Avrupa Birliği’nde, özellikle de Almanya'da halkın, Corona virüsü salgını döneminde, birliğe ve kurumlarına olan güvenlerini büyük oranda yitirdiği ortaya çıktı.
AB’nin kamuoyunda gözle görülür bir şekilde itibar kaybettiğini doğrulayan bir ankete katılan Alman vatandaşlarının yüzde 49’u, Corona virüsü salgını krizinin yönetimi nedeniyle AB’yi başarısız bulduklarını ve geçmişe kıyasla "daha az güvendiklerini ya da hiç güvenmediklerini" söylerken, yüzde 55’i "AB bir proje olarak başarısız oldu" görüşünü savundu.
Avusturyalılar'ın ise yüzde 51’i AB’nin başarısız olduğunu düşünüyor. 12 AB üyesi ülkede Avrupa Dış İlişkiler Konseyi (ECFR) tarafından yaptırılan anketin sonuçları, AB Komisyon Başkanı Ursula van der Leyen’in "AB ülkeleri olarak Corona nedeniyle büyük bir krizden geçiyoruz. Ancak birlikte bu krizden çok daha güçlü olarak çıkacağız" şeklindeki son açıklamasını adeta yalanlar nitelikte.
Almanlar'ın yüzde 55’i de AB'nin siyasi sisteminin "yetersiz" olduğunu düşünüyor. Kasım 2020'de yapılan bir ankette Almanlar'ın yüzde 50’si birliğin siyasi sisteminin işlediğini düşünüyordu, son ankete göre "sistem işliyor" diyenlerin oranı yüzde 36’ya gerilemiş durumda.
Pandemi, Almanlar'ın diğer AB ülkeleriyle, daha yakınlaşma arzusunu da azaltmışa benziyor. Ankete katılan Almanlar'ın yüzde 33'üne göre, Corona virüsü salgını krizi "Almanya’nın AB’yle çok fazla uyum içinde" olduğunu kanıtladı. 2020 yılında yapılan anketteyse Almanya’nın AB’yle olan uyum sürecini "fazla" olarak tanımlayanların oranı yüzde 23'dü.
ECFR tarafından yapılan değerlendirmede, Almanya’nın AB’ye olan yaklaşımının olumsuza dönmesi, ülkenin AB'den ayrılması tehlikesini "şimdilik" beraberinde getirmiyor. Ancak ECFR’in yorumunda, siyasi olarak sorumlu olanların, Almanlar'ın net bir şekilde AB'ye destek vermediklerini bilmeleri yönünde bir uyarı yapılıyor ve ülkede "milliyetçi bir dönüşüm" yaşanabileceğine dair "uyarı sinyalleri" geldiği değerlendirmesine yer veriliyor.
Geçen yıl pandeminin ilk evresinde, özellikle Almanya’nın başını çektiği çeşitli ulusal ve tek başına girişimler, ardından da aşılama sürecinde yaşanan sorunlar, Almanlar'ın AB’nin işlevselliğine olan güven kaybının başka nedenleri olarak tanımlanıyor.
Corona virüsü salgınını "AB’nin istikrarını ve dinamik hale gelmesini engelleyen bir yıkım" olarak tanımlayan Avrupa Dış İlişkiler Konseyi’nin anketi, AB'nin uluslararası alandaki ilişkilerine yönelik beklenti ve yorumlar açısından da kayda değer sonuçlar içeriyor.
Türkiye’yle ilgili farklı görüşler mevcut
Ankete katılan Almanlar'ın çoğunluğu Türkiye, Çin ve ABD’yi "rakip ya da düşman" olarak tanımlıyor. Katılanların yüzde 25'i Türkiye'yi "ortak" olarak görüyor ve sadece yüzde 4'ü "ortak değerlere ve çıkarlara sahip bir müttefik" olarak tanımlıyor.
Almanya'da ankete katılanların yüzde 52'si ise Türkiye'yi "rakip veya karşıt" olarak isimlendiriyor. ECFR’in yorumuna göre, NATO üyesi olan ve AB’yle müzakere sürecini yürüten Türkiye hakkında, Alman kamuoyundaki bu görüş "oldukça endişe verici bir tablo" ortaya koyuyor.
Almanlar'ın yüzde 30’u Çin’i "rakip veya karşıt" olarak tanımlarken, ABD’ye olan güven de yüzde 19’la çok alt seviyede. ECFR uzmanları eski Başkan Donald Trump döneminde Almanya ve ABD arasında yaşanan gerginliklerin, Alman toplumunda Amerika’ya karşı güvensizliğe neden olduğu ve bu durumun Joe Biden’in Başkanlığa seçilmesi sonrasında da sürdüğü görüşünde.
ECFR anketle ilgili analizinde, Almanya’nın AB’deki rolünü sağlamlaştırması ve aynı zamanda birliği yeniden güvenilir bir kurum haline getirmesi için daha aktif bir politika izlemesi gerektiğini, Berlin’in "kendi halinden memnunluğu bırakıp, birliği yönlendirici bir pozisyon almasını öneriyor.
"Almanlar sürekli olarak Avrupa için yapmak zorunda oldukları 'fedakarlıklardan' bahsetmek yerine, Almanya’nın ulusal çıkarlarını daha açık bir şekilde temsil eden bir tutuma geçmeliler" denilen analizde, Almanya ve Fransa arasındaki yakın ilişkilerin de AB’ye yarardan çok, zarar verdiği öne sürülüyor. Analizde, "AB’de Alman-Fransız motoru fikri yanlış ve diğer ülkelerde AB’yle ilgili kuşkuların artmasına neden teşkil ediyor" görüşüne yer veriliyor.