugüne kadar ne yaptığınız ortada. 'Bundan sonra ne yapacağız' demek ne demek? Bundan sonra yapacağınız bir şey var, nedir o? Bugüne kadar açmadığınız şu fasılları açmaktan başka çareniz yok, açarsanız ne ala, açmadığınız takdirde güle güle."

XS
SM
MD
LG