Savunma Bakanı Mark Esper, ABD’nin Suriye’nin doğusunda Suriye Demokratik Güçleri’nin denetimindeki Deyrizor’da askeri varlığını güçlendireceğini açıkladı. Bu bölgedeki petrol sahalarının korunması, IŞİD’in ya da Rusya veya İran destekli grupların eline geçmesinin önlenmesinin amaçlandığı belirtildi. Başkan Trump hem kamera önünde hem de Twitter’dan verdiği mesajlarda bu petrol sahalarının önemini vurguladı. Peki sekiz yıldır devam eden Suriye iç savaşında denetimin el değiştirdiği ve şiddetli çatışmaların yaşandığı Deyrizor’daki petrol sahaları neden önemli?
IŞİD bu petrol sahalarından 750 milyon dolar kazandı
Suriye’nin doğusundaki Deyrizor’un petrol sahalarını 2014 yılında IŞİD ele geçirmiş, ABD liderliğindeki IŞİD’le mücadele koalisyonu, Suriye Demokratik Güçleri ile yürütülen operasyonda 2017 ve 2018 yıllarında bu petrol sahalarını aşamalı olarak geri almıştı. Aradaki 2 yıllık dönemde analistlere göre, terör örgütü IŞİD petrol satışından yaklaşık 750 milyon dolar elde etti.
Yetkililer ve analistler, yeniden toparlanma çabası içinde olan IŞİD’in petrol sahalarının denetimini geri almaya çalışacağı ihtimaline şüpheyle yaklaşıyorlar. Ancak örgütün petrol sahalarını kendi yararına kullanabileceği başka yollar bulabileceğini söylüyorlar.
Terör örgütü IŞİD’in mali kaynaklarına yönelik araştırmalar yapan Rand düşünce kuruluşu ekonomistlerinden Howard Shatz VOA’ye yaptığı değerlendirmede “2000’lerin ortalarında IŞİD’in selefi olan Irak İslam Devleti petrol tankerlerini kaçırırdı. Bugün Suriye’de eğer petrol kuzeydoğudaki petrol sahalarından kamyonlarla çıkarsa ve koalisyonun ya da SDG kontrolu buralardan geçen yollarda sınırlı olursa, IŞİD bunu tekrarlayabilir” uyarısında bulundu.
Suriye’nin doğusundaki Deyrizor’da az sayıda ABD askeri bulunuyor ancak tam sayı da bilinmiyor. Petrol sahalarındaki üretim de Suriye Demokratik Güçleri’nin denetiminde.
Çok sayıda SDG liderinin Washington’u kendilerini terk etmekle ve ihanetle suçlamasının ardından ABD ve SDG arasındaki işbirliğinin nasıl devam edeceğine ilişkin soruların cevapları belirsizliğini koruyor. ABD askerlerinin çekilmesi ve Türkiye’nin de operasyon başlatmasının ardından SDG hem Suriye rejimi hem de Rus askerleriyle işbirliği yapmayı kabul etti. Ancak SDG komutanı Mazlum Kobani telefonda görüştüğü Başkan Trump’ın kendisine uzun vadeli destek sözü verdiğini söyledi, ABD ile çalışmaya devam etme konusunda istekli olduklarının da mesajını verdi.
Suriye’nin doğusu, ülkede sekiz yıldır devam eden iç savaşın darbe vurduğu petrol endüstrisinin odak noktası. Buradaki petrol sahaları SDG’nin başını çektiği yönetim için temel gelir kaynaklarından.
SDG Esat yönetimine petrol satıyor
Suriyeli Kürtler ve Suriye hükümeti arasında yazılı olmayan ve sessiz bir şekilde yürütülen uygulama kapsamında, Şam petrolün fazlasını SDG ile siyasi görüş farklılıklarına rağmen devam eden karlı bir kaçakçılık operasyonu kapsamında aracılar üzerinden SDG’den satın alıyor.
Petrol konusunun, Suriyeli Kürtler ve IŞİD’den geri alabilmek için bu petrol sahalarına ulaşmaya çalışan ancak başarılı olamayan Suriye hükümeti arasında olası bir anlaşmaya yönelik müzakerede Kürtler açısından bir pazarlık unsuru olması bekleniyordu. Başkan Trump’ın petrolü güvenceye almak amacıyla bu bölgede asker bulundurma planlarına bakılacak olursa, petrol Moskova ve Şam’la nüfuz mücadelesi için kullanılmaya devam edecek gibi görünüyor.
“Petrol IŞİD ya da diğer istikrarsızlaştırıcı aktörlerin eline geçmemeli”
İç savaştan önce Suriye günde yaklaşık 350 bin varil petrol üretiyor, bunun yarısından fazlasını ihraç ediyordu. Bu petrolün çoğu da Suriye’nin doğusundan geliyordu. Total, Shell ve Conoco gibi yabancı petrol şirketleri iç savaşın başlamasının ardından ülkeyi terk etti.
Deyrizor’da en az 11 petrol sahası bulunuyor. Bunların en büyüğü El Tayem adlı petrol sahası. Deyrizor, ABD’li komutanların IŞİD’in bölgede yeniden güçlenmesinin engellenmesi için kritik olduğunu düşündüğü bir bölge.
Başkan Trump Beyaz Saray’dan yaptığı Suriye konuşmasında “Petrolü güvenceye aldık, o nedenle az sayıda ABD askeri petrolün olduğu bölgede kalacak. Petrolü koruyacağız. Petrolle ne yapacağımıza daha sonra karar vereceğiz” demişti.
Pentagon şimdi bu petrol sahalarının bulunduğu Deyrizor’daki askeri varlığını güçlendirmeye hazırlanıyor. Pentagon’dan Perşembe günü yapılan yazılı açıklamada “petrol sahalarının denetiminin güçlendirilmesi ve IŞİD ya da bölgeyi istikrarsızlaştıracak diğer aktörlerin eline düşmesinin önlenmesi amacıyla takviye askeri güç gönderilmesi yönünde taahhüdünün altını çizmişti.
Savunma Bakanı Mark Esper Amerika’nın bu bölgedeki askeri varlığının temel amacının IŞİD’in zapt edilmesi, petrol sahalarını ve oradan gelebilecek geliri ele geçirmesinin engellenmesi olduğunu söyledi.
Deyzizor’da konuşlanacak ABD askeri sayısı belirsiz. Ancak yeni plan kapsamında aralarında tank ya da daha hafif zırhlı araçları olduğu mekanize unsurların konuşlandırılması bekleniyor.
ABD’nin bu bölgede sahada önemli düzeyde göstereceği askeri varlığın petrol sahası bölgelerinde IŞİD militanlarının yanı sıra, Suriye’de faaliyet gösteren Rusya ya da İran destekli güçlerden gelebilecek olası saldırılara karşı da savunulması gerekiyor.
7 Şubat 2018 tarihinde, ABD istihbaratına göre aralarında Rus özel güvenlik şirketine bağlı birimlerin de olduğu yaklaşık 500 rejim yanlısı güç, Suriye’de Deyrizor’da ABD askerlerinin Suriye Demokratik Güçleri’nin yanında görev yaptığı Conoco petrol tesisine saldırmış, ABD de buna hava saldırısıyla karşılık vermişti.