‘Onun bir çocuk olması bizi ilgilendirmez. Bir çocuk bizim kutsalımız olan bayrağa el uzatmaya çalışırsa bunu bir bedeli olacaktır. Çocuktur diye bayrağımıza, kutsalımıza bu şekilde saldırması bizi ilgilendirmez. Bedelini, o çocuk, onu oraya gönderenler ödeyecek.’ İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’yle ortak basın toplantısında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Lice olaylarıyla ilgili bir soruya verdiği yanıt hükümetin tepkisini gözler önüne serdi.
Erdoğan: Çözüm süreci provoke edilmek isteniyor
Erdoğan, basın toplantısı sonrası yalnızca bayrak indirme olayıyla ilgili açıklama yapmadı. Lice olayları hakkında da değerlendirmelerde bulundu. Bölgede halkına çağrıda bulunan Başbakan, ‘bunlar çözüm sürecini ortadan kaldırmaya yönelik adımlardır. Bu süreci provoke etmeye yönelik adımlardır. En azından Diyarbakır'daki annelerin ortaya koyduğu tavrı, o bölgedeki herkesin ortaya koymasını istiyorum. Yol kesmek terörist işi, herkes bunu bedelini ödeyecektir’ dedi.
Cumhurbaşkanı Gül ve TSK da bayrak indirilmesini kınadı
Lice’de ölen Ramazan Baran’ın cenaze töreninin ardından yüzleri kapalı bir grup korsan gösterilerine Diyarbakır 2. Hava Kuvvet Komutanlığı önünde sürdürmüş, gruptan bir çocuk ise direğe tırmanarak Türk bayrağını indirmişti. Bu olayın ardından sosyal medyada tepkiler yükselmiş ancak Başbakan Erdoğan’ın yaptığı açıklamaya kadar hükümet cephesinden bir tepki gösterilmemişti.
Cumhurbaşkanı Gül de Pazartesi günü bir kınama mesajı yayınlarken Türk Silahlı Kuvvetleri ise internet sitesinden yayınladığı açıklamada bayrak indirme eyleminin ‘tahammül sınırlarını’ zorladığını belirtti.
Öcalan da bayrak indirme ‘provokasyon’ dedi
Devletten gelen açıklamalara bir destek de ilginç bir yerden geldi, İmralı adasından. Bugün HDP heyetiyle bir görüşme yapan PKK lideri Abdullah Öcalan, provokasyonlar konusunda uyarılarda bulundu.
Öcalan, ‘bizim hiçbir ulusun ulusal değer ve simgelerine karşı olumsuz ve rencide edici bir yaklaşımımız olmamıştır, olamaz. Türkiye halkını bize karşıtlaştırmayı amaçlayan son bayrak provokasyonunun da her iki tarafın gerekli kurumları tarafından ivedilikle soruşturulması ve sonuçlarının tüm halkımızla paylaşılması elzemdir’ dedi.
Son dönemde yaşanan olaylar süreci zorlasa da umudunu koruduğunu söyleyen Öcalan, bugün itibariyle umudunun çözüme dönük somut çalışmalara dönüşmeye başladığını belirtti.
PKK lideri, HDP heyeti aracılığıyla yolladığı mesajda, ‘tarihi bir aşamadayız. Başarılı olacağımıza da inanıyorum. Bunu başarmamız için burada yürüttüğümüz görüşmelerin tüm kamuoyunun bilgisine açık, şeffaf ve yasal bir şekilde yürütülmesi gerektiği tartışmasızdır’ dedi.
PKK: İmralı’da Öcalan’la yapılan görüşmeler yetersiz
HDP heyetinin ziyaretinin hemen öncesinde bir açıklama yayınlayan PKK Yürütme Kurulu ise İmralı adasında yapılan görüşmelerin çözüm için yetersiz olduğunu duyurdu. Bu açıklama bir süredir Öcalan’la dağ kadroları arasında görülen farklı tonun biraz daha kuvvetlendiğini gösteriyor.
Zira açıklamada ‘HDP Heyetinin Lice katliamı ardından İmralı’ya gidişi elbette önemli ve anlamlıdır; fakat bazı boyalı basın çevrelerinin yansıtmaya çalıştığı gibi, Lice’deki benzer katliamları önleyecek yer, İmralı ve Önder Abdullah Öcalan değildir. Gerçek saptırılmamalı, hiç kimse İmralı’dan gerçekleşmeyecek beklenti içine sokulmamalıdır. Lice katliamını yaratan Abdullah Öcalan değildir ki, benzer katliamları onlar durdursunlar. Katliamı yapan güç, yani AKP hükümetidir’ ifadelerine yer verildi.
Sözün bittiği yere gelindiğini savunan PKK’ya göre, Lice’de yaşanlar Öcalan’ın bütün iyi niyetine rağmen AKP’nin maskesini tamamen düşürerek “Çözüm süreci” söylemlerinin sahteliğini ortaya koyuyor.
Metiner: Kandil, Öcalan’ı boşa çıkartıyor
PKK’nın yaptığı açıklama sonrası Kanal 24 Televizyonu’na çıkan AKP Adıyaman milletvekili Mehmet Metiner, PKK’nın çözüm sürecini sabote etmek istediğini savundu.
Metiner, ‘ Kandil sanırım kendisini kullanmak isteyen bazı güç odaklarının dümen suyuna girdi. Kürt annelerinin sahaya inmesinden sonra bu sabotaj sürecinin ortaya çıkması dikkat çekicidir. Annelerin eyleminden sonra ikinci büyük sebep ise yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimleri.. Yani "Anahtar bizde, Erdoğan köşke çıkmak istiyorsa bu ancak bizim vizemizle mümkün olabilir" denilmek isteniyor. Öcalan boşa çıkartılıyor’ dedi.
