Erişilebilirlik

Corona Sürecinde Ekonomik Kaygılar Artıyor


Geçen hafta dört günü sokağa çıkma yasağı nedeniyle evlerinde geçiren İstanbullular, 1 Mayıs Cuma günüyle birlikte yeniden üç günlüğüne evlerine kapanacak.

Corona Sürecinde Ekonomik Kaygılar Artıyor
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:04:51 0:00

Ancak Pazartesi gününden bu yana, sokaklarda, caddelerde yoğunluk geçen haftaya kıyasla çok artmış durumda. Alışverişi büyük ölçüde gıdayla sınırlı tutan İstanbullular, semt pazarlarına yoğun ilgi gösteriyor.

Halk genel olarak hükümetin sağlık politikasından memnuniyet duyduğunu dile getirirken ekonomiye dair kaygılarsa artıyor.

Akyüz: ‘‘Şu anda laylaylom günlerini yaşıyoruz, can derdi ortadan kalkınca mesele ortaya çıkacak’’

Göztepe pazarında alışveriş yapan tekstil mağazası sahibi Murat Akyüz, insanların şu an için ekonomik sorunları arka plana attığını söylese de birkaç ay sonra Corona salgının atlatılmasıyla birlikte sorunlarla yüzleşmenin olacağını söylüyor.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Akyüz, ‘‘Şu anda bence laylaylom günlerini yaşıyoruz. Asıl mesele, bu iş insanların can derdi ortadan kalktıktan sonra ortaya çıkacak. Asıl mesele ondan sonra. Bir sürü işyeri kapanmasa da üretimler durdu. Ben tekstil işi yapıyorum. 2 ay, 3 ay sonra bana bir sipariş gelirse hammaddeyi bulabilecek miyim? Çünkü fabrika kapalı. Telefon açıyorum, ‘şu anda çalışmıyoruz’ diyorlar. Tabii ki asıl sorun bundan sonra. Şu anda bir şey yok. İnsanlar can derdinde. Hiç kimse bu iş bitecek, 15 gün, 20 gün, 1 ay sonra yine bahar dalları açacak öyle bir şey yok. İnsanlar işlerini kaybediyorlar. Ne kadar işten çıkartılmayacak dese bile durum ciddi. Düşünün, benim mağazama bir buçuk, iki aydır bir kuruş para girmedi. Ben işçimin parasını ödedim. Ama ne kadar daha ödeyebileceğim? Sezon bitti, yaz sezonu bitti. Kış sezonuna hazırlanmak için param yok. Nasıl halledeceğim onları?’’ diyor.

Kuru: ‘‘İşlerimiz yarı yarıya düştü, kemer sıkma politikası uyguluyoruz’’

Bir restoran işletmecisi olan Gülay Kuru ise ''yüzüp yüzüp kuyruğuna geldiğimize’’ inananlardan.

Kuru, ‘‘Tabi ki işlerimiz yarı yarıya düştü. Hatta belki daha fazla. Biz paket yaptığımız için bir şekilde ayakta kalabiliyoruz ama kapatmak zorunda kalan birçok restoran, kafe var. Gerçekten zor ve sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz. Evde işte böyle kemer sıkma politikaları uyguluyoruz. Aslına bakarsanız, ev ekonomisi yaparak hayatı eğlenceli hale getirmeye çalışıyoruz. Ancak tüm olumsuzluğa rağmen ben bu salgının kısa sürede biteceğine inanıyorum. Çok çaba sarf ediliyor. Sağlıkçılarımız, doktorlarımız, uzmanlarımız hepsi çok uğraşıyorlar. Hani yüzdük kuyruğuna geldik gibi. Çocuklar evde uzaktan eğitim yapmaya çalışıyor ancak örgün eğitim gibi olmuyor’’ diyor.

Dr. Bodur: ‘‘İyileştik deyip rehavete kapılırsak ikinci dalga riskiyle yüzleşebiliriz’’

Hafta sonunu hastanede nöbette geçiren Dr. İsa Bodur da mutfak ihtiyaçlarını karşılamak için pazara gelmiş. Fiyat artışının makul olduğunu söyleyen Bodur’a göre, eğer halk kurallara uyarsa salgın süreci benzer ülkelere kıyasla çok daha az zararla bitecek.

