Türkiye 14 Mayıs seçimleri için artık son dönemece girerken, TBMM’nin yenilenmesinden çok özellikle cumhurbaşkanlığını kimin kazanacağı ile ilgili senaryolar gündemden düşmüyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Millet İttifakı’nın adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başa baş bir yarış götürse de anketler kimin önde olduğu konusunda bölünmüş durumda.
Aynı bölünmüşlük siyaset uzmanları arasında da mevcut. Ancak çoğu, cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turda çözülemeyebileceği konusunda hemfikir. Analistler, bu seçimin ya ikinci tura kalacağını ya da ilk turda adaylardan hangisi salt çoğunluğu sağlarsa sağlasın, oransal olarak yüzde 1’den az bir farkın yeniden sayımı getireceğini düşünüyor.
ATA İttifakı’nın adayı Sinan Oğan’ın yarıştan çekildiği ya da ikinci turda olmadığı bir denklemde, bu adayı destekleyenlerin oylarının Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kaymasına kesin gözüyle bakılıyor. Ancak seçim denkleminin en belirleyici öğelerinden biri Kürt seçmenlerin oyları.
Batı basını Türkiye’de nüfusun yüzde 20'sini oluşturan Kürtler’in oylarını iktidarı belirleyecek kritik unsur olarak değerlendiriyor. Yani bu oylar Cumhurbaşkanı Erdoğan'a iktidarı kaybettirebilir ve Kürt partilerin muhalefetle daha da bütünleşmesini sağlayarak seçimlerinin sonucunu belirlemede kilit rol oynayabilir.
Londra merkezli danışmanlık kuruluşu Eurasia Grup’un Direktörü Emre Peker’e göre cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalması halinde sorulması gereken soru, adayların ikinci turda Kürtler’i sandığa gitmeye ikna edip edemeyeceği.
Düşünce kuruluşu Washington Enstitüsü’nün düzenlediği “Türkiye'nin Tarihi Seçimleri: Beklentiler Ne?’’ başlıklı etkinlikte konuşan Peker, çok motive olmuş ve çok bilinçli Kürt seçmenlerin ve daha geniş anlamda HDP seçmenlerinin her halükarda parlamento seçimleri için sandığa gidecekleri ve bu arada mührü Kılıçdaroğlu'na basacaklarını söyledi.
Ancak Peker, “Asıl soru ikinci turda ne olacağı ve Kılıçdaroğlu'nun bu Kürt desteğini koruyup koruyamayacağı, bu seçmenlerin yüzde 10-12'sini, deyim yerindeyse, yarışta kendi atları yokken tekrar sandığa gitmeleri için motive edip edemeyeceği’’ dedi.
Emre Peker’e göre Kürt seçmenler için en önemli motivasyon, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararının uygulanarak eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın cezaevinden çıkması, Mart 2024'teki yerel seçimlerde belediye başkanlarının tutuklanmayacağı ve kayyum atanmayacağına dair Kılıçdaroğlu yönetiminden alabilecekleri taahhütler.
Euroasia Direktörü Peker bu bağlamda olası risklere dikkat çekerek, verilebilecek olası taahhütlerin ilk turda Kılıçdaroğlu’nu destekleyen Cumhuriyetçi ve milliyetçi seçmeni küstürebileceğini ve Erdoğan’ın saldırılarına maruz bırakabileceğini söyledi.
Erdoğan’ın “Bugün Demirtaş'ı bırakır, yarın Öcalan'ı. Bir bakmışsınız, Güneydoğu Anadolu Türkiye'den ayrılmış ve ülke alevler içinde kalmış’’ gibi söylemlerle saldırılarda bulunabileceği öngörüsünü paylaşan Peker, “Çünkü bu tür bir söylem, video montaj ve benzeri şeylerle kampanya sürecinde zaten kullanılıyor. Bence bu (destek) Kılıçdaroğlu için hem bir lütuf hem de bir lanet ve bu süreci yönetme, Kürt seçmeni ikinci tura taşıma becerisi çok önemli olacak’’ diye konuştu.
Panelin bir diğer katılımcısı Istanpol Enstitüsü Yönetim Kurulu Başkanı Seren Selvin Korkmaz da yakın zamanda ziyaret ettiği ve Kürt nüfusun yoğun olduğu Diyarbakır, Batman, Bitlis ve Van’daki gözlemlerini aktardı.
