Yoksul bir hayattan çıkıp, modern tarihin en büyük ve en tanınmış sporcularından biri haline gelen efsanevi Brezilyalı futbolcu Pele, 82 yaşında hayatını kaybetti.
Kızı Kelly Nascimento, Instagram hesabından yaptığı paylaşımda Dünya Kupası'nı üç kez kazanan tek futbolcu olan Pele’nin öldüğünü doğruladı.
Pele, 2021 yılı Eylül ayında kalın bağırsağından tümör alındığından beri düzenli olarak kemoterapi görüyordu.
Ünlü futbolcu, 2012'de başarısız bir kalça ameliyatı geçirmesinden bu yana yardımsız yürümekte de güçlük çekiyordu. 2020 yılı Şubat ayında Corona virüsü pandemisi öncesinde oğlu Edinho, sağlık durumunun kötüleşmesinin Pele'yi depresyona soktuğunu söyledi.
Tam adı Edson Arantes do Nascimento olan Pele, 1956'da Santos'a katıldı ve bu küçük sahil kulübünü futbolun en ünlü isimlerinden biri haline getirdi.
Pele, birçok bölgesel ve ulusal şampiyonluğun yanı sıra, Şampiyonlar Ligi'nin Güney Amerika'daki karşılığı olan iki Copa Libertadores ve Avrupa ile Güney Amerika'nın en iyi takımları arasında düzenlenen yıllık turnuva olan iki Kıtalararası Kupa kazandı.
İlki 1958'de 17 yaşındayken İsveç'te, ikincisi dört yıl sonra, turnuvanın çoğunu sakatlığı nedeniyle kaçırmasına rağmen, Şili'de ve üçüncüsü de 1970'te Meksika'da, gelmiş geçmiş en büyük takımlardan biri olarak kabul edilen takıma liderlik ettiğinde olmak üzere kazandığı üç Dünya Kupası’nı Brezilya’ya götürdü.
1974'te Santos'tan ayrılarak futbol hayatına son veren Pele, bir yıl sonra, o zamanlar gelişmekte olan Kuzey Amerika Futbol Ligi takımı New York Cosmos'a katılmak üzere karlı bir anlaşma imzalayarak sürpriz bir dönüş yaptı.
Pele, 21 yıllık muhteşem kariyerinde bin 283 gol attı.
Ancak Pele, futbolu kendinden önceki ve sonraki hiçbir oyuncunun yapamadığı kadar üstün bir noktaya taşıdı ve 20’nci yüzyılın ilk küresel simgelerin biri haline geldi.
Kalpleri kazanan gülümsemesi ve hayran kitlelerini büyüleyen hayret verici alçakgönüllülüğüyle Pele, futbolcu olarak altmış yıllık kariyeri boyunca birçoğuyla tanıştığı birçok Hollywood yıldızı, papa veya başkandan daha iyi tanınıyordu.
Pele, eşi benzeri olmayan yetenek, yaratıcı deha ve teknik beceri karışımını, Brezilya'nın küçük bir kasabasında, ailesinin gerçek bir top almaya maddi gücü yetmediği için genellikle greyfurtla veya paçavra kumaşlardan yaptığı toplarla oynayarak geçiren bir gence borçluydu.
Brezilya'daki evi, kumsala bir buçuk kilometreden daha yakındı ancak kalabalıktan korktuğu için yaklaşık yirmi yıldır oraya hiç gitmedi.
Yine de arkadaşları arasında en açık yürekli olduğu anlarda bile nadiren şikayet ederdi. Yeteneğinin ilahi bir hediye olduğuna inanan Pele, futbolun dünyayı dolaşmasına, kanser hastalarına ve savaşlardan ve kıtlıktan kurtulanlara neşe getirmesine ve büyürken çoğu zaman bir sonraki yemeğinin kaynağını bilmeyen bir aileyi geçindirmesine nasıl imkan tanıdığından dokunaklı bir şekilde bahsederdi.
2013'te Reuters ile yaptığı bir röportajda Pele, "Tanrı bana bu yeteneği tek bir nedenle verdi: İnsanları mutlu etmek için. Ne yaparsam yapayım bunu unutmamaya çalıştım" demişti.