Erdoğan: Çözüm süreci provoke edilmek isteniyor
Erdoğan, basın toplantısı sonrası yalnızca bayrak indirme olayıyla ilgili açıklama yapmadı. Lice olayları hakkında da değerlendirmelerde bulundu. Bölgede halkına çağrıda bulunan Başbakan, ‘bunlar çözüm sürecini ortadan kaldırmaya yönelik adımlardır. Bu süreci provoke etmeye yönelik adımlardır. En azından Diyarbakır'daki annelerin ortaya koyduğu tavrı, o bölgedeki herkesin ortaya koymasını istiyorum. Yol kesmek terörist işi, herkes bunu bedelini ödeyecektir’ dedi.
Cumhurbaşkanı Gül ve TSK da bayrak indirilmesini kınadı
Lice’de ölen Ramazan Baran’ın cenaze töreninin ardından yüzleri kapalı bir grup korsan gösterilerine Diyarbakır 2. Hava Kuvvet Komutanlığı önünde sürdürmüş, gruptan bir çocuk ise direğe tırmanarak Türk bayrağını indirmişti. Bu olayın ardından sosyal medyada tepkiler yükselmiş ancak Başbakan Erdoğan’ın yaptığı açıklamaya kadar hükümet cephesinden bir tepki gösterilmemişti.
Cumhurbaşkanı Gül de Pazartesi günü bir kınama mesajı yayınlarken Türk Silahlı Kuvvetleri ise internet sitesinden yayınladığı açıklamada bayrak indirme eyleminin ‘tahammül sınırlarını’ zorladığını belirtti.
Öcalan da bayrak indirme ‘provokasyon’ dedi
Devletten gelen açıklamalara bir destek de ilginç bir yerden geldi, İmralı adasından. Bugün HDP heyetiyle bir görüşme yapan PKK lideri Abdullah Öcalan, provokasyonlar konusunda uyarılarda bulundu.
Öcalan, ‘bizim hiçbir ulusun ulusal değer ve simgelerine karşı olumsuz ve rencide edici bir yaklaşımımız olmamıştır, olamaz. Türkiye halkını bize karşıtlaştırmayı amaçlayan son bayrak provokasyonunun da her iki tarafın gerekli kurumları tarafından ivedilikle soruşturulması ve sonuçlarının tüm halkımızla paylaşılması elzemdir’ dedi.
Son dönemde yaşanan olaylar süreci zorlasa da umudunu koruduğunu söyleyen Öcalan, bugün itibariyle umudunun çözüme dönük somut çalışmalara dönüşmeye başladığını belirtti.
PKK lideri, HDP heyeti aracılığıyla yolladığı mesajda, ‘tarihi bir aşamadayız. Başarılı olacağımıza da inanıyorum. Bunu başarmamız için burada yürüttüğümüz görüşmelerin tüm kamuoyunun bilgisine açık, şeffaf ve yasal bir şekilde yürütülmesi gerektiği tartışmasızdır’ dedi.
PKK: İmralı’da Öcalan’la yapılan görüşmeler yetersiz
HDP heyetinin ziyaretinin hemen öncesinde bir açıklama yayınlayan PKK Yürütme Kurulu ise İmralı adasında yapılan görüşmelerin çözüm için yetersiz olduğunu duyurdu. Bu açıklama bir süredir Öcalan’la dağ kadroları arasında görülen farklı tonun biraz daha kuvvetlendiğini gösteriyor.
Zira açıklamada ‘HDP Heyetinin Lice katliamı ardından İmralı’ya gidişi elbette önemli ve anlamlıdır; fakat bazı boyalı basın çevrelerinin yansıtmaya çalıştığı gibi, Lice’deki benzer katliamları önleyecek yer, İmralı ve Önder Abdullah Öcalan değildir. Gerçek saptırılmamalı, hiç kimse İmralı’dan gerçekleşmeyecek beklenti içine sokulmamalıdır. Lice katliamını yaratan Abdullah Öcalan değildir ki, benzer katliamları onlar durdursunlar. Katliamı yapan güç, yani AKP hükümetidir’ ifadelerine yer verildi.
Sözün bittiği yere gelindiğini savunan PKK’ya göre, Lice’de yaşanlar Öcalan’ın bütün iyi niyetine rağmen AKP’nin maskesini tamamen düşürerek “Çözüm süreci” söylemlerinin sahteliğini ortaya koyuyor.
Metiner: Kandil, Öcalan’ı boşa çıkartıyor
PKK’nın yaptığı açıklama sonrası Kanal 24 Televizyonu’na çıkan AKP Adıyaman milletvekili Mehmet Metiner, PKK’nın çözüm sürecini sabote etmek istediğini savundu.
Metiner, ‘ Kandil sanırım kendisini kullanmak isteyen bazı güç odaklarının dümen suyuna girdi. Kürt annelerinin sahaya inmesinden sonra bu sabotaj sürecinin ortaya çıkması dikkat çekicidir. Annelerin eyleminden sonra ikinci büyük sebep ise yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimleri.. Yani "Anahtar bizde, Erdoğan köşke çıkmak istiyorsa bu ancak bizim vizemizle mümkün olabilir" denilmek isteniyor. Öcalan boşa çıkartılıyor’ dedi.