Esat güçlerinin Bayırbucak Türkmen bölgesine yönelik saldırılarını arttırması ve Rus jetlerinin stratejik öneme sahip bölgeyi havadan bombalaması sonucu bölgede meydana gelen tabloyu değerlendiren Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Abdurrahman Mustafa, Türkmenlerin beş yıldır bölgede vahşetin altında olduğunu ve savaş halinde olan Suriye’de stratejik konumda olan Türkmen bölgelerinin çeşitli oyunların hedefi haline geldiğini kaydetti.
Demografik yapının değiştirilmesi amacıyla Türkmenlerin ve Arapların PYD tarafından Tel Abyad'dan tehcir edildiğini söyleyen Mustafa, uluslararası kurumların bu konudaki raporlarının olduğunu da belirtti.
Halep’te Azez ile Cerablus arasında birçok Türkmen köyünün olduğunu dile getiren Mustafa, bu köylerin iki yıldır IŞİD’in kontrolü altında olduğunu ifade etti ve sözlerine şöyle devam etti: ”Şu anda elimizde tek kalan Bayırbucak bölgesidir ve maalesef Rusya, Bayırbucak’ı terörle mücadele adı altında yaklaşık bir haftadır çok şiddetli, eşi benzeri görülmemiş bir şekilde bombalamaktadır.”
Bombalanan bölgede ılımlı muhalefetin olduğunu ve kesinlikle IŞİD veya radikal örgütlerin bulunmadığını beyan eden Mustafa, Türkmenlerin sadece kendi bölgelerini koruduklarını vurguladı.
Mustafa, Rusya Bayırbucak’ı bombalarken kendilerinin de Özgür Suriye Ordusu bünyesinde IŞİD’le mücadele ederek iki köyü aldıklarını ifade etti ve IŞİD’le ittifak içinde olmadıklarının, aksine mücadele ettiklerinin altını çizdi.
Mustafa, Bayırbucak bölgesinde yaklaşık 150 sivilin yaralandığını ve 13 kişinin de şehit olduğunu belirtti.
Yamadı köyünde daha önce kurulmuş olan mülteci kampında yaklaşık 20 bin sığınmacının olduğunu belirten Mustafa, yaşanan bombardımandan ötürü Bayırbucak’tan o bölgeye bir göç hareketi olabileceğine değindi.
Rusya’nın Türk hava sahasını ihlal ederek güvenli bölge sayılabilecek sıfır noktalarını bile bombaladığını dile getiren Türkmen Meclisi Başkanı, Türkiye’nin de angajman kuralları gereği Rus jetlerini düşürdüğünü sözlerine ekledi.
Abdurrahman Mustafa, Türkmen bölgesindeki olayların yeni bir göç hareketini doğuracağına işaret etti ve şunları söyledi: “Esad’ın, Rusya ve İran destekli bombalamaları devam ederse, Suriye’de muhaliflerin elinde olan bölgelerde hiç kimse kalmayacak ve bu insanlar kendilerini Türkiye’ye atacaklar.”
