Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz’un daveti üzerine Brüksel’e gelerek Avrupa Birliği kurumlarında temaslarda bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Türkiye ile ilgili gelişmelerden kaygılı olduğunu söyledi.
Schulz ile görüşmesinin ardından açıklama yapan Demirtaş, “Ülkede muhalefeti dinlemeyen, muhalefetin önerilerine kulak tıkayan bir yönetim var. Başbakan ve Cumhurbaşkanı tümüyle ülke yönetiminde parlamentoyu by-pass etmiş durumdalar. Parlamento işlemiyor, çalışmıyor ve biz ülkemizle ilgili, Türkiye’nin geleceğiyle ilgili çok kaygılıyız. Darbe girişiminin atlatılmış olması büyük bir şanstı. Fakat AKP, bu Allah’ın lütfunu Türkiye’nin yararına değil kendi yararına çevirmeye çalışıyor ve bunu çok tehlikeli bir şekilde yapıyor” ifadelerini kullandı.
HDP milletvekillerine yönelik bir tutuklama tartışmasının yürütüldüğüne dair duyumlar aldıklarını vurgulayan Demirtaş şunları söyledi: “Hatta daha ileri giden bir tartışma yürütülüyor. HDP’ye acaba bir kapatılma davası açılabilir mi diye kendi içlerinde bir tartışma yürüttüklerini biliyoruz. Bunların hepsi tabii ki çok büyük bir çılgınlıktır. Bizim mesajımız, bize dönük baskıların boyutu ne olursa olsun, biz bulunduğumuz yerden geriye adım atmayacağız. Yargılama, tutuklama dahil olmak üzere çok daha ciddi siyasi infazlara dahi gidebilen bir çılgınlık sürecine gidebilir Türkiye. Bizim bulunduğumuz nokta demokrasi, özgürlük ve barış noktasıdır. Savunduğumuz temel ilkelerden geriye adım atmayacağımızı biz kendi kamuoyumuza, Türkiye’deki kamuoyuna defalarca ifade ettik. Fakat görünen o ki evet, bu tür tartışmalar yürütülüyor. Toplum bu konuda tepkisini her yerde göstermelidir. Bu tür çılgınlıkları önleyebilmenin yolu; toplumun refleksidir, tepkisidir. Biz, buradan kendi halkımıza, Türkiye toplumuna çağrı yapıyoruz. Bu tür çılgınlıklar yapılmasına izin vermeyelim ve hep birlikte bu zulme karşı direnelim.”
Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye’de çözüm süreciyle ilgili resmi inisiyatifler geliştirebileceğini kaydeden Demirtaş, “Türkiye’deki gelişmeleri, özellikle 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yaşananları, tüm bunları Avrupa Parlamentosu yakından takip ediyor. Konsey ve Avrupa Birliği kurumlarıyla kıyaslayınca Avrupa Parlamentosu bu konuda çok daha duyarlı. Doğru tespitler ve doğru müdahaleler yapıyor. Bunun biraz daha artık somuta dönüşmesi gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.
Türkiye’de demokrasi cephesinde güçlü bir direniş ve uluslararası alanda da güçlü bir demokratik dayanışma olmadığı müddetçe Türkiye’nin felakete sürüklenmekten kurtulmayacağını belirten Demirtaş “Türkiye’nin çıkarına, yararına olan şey demokratik yolda ilerlemektir. Bu Avrupa Birliği müzakereleri süreciyle, tam katılım süreciyle de doğrudan bağlantılı bir mevzudur. Ama Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Birliği’nden önce bizi ilgilendiren Türkiye toplumunun tamamını ilgilendiren bir konu, insan hakları ve demokrasi sorunu” ifadelerini kullandı.
