Sinema dünyasının en büyük ve prestijli buluşmalarından biri olarak kabul edilen Uluslararası Cannes Film Festivali, Fransa’nın sahil kenti Cannes’da bugün başladı. 14-25 Mayıs tarihleri arasında 77’inci kez düzenlene festivalde 22 film, Altın Palmiye için yarışacak.
Her yıl hareketli geçen festivalde bu yıl da, festival çalışanlarının iş bırakma eylemi, sinema dünyasındaki cinsel tacizi protesto etmeye hazırlanan #MeToo Hareketi, Filistin’e destek eylemleri gibi siyasi ve sosyal tartışmaların yaşanması bekleniyor.
Cannes kentinin kırmızı halılı merdivenleriyle ünlü Croisette binasında düzenlenen festivalin açılış gecesini, kariyerini ABD’de de sürdüren ünlü Fransız oyuncu Camille Cottin yaptı.
Açılışta, sinema dünyasının dev ismi 71 yaşındaki Meryl Streep, tüm kariyeri için “Altın Palmiye onur ödülünü” aldı. Ünlü oyuncu, Cehennemin Sonuna Yolculuk, Kramer Kramer'e Karşı, Madison Yolunda, Şeytan Marka Giyer, Sophie'nin Seçimi, Demir Leydi ve Mamma Mia gibi, tüm dünyada her nesilden milyonlarca izleyicinin gözünde ve gönlünde yer eden farklı yapımlarda rol almıştı.
Sanatçı, 1989 yılında “Karanlıkta Bir Çığlık” filmindeki oyunculuk performansıyla en iyi oyuncu ödülünü kazandıktan sonra, Cannes Film Festivali'ne bir daha katılmadı.
Festival, Fransız yönetmen Quentin Dupieux’nün “İkinci Perde” adlı filmi ile açılacak. Dupieux’nun yönettiği filmde başrolleri, Fransızlar’ın dev oyuncuları Vincent London, Lea Seydou, Louis Garell ve Raphaël Quenard paylaşıyor.
Ebru Ceylan jüride
Festivalde, yarışma jürisine, Barbie filminin Amerikalı yönetmeni Greta Gerwig başkanlık ediyor.
Sinema dünyasından 5 kadın, 4 erkekten oluşan yarışma jürisinde Ebru Ceylan da, 2014’te Altın Palmiye ödülünü kazanan “Kış Uykusu” filminin senaristi olarak yer alıyor. Ebru Ceylan, Kış Uykusu’nun yönetmeni Nuri Bilge Ceylan’ın eşi.
Jüride ayrıca, Fransız sinemasının iki ismi Omar Sy (Dokunulmazlar, Indigenes, Arsen Lupin) ve Eva Green (Casino Royale, Üç Silahşörler), Kızılderili aktris Lily Gladstone (Killers of the Flower Moon), Lübnanlı yönetmen ve senarist Nadine Labaki (Kefernahum), İspanyol yönetmen Juan Antonio Bayona (Karlar Çemberi), İtalyan aktör Pierfrancesco Favino (Hain) ve son olarak Japon yönetmen Kore-Eda Hirokazu (Bir Aile Meselesi) görev alıyor.
22 Film yarışıyor
Festivale bu yıl 22 film, Altın Palmiye için yarışıyor. Özellikle Francis Ford Coppola'nın “Megalopolis”, Andrea Arnold'un “Bird”, Yorgos Lanthimos'un “Kinds of Kindness”, David Cronenberg'in “The Shrouds” ve Jacques Audiard'ın “Emilia Perez” adlı filmleri merakla bekleniyor.
Festivalde yarışacak 22 filmin ve yönetmenlerinin tam listesi şöyle:
- The Apprentice - Ali Abbasi
- Motel Destino - Karim Aïnouz
- Bird - Andrea Arnold
- Emilia Perez - Jacques Audiard
- Anora - Sean Baker
- Megalopolis - Francis Ford Coppola
- Les linceuls - David Cronenberg
- The Substance - Coralie Fargeat
- Grand tour - Miguel Gomes
- Marcello Mio - Christophe Honoré
- Caught by the tides - Jia Zhang-ke
- All we imagine as Light- Payal Kapadia
- Kinds of Kindness - Yorgos Lanthimos
- L'amour ouf - Gilles Lellouche
- Diamant brut - Agathe Riedinger
- Oh Canada - Paul Schrader
- Limonov – The Ballad - Kirill Serebrennikov
- Parthenope - Paolo Sorrentino
- Pigen Med Nålen - Magnus Von horn
- La plus précieuse des marchandises - Michel Hazanavicius
- Trois kilomètres jusqu'à la fin du monde - Emanuel Parvu
- The seed of the sacred fig - Mohammad Rasoulof
Yıldız yağmuru
Cannes Film Festivali'nin kırmızı halılarında, birbirinden ünlü pek çok yıldız geçit törenine katılacak.