“HDP'nin Kürt şehirlerindeki siyasi kampanyalarını izlerseniz, Sayın Kılıçdaroğlu için çok coşkulu bir süreç yürüttüklerini görürsünüz’’ diyen Korkmaz, Kürt nüfusunun ağırlıklı olduğu bölgelerde ikinci turda Sayın Kılıçdaroğlu'na yüksek bir destek beklediğini söyledi.
Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı’nın çok önemli vaatleri arasında Türkiye'de yeniden demokratikleşmenin sağlanması, hukukun üstünlüğünün yeniden tesis edilmesi ve Türkiye'deki belediyelere kayyum atanmasının kaldırılması olduğunu ve bu vaatlerin Kürt halkında umut yarattığını belirten Korkmaz, Erdoğan ve Cumhur İttifakı’nın ise iki tur arasında Kürtler’in desteğini almasının mümkün görünmediğini söyledi.
Korkmaz, “Çünkü inandırıcılıklarını kaybettiler. Öcalan'la konuşabilirler ya da HDP ile işbirliği yaptıkları için muhalefeti hedef alabilirler ama bence Kürtler’in güvenini kaybettiler’’ ifadelerini kullandı.
AK Parti’nin geçen hafta İmralı’da tutuklu terör örgütü PKK’nın lideri Abdullah Öcalan ile seçimler için temas kurduğu iddia edilmiş; Millet İttifakı’nda yer alan İYİ Parti’nin Genel Başkanı Meral Akşener yargıdan bir ismin Öcalan ile temas için gönderildiğini iler sürmüş ancak bir isim vermemişti. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ise bu iddiayı yalanlamıştı.
“CHP Kürt nüfusun yoğun olduğu illerde rekor oy alabilir”
Panelin moderatörü Soner Çağaptay’a göre de bu seçimler, Türkiye'nin çok partili sistemle birlikte demokrasiye geçtiği 1950'den bu yana CHP'nin Kürt nüfusun yoğun olduğu illerde alacağı en yüksek oy sayısı olabilir ve tarihi bir rekor kırılabilir.
Washington Enstitüsü Türkiye Masası Direktörü Çağaptay, Kürtler’in önemli bir kısmının hala Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti’nin yanında olduğu görüşünü de dile getiriyor. Çağaptay, “Muhafazakar Kürtler ve birçoğu Erdoğan tarafından yoksulluktan kurtarılan bazı şehirli orta sınıf Kürtler hala onu destekliyor’’ diyor.
Middle East Eye'ın Türkiye büro şefi gazeteci Ragıp Soylu da bu bağlamda Erdoğan’ın iki tura giderken Kürtler yönelik siyasetinde bir farklılık beklemediğini söyledi.
HÜDAPAR faktörü
Erdoğan’ın muhafazakar seçmenlerini korumak için Kürt İslamcı HÜDAPAR'ın desteğine zaten sahip olduğunu hatırlatan Ragıp Soylu, “Her zaman HÜDAPAR'ın ne kadar tartışmalı olduğundan bahsediliyor ama aslında Kürt milliyetçisi olduklarını söylemek unutuluyor. Kürt milliyetçisi ve Kemalizm karşıtı bir gündemleri var; Kürt dili, eğitimi ve Kürtler'in kültürel haklarını destekliyorlar’’ dedi.
Erdoğan'ın Abdullah Öcalan'la konuşmaya ve bir tür anlaşma açıklaması yapmaya çalıştığına dair iddialara da değinen Soylu, “2019 (İstanbul) belediye başkanlığı seçimlerinde bunun işe yaramadığını biliyoruz. Öcalan oylamadan birkaç gün önce HDP’nin tarafsız kalması gerektiği açıklaması yaptı ve işe yaramadı. Yine işe yarayacağını sanmıyorum. Dolayısıyla bu cephede pek bir şey olacağını sanmıyorum. Beklentim, HDP seçmeninin ve Kürtler’in çoğunluğunun Kılıçdaroğlu'na desteğini sürdüreceği’’ şeklinde konuştu.
Kamuoyu araştırma şirketi Rawest tarafından,21-29 Nisan tarihleri arasında Diyarbakır, Mardin, Urfa ve Van'da yapılan ankete göre, 4 ilin ortalamasında Kılıçdaroğlu ilk turda oyların yüzde 62,4’ünü alıyor.
Sadece Urfa’da Erdoğan’a destek yüzde 57 ile daha yüksek çıksa da, Diyarbakır’da Kılıçdaroğlu’na destek yüzde 76,3’e ulaşıyor.