‘‘Hastalar hatta tüm insanlarımız bilinçlendi artık. Sokağa çıkmadıkça, temas azaldıkça hastalığın bulaşmasının azaldığını da görebiliyorlar. Dolayısıyla biraz daha böyle gidersek bu süreci bitiririz diye ümit ediyoruz. Eğer ki gerçekten kurallara uyarsak, Türk milleti olarak sosyal alana yakın mesafe alanına dikkat edersek bu süreç kısalır. İkinci dalgayı kimse beklemiyor, biz de beklemiyoruz. İyileştik deyip rehavete kapılırsak ikinci dalga riskiyle yüzleşebiliriz. Dikkat edersek açıklanan gibi iki veya üç ayda süreç neticelenebilir. Corona salgınına rağmen fahiş artış yok, yüzde elli artış var. Sağlıklı gıdaya ulaşmak için tolere edilebilir bir meblağ diyebiliriz.’’

Ev hanımı Saadet Sert’in bakış açısı ise benzerlerinden çok farklı.

Sert, ‘‘Olan biten nedeniyle ben çok karamsar değilim. Hatta bence iyi. Neden mi? Çünkü bu zamana kadar bazıları çok kazanıyorlardı, çok iyi kazanıyorlardı. Bundan sonra normal kazanacaklar, normal yiyecekler. İnsanlar aynı oldu hep, hepsi eşitleşti’’ diyor

Sabır: ‘‘Şu anda iş yok, idare etmeye çalışıyoruz’’

Günlerdir eve kapanıp kaldıklarını söyleyen Esma Sabır ise bu sürece ailece uyum sağladıklarını ancak sürecin uzaması halinde maddi olarak birçokları gibi zorluk çekeceklerini belirtiyor.

Sabır, ‘‘Durum kötü, pazarlar da çok ama çok pahalı. Sabah gelseydim daha iyi değerlendirme fırsatım olurdu. Belki de geç olduğu için tezgahlar toparlanıyor. Ondan önceki hafta da hem çok pahalıydı hem de ürün yoktu. Bu durum hepimizi son derece etkiliyor. Ben vakıf kiracısıyım. Çocuğum vakıf üniversitesinde okuyor. Eşim şu an eski potansiyelinde çalışamıyor. Hatta hiç çalışamıyor. İnşaat taahhüt işleri yapıyor. Şu anda iş miş yok. İdare etmeye çalışıyoruz. Çok uzun sürerse hepimiz çok sıkıntı yaşarız. Sadece ben değil hepimiz’’ diye konuşuyor.

Halk, pazardaki artıştan yakınsa da yıllardır Göztepe pazarında tezgah açan Mustafa Yarar, ne satıştan ne de kazançtan memnun.

Yarar: ‘‘Kazancımız yok mağdur durumdayız, gitme imkanımız olsa köyümüze gideceğiz’’

Yarar, eğer şehirler arası seyahat izni alabilse tüm işi bırakıp memleketi Kars’a döneceğini söylüyor.

‘‘Şuradaki esnafın yüzde 90’ı maddi durum yetersizliğinden sokağa çıkıyorlar. Millet de mecbur. Bir gün değil iki gün değil, bir buçuk aya yakın zamandır Corona devam ediyor. Corona devam ettiği süre boyunca da mecbur halk ne yiyecek? Marketler zaten pahalanıyor. Eğer ki pazar olmasa marketlerde fiyat oranı çok yükselir. Bizim herhangi bir karımız olmuyor. Normalde kışın bizim herhangi bir kazancımız yok. Pazarlarda kazandığımız üç ay, normalde bu aylar. Bu aylarda da Corona süreci boyunca da iş kıt. Biz de şu anda iş falan yok. Biz burada gurbette yaşıyoruz. Ailemiz Kars’ta. Şu an burada gurbetçiyiz. Kazandığımız beş kuruş da köye gidiyor. Kazanamayınca burada mağdur kalmışız burada. Gitme imkanımız olsa gerçekten gidebilsek gideceğiz. Herhangi bir kazancımız olmadığı sürece burada durmamızın bir anlamı yok ki.’’

XS
SM
MD
LG