Doğu-Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Dernekleri Federasyonu (DOGÜNSİFED) Başkanı Şah İsmail Bedirhanoğlu, Başbakan Davutoğlu’nun açıkladığı ekonomik tedbirlerin beklentilerin gerisinde kaldığını söyledi.
Bedirhanoğlu: “Tüm bölgede 200 bin insan göç etti”
Amerika’nın Sesi’ne değerlendirmelerde bulunan DOGÜNSİFED Başkanı, “Sadece Suriçi’nde 2000 işyeri kapatıldı, 10 bin insan işsiz kaldı, 30 binden fazla insan göçtü, tüm bölgeye bakarsak 200 bin insan göç etti. Yalnız Diyarbakır değil, tüm bölge ciddi bir karamsarlık içinde,’’ dedi.
Geçtiğimiz günlerde Başbakan Ahmet Davutoğlu’yla bölgeden temsilcilerle birlikte görüşme yaptıklarını belirten Şah İsmail Bedirhanoğlu, o toplantıda dile getirilen talep ve beklentilerin açıklanan programa yansımadığını belirtti: ‘‘Hükümet hendek var diyor. Hendeklerin başlangıcından beri bunların doğru bir yönetme olmadığını söyledim. Kürt toplumunun kendisini vuran bir eylem türü bu. Kürt meselesi statü ifade eden bir mesele. Ben Kürt politik birikimini bu hendeklerin arkasına takmayı doğru bulmuyorum. Halkın desteği de yok. Buna mukabil hükümetin bu kadar ağır bir operasyon yürütmesi ve adeta bir iç savaş görüntüsü vermesi de doğru değil. Bir kısır döngü içerisindeyiz. Ben Diyarbakır’daki insanları uzun zamandır ilk defa bu kadar karamsar ve kaygılı görüyorum.’’
“Gerilimin sürmesi ne devlete ne Kürt siyasi hareketine yarar”
Ekonomik tedbirlerin talep edilenlerinin birçoğunu karşılamaktan uzak olduğunu savunan DOGÜNSİFED Başkanı, PKK, HDP ve Abdullah Öcalan yerine sivil toplum kuruluşları ve kanaat önderlerinden oluşacak istişare meclislerinin istenen sonucu vermeyeceği görüşünde: ‘‘İstişare kurulu diyaloga giden sürecin bir parçası olabilir. Ama muhataplık olarak görülüyorsa bu doğru bir şey değil. STK’lar elbette sürecin bir parçası olabilir ama Haziran seçimlerinde 6 milyon, Kasım seçimlerinde 5 milyon oy alan bir partiyi yok saymak beyhude bir çaba olur. HDP’yi beğeniriz, beğenmeyiz. Doğrudur, Kürt halkının tümünü temsil etmiyor. Ama önemli bir bölümünün oyunu aldığı da bir gerçek. HDP’yi tamamen dışlamak süreci zorlar.’’
Ekonomik tedbirlerin alınmasının bölgedeki gerilimi azaltacağının altını çizen Şah İsmail Bedirhanoğlu, “Bu gerilimin sürmesi ne devlet ne de Kürt siyasi hareketi açısından olumlu sonuç verebilir. Hükümetin bir takım mutfak çalışması yaptığını biliyorum, diyalogun artması gerek,” dedi.
Demirtaş: “Ordu inisiyatifi ele aldı"
Başbakan Mardin’deyken, Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Ahmet Türk ve Kızıltepe Belediye Eş Başkanı İsmail Ası ile birlikte bir basın toplantısı düzenleyen Selahattin Demirtaş, “Hükümet bir darbeyle devrilmiş haberleri yok. Ordu inisiyatifi ele almış durumda,’’ dedi.
HDP lideri, 10 maddelik eylem planıyla ilgili önümüzdeki günlerde kapsamlı bir değerlendirme yapacaklarını söyledi.
Eylem planında Kürtlerin rehabilite edilmesi gereken hastalar olarak görüldüğü eleştirisini yapan Demirtaş, “Bu zihniyeti dinlemeden de, önceden yapılmış açıklamalardan aşağı yukarı tahmin edebiliyoruz. Ortada kimse AKP’yi öyle kurtarıcı olarak görmüyor. Hayal dünyasında yaşıyorsunuz. Ayaklarınız yere basmıyor. Yeni bir AKP dini yarattınız. Bu din üzerinden ‘Gelin kanatlarımız altına girin,’ diyorsunuz. Ortadoğu’da kimse sizin kanatlarınız altına girmez. Olacaksa kanatlarımız yan yana olacak eşit olacak. Kimse kimsenin kanatları altında olmayacak,” dedi.
Demirtaş: “Kayyum yönetimiyle belediyeleri ele geçirmek istiyorlar”
Başbakan Davutoğlu’nun “Büyükşehir yasası istismar edildi, özel idari tedbirler alacağız’’ sözlerine de tepki gösterdi: “Seçimle ele geçiremedikleri için, darbeyle, kayyum yöntemiyle valilik ve kaymakamlık üzerinden belediyeleri ele geçirmek istiyorlar. Bizlerden çok iyi biliyorlar. Bir dönem Sur Belediyesi’ne yaptıkları gibi, vali yardımcısını Sur Belediyesi’ne kayyum atadılar. Ne oldu, yönetebildiler mi? Seçimler yapıldı, vali yardımcısı tıpış tıpış valiliğe döndü, halk yine belediyesini seçti. Görevden alınan hatta tutuklanan Abdullah Demirbaş’ı yeniden kendilerine başkan olarak seçti.”