Erişilebilirlik

'İşgalin Meşrulaştırılmasına İzin Vermeyiz'


Reservists drafted during the partial mobilization line up outside a recruitment office in the Siberian town of Tara in the Omsk region, Russia.
Reservists drafted during the partial mobilization line up outside a recruitment office in the Siberian town of Tara in the Omsk region, Russia.

İslam İşbirliği Teşkilatı Acil İcra Komitesi Toplantısı bugün İstanbul’da yapıldı. Yeni Zelanda’daki iki camilere yapılan terör saldırısı nedeniyle, Zirve Dönem Başkanlığı’nı üstlenen Türkiye’nin çağrısıyla düzenlenen acil toplantıya 57 üyeden temsilciler katıldı.

Toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler’den sonra en büyük milletler arası örgüt olan İslam İşbirliği Teşkilatı’nın ana amacının başta Kudüs Davası olmak üzere İslam dünyasının meselelerine sahip çıkmak olduğunun altını çizdi.

Erdoğan: “İİT’nin emrivakilere sessiz kalması düşünülemez”

ABD Başkanı Donald Trump’ın Golan Tepeleri’ndeki İsrail egemenliğinin tanınması gerektiği şeklindeki sözlerine tepki gösteren Erdoğan, “Filistin davasına sahip çıkmak, İsrail zulmü karşısında Filistin’in hak ve hukukunu savunmak bizim için vazgeçilmezdir. Son olarak dün Amerika Başkanı’nın Golan Tepeleriyle ilgili talihsiz açıklaması bölgeyi yeni bir krizin, gerilimin eşiğine getirmiştir. Golan Tepeleri 1967’den bu yana İsrail’in işgali altında bulunmaktadır. 1967 senesindeki İsrail işgali sadece bölgedeki Arapları değil, Türkmenleri de kendi topraklarından göçe zorlamıştır. Türkiye ve İslam İşbirliği Teşkilatı’nın böyle hassas meselede sessiz kalması, emrivakilere sessiz kalması düşünülemez. Golan Tepeleri’nin işgalinin meşrulaştırılmasına asla izin vermeyiz” dedi.

Cumhurbaşkanı, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın doğrudan İslam dünyasını ilgilendiren konularda daha aktif, daha girişken ve mesuliyet sahibi olmasını istedi.

Erdoğan: “Tepkimizi güçlü bir şekilde göstermezsek Neonazi virüsü bünyeyi saracak, telafisi mümkün olmayan felaketler olacak”

Yeni Zelanda saldırısı ile ilgili değerlendirmeleri sırasında bu terör eyleminin bir ilk olmadığını hatırlatan Erdoğan, 1993’te Solingen’de beş Türk’ün evleri yakılarak öldürüldüğünü, 1994’te El Halil’de İsrailli bir sivilin Halil İbrahim Camii’nde sabah namazı kılan 29 Müslümanı şehit ettiğini, 2011 yılında Oslo yakınlarındaki Utoya adasında 77 kişinin, beyaz ırkın üstünlüğüne inanan bir cani tarafından öldürüldüğünü, Batı Avrupa’da, 2013-2017 yılları arasında Neonazi gruplarınca gerçekleştirilen 113 terör saldırısında 66 masumun canlarına kastedildiğini dile getirdi.

Recep Tayyip Erdoğan İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısında konuştu
Recep Tayyip Erdoğan İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısında konuştu

“Tepki göstermedikçe Neonazi virüsü bünyeyi daha da saracaktır”

Cumhurbaşkanı, “Bu olay, kökleri derinlere inen bir kinin, saplantının ve nefretin inkârı mümkün olmayan bir dışavurumudur. Manifestodan dehşet verici görüntülere, saldırganın silahının üzerindeki tarih, isim ve yerlere kadar pek çok husus bu gerçeği ispat etmektedir. Bu saldırı aysbergin, yani buzdağının görünen yüzüdür. Yükselen kültürel ırkçılıktan yalnızca Müslümanlar değil, Museviler, Afrikalılar, Asya kökenliler ve Romanlar da mağdur oluyor. Failler psikolojik rahatsız, denilerek olaylar münferit, adi suç denilerek örtbas ediliyor. Biz tepkimizi çok güçlü bir şekilde göstermedikçe, Neonazi virüsü bünyeyi daha fazla saracaktır. Biz sesimizi yükseltmedikçe, batılı hükümetler konforlarını bozmayacaktır. Biz birilerini rahatsız etme pahasına tavrımızı ortaya koymadıkça, saldırılar daha da pervasızlaşacak, ırkçı fanatikler daha da azgınlaşacaktır. Sonuçta, Allah korusun 1940’larda Avrupa’da olduğu gibi telafisi mümkün olmayan felaketler yaşanacaktır. Biz, acı da olsa hakikatleri dillendirmedikçe, batılı medya kuruluşları İslam düşmanlığını körüklemeye, ateşe benzin dökmeye devam edeceklerdir” dedi.

“Hakikatleri söylediğim Batı medyası şahsımı nefret objesi haline getiriyor”

Neonazi terörünü görmediğini söylediği Batı medyasının kendisini hedef hale getirdiğini ifade eden Erdoğan, Avrupa'daki 44 milyon, tüm dünyadaki 400 milyon civarındaki diaspora Müslüman’ın tehdit altında olduğu görüşünde.

“Neonazi örgütler, ırkçı çeteler, fanatik sağ partiler, İslam düşmanlığı üzerinden iktidar hevesi kuran muhteris siyasetçiler; işte bu insanları, sayıları yüz milyonlarla ifade ettiğimiz böyle bir kitleyi hedef alıyor. Tıpkı DEAŞ gibi, eş-Şebab, PKK gibi, Neonazi örgütleri de terör yapılanması olarak ele alınmalı, bu şekilde değerlendirilmelidir. Özellikle batılı basın yayın organları kendilerini çok ciddi bir öz eleştiriye tabi tutmak zorundadır. Neonazi terörünü daha fazla görmezden gelmenin maliyeti çok ağır olacaktır. Hele hele gerçekleri dillendirdiğimiz için şahsımı hedef almak, batı dünyasında nefret objesi haline getirmek kimseye bir fayda sağlamaz. Kırk yıldır manşetlerle, iftira kampanyalarıyla savaşıyoruz. Ayrıca Müslümanları ötekileştirerek, mültecileri düşmanlaştırarak kendilerine iktidar yolu açan politikacılar söylemlerine çekidüzen vermelidir”

Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern’in sergilediği empati ve Müslümanlarla dayanışmasının tüm dünya liderlerine örnek olması gerektiğini belirten Erdoğan, Yeni Zelanda Başbakanı’nın saldırganın ismini anılmaması önerisine destek vermekle birlikte vahşi terör eyleminin unutulup gitmesine de müsaade edilmemesi gerektiğini vurguladı.

XS
SM
MD
LG