Meryl Streep, Francis Ford Coppola, Catherine Deneuve, Barry Keoghan, Jacob Elordi, Kevin Costner, Richard Gere, Adam Driver, Lea Seydoux, François Civil, Adele Exarchopoulos, Pierre Niney, Selena Gomez, Chris Hemsworth, Anya Taylor-Joy, Sebastian Stan, Emma Stone, Joe Alwyn ve Zoe Saldana’nın da aralarında bulunduğu yüzlerce yıldız festivalde boy gösterecek.
Sosyal protestolar ve skandallar beklentisi
Kırmızı halısı, ödülleri ve birbirinden renkli katılımcılarının yanısıra, siyasi tartışmalarıyla da ünlü Cannes Film Festivali'nin oturum aralarında yine protestolar bekleniyor. Filistin-İsrail, Rusya-Ukrayna savaşı gibi çatışmaların festival salonunda gündeme gelmesi “kaçınılmaz” olarak görülüyor.
Sinema Emekçileri Kolektifi’nin 6 Mayıs'ta başlattığı “Ekranların Altında, Yoksulluk” adlı grev çağrısı da festivali gölgeleyebilecek bir girişim.
Kolektif, “festivaller sırasında kısa süreli çalışan insanların iş güvencesi olmamasını ve işsizlik sigortası reformunun özellikle tazminat kuralları açısından sonuçlarını kınamak” için iş bırakma eylemi yapmaya hazırlanıyor.
Açılıştan önce “#MeToo” tartışması
Cannes Film Festivali'nin açılışı öncesinde tartışmanın merkezinde yer alan #MeToo hareketi de festival boyunca sesini duyurmakta kararlı.
Sinemada cinsel şiddet ve tecavüz olaylarına karıştığı iddia edilen kişilerin festivalde yer almasını protesto eden 147 sanatçı ve aydın, Le Monde gazetesinde bu sabah yayınladıkları bir makale ile, “cinsel şiddete ilişkin kapsamlı bir yasa” çıkarılmasını talep etti.
Dün de aralarında uğradığı cinsel tacizi açıklayan Fransız sanatçı Judith Godreche'in de bulunduğu göstericiler, cinsel saldırıyla suçlanan Dominique Boutonnat'ın Ulusal Sinema Merkezi (CNC) başkanlığından çıkarılmasını talep etti.
Elle dergisi de çok sayıda kadına tecavüz ve cinsel saldırıda bulunmakla suçlanan film yapımcısı Alain Sarde’ın festivalde yer almasını protesto etti.
İranlı yönetmen Rasoulof’dan çağrı
Berlin'de “Şeytan Yoktur” filmiyle 2020 yılında Altın Ayı kazanan İran sinemasının güçlü sesi Mohammed Rasoulof, son filmi “Kutsal İncir Ağacının Tohumu” ile, Cannes’da da Altın Palmiye için yarışacak.
İran’da 5 yıl hapis cezasına çarptırılan ve ülkeden kaçan Rasoulof, Avrupa’da açıklanmayan bir yerde olduğunu bildirdi.
Rasoulof, bu sabah AFP haber ajansına gönderdiği bir açıklamada, “Avrupa’ya birkaç gün süren uzun ve karmaşık bir yolculuğun ardından ulaştığını” belirterek, dünya sinemasından tehdit altındaki yönetmenlere “güçlü destek” sağlamasını istedi.
Rasoulof, “Hapishaneyle İran'ı terk etmek arasında bir seçim yapmak zorunda kaldım, yüreğim burkularak sürgünü seçtim. Küresel sinema toplumu, yönetmenlere güçlü destek sağlamalı. İfade özgürlüğünün yüksek sesle ve açık bir şekilde savunulması gerekiyor. Kişisel deneyimlerimden bildiğim kadarıyla, bu destek onlar için hayati önem taşıyan çalışmalarını sürdürmede çok değerli olabilir” dedi.
Yönetmen, kendisini ve yakınlarını rejimin misillemelerinden korumak için “oyuncu kadrosunun ve ekibin kimliklerinin yanısıra olay örgüsü ve senaryonun ayrıntılarını” da gizli tutuyor.
Rasoulof, aktörlerin zamanında İran'ı terk etmeyi başardıklarını ancak ekibin diğer birçok üyesinin hala İran’da “istihbarat servislerinin uzun sorgulamaları ve baskısı altında” olduğunu dile getiriyor.
Forum