Erişilebilirlik

Dolar 32 lirayı aştı: Fitch’in not artışı kuru neden frenlemedi?


Türk Lirası Amerikan Doları karşısında son 10 ayda yüzde 66 değer kaybetti.
Türk Lirası Amerikan Doları karşısında son 10 ayda yüzde 66 değer kaybetti.

Türk Lirası’ndaki değer kaybı sürüyor. Serbest piyasada 22 Şubat’ta 30,81 olan dolar kuru bugün 32,04’ten işlem görüyor.

14 Mayıs seçimlerinden önce dolar kuru 19,67’ydi. Yani o dönemden bu yana Türk parası Amerikan parası karşısında yüzde 66 değer kaybına uğramış oldu. Kurdaki yükseliş geçtiğimiz haftasonu açıklanan Fitch kararı sonrasında da devam etti.

S&P ve Moody’s ile birlikte derecelendirme dünyasının “Üç Büyükleri”nden biri olarak kabul edilen Fitch’in 13 Ağustos 2021'de “durağan”a çevirdiği Türkiye’nin not görünümünü “pozitif”, aynı yılın Aralık ayında “B”ye düşürdüğü kredi notunu “B+” olarak yeniden düzenlemesi de dövize talebin frenlenmesini sağlayamadı.

Prof. Kozanoğlu: “Seçimden sonra doların artacağı beklentisi kuru yükseltti”

Altınbaş Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Finansma Bölümü’nden Profesör Hayri Kozanoğlu, dolara olan talebin seçim sonrasındaki artış beklentisinden kaynaklandığı kanaatinde.

VOA Türkçe’nin konuştuğu Prof. Kozanoğlu, “Fitch’in kararı beklenmedik bir şey değil. Çünkü kredi derecelendirme kuruluşları ‘borcumuzu tahsil edebilir miyiz’ sorusuna yanıt arar. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, Türkiye’nin dış borç yükümlülüklerini ödemekte istekli davranacak bir yönetim. Var olan ekonomi politikası talebin azalmasını önceliyor. Hem iç talep hem ihracat azalınca cari açık azalır, dış yükümlülükleri halletmek de kolaylaşır” sözleriyle Fitch’in kararını değerlendirdi.

Dolar’daki yükselişi seçimden sonra dövizin artacağı yönündeki beklentinin baskın hale gelmesine bağlayan Prof. Kozanoğlu, “Şüyu vukuundan beter bir durum olduğundan o gün geldiğinde pahalı iken almak yerine birçokları beklemek istemiyor. Ben Mayıs ayındaki seçimlerden sonrasına benzer bir sıçrama öngörmüyorum” dedi.

Cari açık azalırken sanayi üretimi sınırda arttı

Bugün (12 Mart 2024) açıklanan verilere göre, Merkez Bankası’nın 2023 yılının Ocak ayında 10,4 milyar dolar olan cari işlemler açığı bu yılın aynı ayında 2,56 milyar dolara geriledi.

TÜİK’in yine bugün açıkladığı Ocak ayı Sanayi Üretim Yıllık Endeksi’ndeki yüzde 1’lik artış da ekonomideki yavaşlamanın bir başka işareti olarak görülüyor. Aynı endeks geçtiğimiz yılın aynı ayında yüzde 4’tü.

Fitch’in not görünümünü açıkladığı 8 Mart’ta 321 puandan 312 puana gerileyen Türkiye’nin risk primi (CDS) ise yeniden 320 seviyesini aştı. 14 Mayıs 2023’te 664 puan olan CDS’ler 18 Şubat’ta 286 puana kadar düşmüştü.

Prof. Küçükkale: “Dolar düşecek ve faiz yükselmeyecek mesajını piyasa da yabancı sermaye de olumlu algılamadı”

Risk priminin seçimden sonra ciddi bir düşüş gösterse de hala güvenilir seviyelere gelmediğinin altını çizen Karadeniz Teknik Üniversitesi İktisat Fakültesi öğretim üyesi Yakup Küçükkale, ekonomi yönetiminin “kur hedefimiz yok” ve faiz konusunda “yeterli sıkılaştırma yapıldı” yaklaşımının piyasada kabul görmediği düşüncesinde.

