AK Parti Genel Merkezi'nde basın mensuplarından istenilen Cumhurbaşkanlığı akreditasyonu dün yapılan Erdoğan-Özel görüşmesinde uygulanmadı.
3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde Türkiye, Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 2024 yılında 180 ülke arasında 158. sırada yer alıyor.
AK Parti iktidarında 2008'den bu yana farklı medya kuruluşları için akreditasyon engeli uygulanıyor.
Dün ise Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Özel’in görüşmesi nedeniyle AK Parti Genel Merkezi’nde Cumhurbaşkanlığı Akreditasyonu uygulaması askıya alındı. Ankara’da farklı medya kuruluşlarındaki görevli gazeteciler, dün engelsiz şekilde liderler görüşmesini takip edebildi.
ÇGD: "Akreditasyonun anlamsızlığını, yanlışlığını görüyoruz"
Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Genel Başkanı Kıvanç El, VOA Türkçe’ye yaptığı değerlendirmede, yaşanan durumu geçici gördüğünü ancak akreditasyonsuz habere erişim sağlanması gerektiğini söyledi.
AK Parti Genel Merkezi’ndeki manzarayı yorumlayan El, “Aslında burası gazetecilerin çalışma ortamı açısından olması gereken durumda. Hani gördüğünüz gibi isteyen bütün kurumlar burada bir haber varsa gelebilir, haber değeri görmüyorsa gelmez. Çok basit, aslında en basit taleplerimizden biri bu. Akreditasyonun anlamsızlığı, akreditasyonun ne kadar yanlış bir uygulama olduğunu şu an görüyoruz. Arkadaşlar geldi, siz de geldiniz, biz de geldik, birçok kuruluş geldi. Herkes haber olduğu için, halkın haber alma hakkını uygulayıp izleyicisine, kendi seyircisine bir şekilde bunu aktarıyor. Umarız bu devam eder. Ama tabii ki bu oldu işte bütün gazeteciler buraya geldi. Bunun böyle devam etmesini umut ediyoruz ama benim bu geçmiş deneyimlerimden gördüğüm bu bugünlük sadece CHP için yapılmış bir düzenleme gibi görülüyor. Büyük ihtimalle haftaya burada gelip haber yapmak istediğimizde yine bir akreditasyon uygulanacak” dedi.
Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde Türkiye’deki durumu değerlendiren Kıvanç El, ÇGD olarak basın ve ifade özgürlüğü kısıtlamalarıyla ilgili engellemeleri takip ettiklerini belirterek, “Türkiye’de basın çok özgür, her şey çok mükemmel mi? Tabii ki değil. Yani birçok konu başlığı var, işte yasal düzenlemelerden yaşan sıkıntılar var, basın kartı verilme süreçleri var. Bugün neredeyse birçok arkadaşımız açlık sınırlarında ücretlerle çalışıyor, bu konular var. Bu konulardan hepsi birbirini besleyen ve basının genel olarak gazetecilerin çalışma şartlarını geriye götüren ne yazık ki süreçler hepsinin aynen burada olduğu gibi adım adım düzeltilmesi gerekiyor” diye konuştu.
Erdoğan’ın Başbakanlık döneminde, 2008 yılında bazı medya kuruluşlarında görev alan muhabirler ile ilgili Başbakanlık’a giriş yasağıyla birlikte sivil siyaset alanındaki akreditasyon hayata geçmişti.
Öncesinde Türkiye’de Genelkurmay Başkanlığı tarafından özellikle Fethullah Gülen yapısıyla bağlantılı medya kuruluşlarına karşı engelleme amacıyla savunma muhabirliği alanında akreditasyon uygulaması sözkonusuydu. Ancak sivil siyaset alanında, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı gibi kurumlarda akreditasyon gündeme taşınmamıştı.
Ağustos 2014’te Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olmasıyla birlikte “Cumhurbaşkanlığı Akreditasyonu” uygulaması hayata geçirildi. Böylece Cumhurbaşkanlığı’nın listesine akredite olmayan medya kuruluşları, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na alınmamaya başladı.
Cumhurbaşkanlığı Akreditasyonu kapsamında, Türkiye’de AK Parti iktidarıyla mesafeli tutum sergileyen, eleştirel habercilik yürüten bazı medya kuruluşları yıllardır Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın programlarını izlemeleri konusunda engellemelerle karşılaşıyor.
Bu kuruluşlara, sadece Erdoğan’ın programı değil AK Parti Genel Merkezi’nde AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in basın toplantısı gibi programları da izleme olanağı tanınmıyor. Bu kuruluşlar arasında televizyon ve gazete kuruluşlarının yanısıra bazı uluslararası medya kuruluşları da bulunuyor.
Forum