Türkiye’nin ilk “slow food” (yavaş yemek) köyü olan ve geçimini zeytincilikten sağlayan Germiyan’da köylüler beş yıldır düzenledikleri festival için stantlarını kurmuş. Kendi yaptıkları yerel ve doğal ürünleri satıyorlar. Zeytin, zeytinyağı ve zeytinyağından yapılan sabunlar ağırlıkta. Tabii yemeklerin çoğu da zeytinyağlı.
Ancak köylülerin gündemi festivalden çok, valiliğin iki gün önce aldığı bir karar. Valilik köye yaklaşık 1,5 kilometre mesafedeki taş ocağıyla ilgili olarak “Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu gerekli değildir” kararı aldı. Daha önce alınan aynı yöndeki üç karar yargı tarafından iptal edilmişti. İptal kararı Danıştay tarafından da onaylanmıştı.
“Doğal yaşam zarar görüyor”
Amerika’nın Sesi’ne konuşan Germiyan muhtarı Şadan Kaya, 2012’de çalışmaya başlayan taş ocağı için “üç defa kapattırdık. Ama bir gün sonra yine açılıyor. Biz de tekrar mahkemeye vermeyi düşünüyoruz. Orası köyün mera alanı içinde. Ayrıca hem baraj havzasına hem de zeytinliklere yakın” dedi.
Germiyan halkının taş ocağına karşı çıkmasının nedeni, çıkan tozun zeytin ağaçlarına zarar vermesi. Köy duvarlarına yaptığı resimlerle Germiyan’ı renklendiren Nuran Erden, “Taş ocağı toz çıkartıyor. Bu tozlar bitkilere yapışıyor. Bitkiler hava alamıyor. Bitki bozuluyor, verim düşüyor. Buradaki doğal yaşam zarar görüyor” diye konuştu.
“Burası mahkemenin bittiği yerdir”
Yasaya göre, zeytinliklere üç kilometre mesafe içinde toz ve duman çıkartan tesis kurulamayacağını belirten köylülerin avukatı Şehrazat Mercan şunları söyledi:
“Bu, emredici ve bağlayıcı bir düzenlemedir. Bu tesisin meraya ve zeytinliklere zararı devam ettiği halde, yeni bir ‘ÇED gerekli değil’ kararı verilmesi, açıkça Danıştay’ın kararına da aykırıdır. Danıştay’ın çok güzel bir kararı var. Bu kararda deniyor ki, eğer bir yerde zeytincilik yasasına dayanarak iptal kararı verilmişse, orada durum değişmedikçe tekrar tekrar ‘ÇED gerekli değil’ veya ‘ÇED olumlu’ kararı verilmesi hukuka aykırıdır. Burası mahkeme kararlarının uygulanmadığı, mahkemenin bittiği bir yerdir.”
Projede yapılan değişikliğin çevreye verilen zararı ortadan kaldırmayacağını ifade eden Mercan “ÇED gerekli değil kararının verilmesi, açıkça devletin görevini kötüye kullanmasıdır” dedi.