Ekonomi yönetiminin söyleminin piyasalarda nasıl algılandığını VOA Türkçe’ye değerlendiren Prof. Küçükkale, “Mehmet Şimşek’in bu sözlerini piyasalar olumlu algılamıyor. CDS’lerin Fitch kararı sonrası normalde düşmesi beklenirken yükselmesi de bununla ilgili. Şimşek’in vermekte olduğu mesajlara bakalım. İlk mesaj dövizler düşecek, ikinci mesaj faizler yükselmeyecek. Yabancı sermaye giriş yapacaksa bunları olumlu algılamaz. Piyasa da pek prim vermedi. Çünkü doların en değerli, faizin en yüksek olduğu noktadan girmek ister. Bu durumda mahalli seçimlerden sonra yüklü döviz girişi olacağı yönündeki açıklamalar neden kaynaklanıyor. O net değil. Ben seçimlere kadar ‘dolarda 34-35 liraları görürüz’ sözümün arkasındayım” dedi.

Son iki ayda Merkez Bankası’nın brüt döviz rezervinin 8 Mart itibariyle 91,9 milyar dolardan 80,5 milyar dolara gerilemesi, kurdaki ani artışları dengeleme amacıyla yapılan döviz satışlarının olduğuna işaret ediyor.

Kerim Rota: “Kontrollü iyimserlik içindeyim ama enflasyonda kalıcı iyileşme olmadan 2000’lerin başındaki hikaye yeniden yazılamaz”

Bankacılık finans piyasaları uzmanı Kerim Rota, seçimden önceki son dört yılda izlenen ekonomi politikalarının yeni ekonomi yönetiminin elini güçleştirdiğini, seçimden sonra büyük miktarlı yabancı girişinin çok muhtemel olmadığını söylüyor.

VOA Türkçe’ye konuşan Rota, “Kurun baskılandığı düşüncesi hakim. ‘TL birikimim varsa gideyim döviz alayım’ yaklaşımı yanlış değil ama abartılı. Geçtiğimiz sene kur raydan çıkarken rezerv pozisyonu bugünle kıyaslanamayacak kadar kötüydü. Faiz de bugün daha doğru bir yerde. Enflasyonla mücadele edildiğine dair net bir durum oluşmuş değil. Tüm bunlar seçim stresi ile birleşince kurda hareketlilik oluyor” ifadeleriyle tabloyu değerlendirdi.

Kerim Rota, “Benim gördüğüm bu faiz çok can yakacak. Devletin sembolik de olsa mutlaka tasarruf yapması gerekiyor. Vatandaş seçimden sonra fiyatlar patlar diye harcama yapıyor. Ama sonrasında yorulmuş olacak. Mehmet Şimşek, ‘para politikasının etki mesafesi uzun’ söylemine katılıyorum. Fitch’in not arttırımına rağmen pozisyonların küçülmesi nedeniyle Türkiye’ye hacimli bir yabancı sermaye girişi olması çok zor. Açık söyleyeyim kontrollü bir iyimserlik içindeyim ama enflasyonda kalıcı bir iyileşme olmadan 2000’lerin başındaki hikaye yeniden yazılamaz. Onun için de çıpa lazım. O gün AB ve IMF çıpası vardı. Bugün elimizde ne var?” diye konuştu.

Bu arada piyasada gözler 21 Mart’ta toplanacak Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’na çevrilmiş durumda. Deustche Bank, kurulun 500 baz puan artışla politika faizinin yüzde 45’ten yüzde 50’ye yükselmesinin “yüksek ihtimal” olduğunu belirtti.

Forum

XS
SM
MD
LG