Meksikalı uyuşturucu baronu Joaquin “El Chapo” Guzman, ABD’de bir hapishanede ömür boyu hapse ve 12,7 milyar dolar para cezasına mahkum edildi.
Guzman’ın yargılanmasına beş ay önce başlanmış, 62 yaşındaki Guzman, 12 Şubat'ta suçlandığı on ayrı iddianın tamamından jüri tarafından suçlu bulunmuştu.
Meksika’da kendi adamları tarafından oluşturulan bir orduyla korunan El Chapo, iki kez hapisten kaçmasının ardından mahkeme karşısına çıkmak için ABD’ye getirilmişti.
Karar açıklanmadan önce söz alan Chapo Guzman’ın avukatı Jeffrey Lichtman mahkemeyi eleştirdi. Lichtman davanın hemen ertesinde bir jüri üyesinin Vice isimli medya kurulusu için çalışan bir gazeteciye “dava boyunca sosyal medyayı takip ettik” seklinde yaptığı itirafın ardından Yargıç Cogan’ın savunmanın davanın tekrarlanması isteğini reddetmesinin Amerikan hukuk sistemine yakışmadığını vurguladı ve “o zaman [Chapo’nun] adalet sistemine güvenilmeyen ülkesinde yargılanmaması ne ise yaradı?” seklinde konuştu.
Avukatının ardından söz almak istediğini belirten Chapo Guzman ise, 30 aydır tutuklu bulunduğu Manhattan’daki cezaevindeki zor koşullardan şikayet etti. “Havasız, güneşsiz, ve içme suyu bile verilmeden yaşıyorum. Karımı ve çocuklarımı görmeme izin verilmedi. Burada adil bir dava göreceğimi söylediler, ama bu adalet değil,” diyen Guzman, 1 saat süren duruşma sırasında sıkça esi Emma Coronel ile göz göze gelmeye çalıştı. Emma Coronel Kasım ayında başlayan ve Şubat ayına kadar devam eden dava suresince her gün eşine destek olmak için mahkeme salonunda bulunuyordu ve bir çok kez Yargıçtan eşini ziyaret etmek için izin istemişti.
Guzman ayrıca ABD Bölge Hakimi Brian Cogan’ı jüri içindeki usulsüzlük iddialarını da derinlemesine araştırmamakla suçladı.
Guzman mahkemede çevirmen aracılığıyla yaptığı açıklamada “ABD’ye gönderildiğimde burada adil bir yargılanmayla karşılaşacağımı düşünüyordum ancak olan bunun tam tersiydi” dedi.
Guzman mahkemede ailesine hitaben de “Son 30 aydır çektiğim bu işkenceye katlanma metanetini gösterdiğiniz için teşekkür ederim” ifadesini kullandı.
Mahkeme belgelerinde yer alan delillerin Guzman’ın 25 yıllık saltanatı boyunca Sinaloa kartelinin çok miktarda kokain ve diğer uyuşturucu maddeyi ABD’ye soktuğunu, ayrıca adamlarının önlerine geleni kaçırmak, işkence etmek, öldürmek gibi emirleri uyguladıklarını ortaya koyuyor.
Savunma ise Guzman’ın devletle tanıklık anlaşması yapan böylece kendi davaları için ceza indirimi alma kaygısı olan başka uyuşturucu kaçakçıları tarafından fişlendiğini öne sürdü.
Ceza duruşmasının en ilginç konuğu ise savcılığın önemli tanıklarından Adriana Velez oldu. Dava sırasında tanık sandalyesine oturmak istemeyen ancak savcılıkla işbirliği yapan Velez, son duruşmaya katılarak savcılığın iddialarını yani Guzman’ın acımasız bir uyuşturucu baronu olduğunu kanıtlamak için gelmeye karar verdiğini belirtti. Chapo Guzman’ın özel asistanlığını yapan ancak daha sonra öldürülmekten FBI ile anlaşarak kurtulan Velez Guzman’a güvenmenin hayatının en büyük hatası olduğunu söyledi. “Belki bir gün bana yaptıklarınız yüzünden yaşadığımı kabusu unuturum” diyen Velez mahkeme salonunda göz yaşlarına hakim olamadı.
Guzman 2017’de sınırdışı edildiğinden bu yana dış dünyadan tamamen kopmuş durumda. AP haber ajansı mahkemedeki sözlerinin Guzman’ın toplum önünde sarf ettiği son sözleri olabileceğini belirtiyor.
Meksika’da hapishanelerden kaçmasıyla bilinen Guzman ABD’li yetkililerce Manhattan’da güvenliği arttırılmış bir hapishanede hücre hapsinde tutuluyordu. Davasının görüldüğü Brooklyn’deki mahkemeye çıktığı sırada da Guzman’a çok sayıda gardiyan tarafından eşlik ediliyordu.
Uzmanlar Guzman’ın Colorado eyaletinin Florence kentindeki aşırı güvenlikli “Supermax” hapishanesine gönderilebileceği görüşünde. Bu hapishanede mahkumların çoğuna televizyon veriliyor ancak başka insanlarla iletişimleri sıfıra yakın oluyor ve yemeklerini de hücrelerinde yiyorlar. Bu kişilerin gerçek dünyayla tek teması hücrelerindeki 10 santimetrelik pencere oluyor.
Guzman’ın elmas kaplama tabancası ve kanunun bir adım önünde olmasıyla nerdeyse mit haline gelen karakteri davada öne çıkmasına rağmen jüri dava sırasında Guzman’ın sesini hiç duymadı.
Ancak Guzman’ın davasında ortaya çıkan deliller gösteriyor ki uyuşturucu baronunun sessiz kalma kararı aslında doğasına aykırı. Mahkemeyle işbirliği yapan tanıklar Guzman’ın fakirlikten zenginliğe ulaşma hikayesine hayranlık duyduğunu ve her fırsatta bunu anlatacak bir yazar bulmaya hevesli olduğunu dile getirmişti. Guzman işbirlikçilerinin yardımıyla kazılan bir tünel aracılığıyla Meksika hapishanesinden kaçarak dağlarda yaşadığı sırada ABD’li aktör Sean Penn’e de röportaj vermişti.
Mahkemede Guzman’ın avukatı müvekkilinin Meksikalı politikacılara ve güvenlik güçlerine kendilerini koruması için yaranma konusunda daha iyi olan çete liderleri tarafından günah keçisi haline getirildiğini öne sürmüştü.
Avukatları mahkemede anlatılan özel uçaklar, deniz kıyısında villalar, kişisel hayvanat bahçesi gibi şeylerin yalan olduğunu ve ABD hükümetinin 12,5 milyar dolarlık para cezasını toplama şansının da sıfır olduğunu savundu.
