Türkiye, yeniden gazeteci tutuklanmasıyla dünya gündemine çıktı. Üstelik bu kez tutuklanan gazeteciler, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı değil. Dünyanın gündemindeki konuları farklı açılarla izleyicileriyle buluşturan merkezi Amerika’daki uluslararası haber kanalı Vice News için çalışan üç İngiliz gazeteci, IŞİD’e bilerek ve isteyerek yardım etmek suçundan tutuklandı.
Geçtiğimiz hafta Türkiye Gazeteciler Sendikası, Çağdaş Gazeteciler Derneği’nden temsilcilerle birlikte Güneydoğu Anadolu bölgesinde sansüre dikkat çekmek için temaslarda bulunan DİSK Basın-İş Başkanı Faruk Eren, tutuklamalara şaşırmadığını söyledi.
DİSK Basın-İş: Yerli ve yabancı gazetecilere gözdağı veriliyor
Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Faruk Eren, ‘bu tutuklamalarla yerli ve yabancı gazetecilere gözdağı veriliyor. Hükümet, Türkiye’nin doğusunda yaşananların, hem Türkiye’nin batısında, kuzeyinde, güneyinde, hem de dünyanın herhangi bir yerinde bilinmesini istemiyor’ dedi.
Eren, geçtiğimiz hafta bölgede yaptığı izlenimleri de Amerika’nın Sesi’yle paylaştı:
‘Geçen hafta Cizre, Silopi, Silvan, Lice ve Diyarbakır’da yaşananları gözlemledik. Aslında gidiş amacımız sansüre dikkat çekmekti. Biliyorsunuz bölgede yaşananlar ne merkez basında ne yandaş basında yer alıyor. Gittiğimiz gün Silvan’da sokağa çıkma yasağı vardı. Biz gazeteciyiz. Fotoğraf makinelerimiz, kameralarımız, basın kartlarımız var. Olay yerlerine gitmek istedik. TOMA’yla kovaladılar. ‘‘Dağılın yoksa müdahale ederiz’’ diye uyardılar. Görüştüğümüz gazeteciler neredeyse 90’lı yıllara dönüldüğündü belirtiyorlar.’
Bölgede görev yapan gazetecilerin valilik, emniyet ve jandarmadan sonra hastanelerden de haber alamamaktan yakındıklarını aktaran DİSK Basın İş Genel Başkanı, Silopi’de bir doktorun İMC televizyonuna çıktığı için görevden alındığını söyledi.
TGS: Tutuklama tipik bir sansür ve basın özgürlüğü ihlali
Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Uğur Güç ise bu tutuklamaların tipik bir sansür uygulaması ve basın özgürlüğü ihlali olduğunu belirtti.
Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan TGS Başkanı, ‘bölgede dışarıya bilgi sızmasın mantığı işliyor. Sıkıyönetim ilan ediliyor, gazeteciler bölgeye sokulmuyor. Saray’ın savaşının dünyaya duyurulması istenmiyor. Kendilerini haklı çıkarmak için bu gibi yöntemlerle sansür uyguluyorlar’ dedi.
Son birkaç yılda Türkiye’de onlarca gazetecinin tutuklandığına dikkat çeken Uğur Güç’e göre, üç İngiliz gazetecinin tutuklanması Türkiye’de basın özgürlüğünün geldiği noktayı gözler önüne seriyor.
TGC: Türkiye demokrasi liginin dışına çıkıyor
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ise bugün gerçekleşen tutuklamaları yakından takip ediyor. Amerika’nın Sesi’ne konuşan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş, ‘bu bir demokrasi sorunudur. Herhangi bir terör örgütüyle ilişkilendirmek bu ülkede gazetecilik yapan herkes için olağan hale getirilmiş görünüyor. Yedi yıl terör örgütüne üyelikten cezaevinde yatan meslektaşlarımız daha yakınlarda ‘’pardon’’ denilerek serbest bırakıldı. Şimdi de üç yabancı gazeteci tutuklandı. Açıklanmaya muhtaç bir durum’ dedi.
ÇGC: İngiliz Gazeteciler derhal serbest bırakılsın
Çağdaş Gazeteciler Cemiyeti ise bir açıklama yayınlayarak gazetecilerin derhal serbest bırakılmasını istedi.
Cemiyet, açıklamasında, ‘mesleklerinin gereği olarak yaşananları dünya kamuoyuyla paylaşmak için olay yerine giden İngiliz meslektaşlarımıza yönelik gözaltı şeklindeki sansür ve baskı, gazetecilik mesleğimize yapılmış bir saldırıdır; gerçekleri gizleme çabasından başka bir şey değildir. Çarpıtma, gizleme ve yok sayma anlayışındaki iktidarların eninde sonunda, gazetecilerin de harcına katkı sağladığı gerçeklerden örülü duvara çarpması kaçınılmazdır’ dendi.