Cumhurbaşkanı ve Cumhur İttifakı’nın adayı Recep Tayyip Erdoğan son günlerdeki konuşmalarında sık sık, HDP’nin eski Eş Genel Başkanı Demirtaş’a vurgu yapıyor. Erdoğan, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, HDP tabanından oy almak için Demirtaş’a özgürlük vadettiğini söyledi.
Erdoğan’ın sözlerine avukatlarının kullandığı sosyal medya hesabı üzerinden yanıt veren Demirtaş, kimseden tahliye talebi olmadığını bildirdi.
Hakkındaki mahkeme kararlarının uygulanmadığını vurgulayan Demirtaş, ”Şu seçim ortamında belki çok da önemli değil ama büyük bir yalanı, iftirayı, ahlaksızlığı, adaletsizliği bilmeyen kalmasın diye dört mahkeme kararı paylaşacağım. Öncelikle, benim kimseden tahliye talebim olmadı. Sayın Kılıçdaroğlu da benimle ilgili, sadece hakkımdaki mahkeme kararlarının uygulanacağını söyledi. Erdoğan ise mahkeme kararlarını da yasayı da Anayasa’yı da tanımadığını ilan etti” dedi.
Demirtaş’ın dikkat çektiği kararlardan ilki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından 2018 yılında verildi. Yüksek Mahkeme, tutukluluk hali ile ilgili Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı bireysel başvuru reddedildikten sonra 2017 Şubat ayında AİHM'e başvuru yapan Demirtaş ile ilgili davada ihlal kararı verdi.
Mahkeme, makul tutukluluk süresinin aşıldığını vurgulayarak Demirtaş’ın tutuklu yargılanmasına son verilmesi gerektiğine ve bunun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğuna hükmetti.
Demirtaş, sosyal medya paylaşımında Erdoğan’ın “AİHM'in verdiği kararlar bizi bağlamaz. Biz karşı hamlemizi yapar, işi bitiririz” sözlerini hatırlatarak, kararın uygulanmadığını söyledi.
Erdoğan, AİHM’e tepki göstererek, bu kararın uygulanmayacağı sinyalini vermişti. Demirtaş hakkında tutuklama kararı veren Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi tahliye taleplerine olumsuz yanıt verdi. Mahkeme AİHM’in kararını “nihai değil” diyerek uygulamamış ve Demirtaş’ın tutuklu yargılanmasının sürmesine hükmetmişti.
AİHM kararından yaklaşık iki hafta sonra ise İstanbul Bölge Adliyesi 2. Ceza Dairesi, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Demirtaş hakkında “terör örgütü propagandası” suçlamasıyla verdiği 4 yıl 8 aylık hapis cezasını onadı.
AİHM Demirtaş’ın, hakkında kesinleşmiş suçlama, hapis cezası kararı olmaksızın tutuklu yargılanmasına karşı çıkmıştı. Böylece hukuki olarak ‘hükümlü’ durumuna düşen Demirtaş’la ilgili AİHM kararının hükmü kalmadı.
Hapis cezasının kesinleşmesinden sonra Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi 2019 yılında Demirtaş hakkında denetimli serbestlik şartıyla tahliye kararı verdi. Avukatları, hakkındaki 4 yıl 8 aylık hapis cezasını tutuklu bulunduğu süreden düşülmesi için başvurdu.
Mahkeme bu kararı kabul etse de savcılık yeni bir soruşturma başlattı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hakkında açtığı soruşturma üzerine Demirtaş, 6-8 Ekim Olayları'nda sorumluluğu bulunduğu gerekçesiyle o dönem görev yapan diğer eş Başkan Figen Yüksekdağ ile birlikte Ankara 1. Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı. Böylece Demirtaş’ın ikinci tahliye umudu da sonuçsuz kaldı.
Demirtaş, bu karar hakkında ise “Hakkımdaki ikinci tahliye kararı, Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 2019’da verildi. Erdoğan kararı tanımadı, karar uygulanmadı ve aynı suçlamalarla ikinci defa tutuklandım” yorumunu yaptı.
Bir tahliye kararı da AYM’den
Demirtaş hakkında bir tahliye kararı da Anayasa Mahkemesi tarafından verildi. Demirtaş’ın başvurusunu değerlendiren AYM, “tutukluluk süresinin makul olmaması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği” kararını verdi.
Ancak AYM, Demirtaş’ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin serbest bırakılması için verdiği karara rağmen bu sefer başka suçlama dosyası gerekçesiyle, 20 Eylül 2019’dan itibaren yeniden tutuklu olmasını değerlendirmedi. AYM’nin kararı üzerine, avukatlarının yaptığı tahliye başvurusu kabul edilmedi.
Demirtaş son paylaşımında “Hakkımdaki üçüncü karar, Anayasa Mahkemesi tarafından verildi. Mahkeme, uzun tutukluluğum nedeniyle ‘ihlal’ kararı verdi. Erdoğan kararı tanımadı, karar uygulanmadı” sözleriyle kararın uygulanmamasına tepki gösterdi.
Demirtaş hakkındaki dördüncü tahliye kararı ise AİHM Büyük Daire tarafından 2021’de verildi. AİHM’in temyiz makamı ve en üst yargı merci olan Büyük Daire, Demirtaş'ın "derhal serbest bırakılması" yönünde karar aldı.
Büyük Daire 22 Aralık 2021'de açıkladığı kararında, Demirtaş'ın tutukluluğunun hukuki değil siyasi olduğundan hareketle, Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 18. maddesini ihlal ettiğine hükmetti.
Büyük Daire, Türkiye'den, "Selahattin Demirtaş'ın derhal serbest bırakılmasını sağlamak için gereken tüm önlemleri almasını" istedi.
Demirtaş, bu kararı da “Erdoğan yine kararı tanımadı, ‘Bunları bırakamayız’ dedi ve bu karar da uygulanmadı. Suçlu olan ben değilim. Mahkemelere, hakimlere açıkça talimat veren Erdoğan’dır. Bana 'teröristbaşı' diyenlere cevabımsa şudur: Terörist de sizsiniz, başı da!'' sözleriyle eleştirdi.