Erişilebilirlik

Corker: 'IŞİD'le Mücadelemiz Yoğunlaşmalı'


Corker: 'IŞİD'le Mücadelemiz Yoğunlaşmalı'
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:15:28 0:00

Amerika’nın Sesi’nin Senato Muhabiri Michael Bowman, Tennessee eyaletinden Cumhuriyetçi Senatör ve Senato Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Bob Corker ile özel bir röportaj yaptı. Bob Corker, Suriye barış görüşmeleri, İran’la yapılan nükleer anlaşma ve IŞİD’in yanısıra Rusya gibi konularla ilgili görüşlerini açıkladı.

"Suriye Barış görüşmelerine Cenevre’de başlandı, bu müzakerelerden savaşı durduracak ve Amerika’nın da hedeflediği gibi Esat’ı Suriye’den çıkaracak herhangi diplomatik bir sonuç çıkar mı" sorusuna Senatör Corker şöyle cevap verdi:

“Bu çok zor. Bazılarıyla geçen hafta görüştüğümüz muhalifler, çok zor bir durumda görüşmelere sokuldu. İnsani yardım adına yaptıkları istekler gerçekleşmedi. Kadınların ve tecavüzden doğan çocukların, Esat rejimi hapisanelerinden bırakılması istekleri yerine getirilmedi. Görüşmelerin başladığı noktaya bakarsak, gidilmek istenilen noktaya ulaşılmasının zor olduğu anlaşılır. Ben siyasi müzakereleri destekliyorum. Ancak müzakere unsurlarının olumlu bir sonuç için doğru olmadığına inanıyorum. Suriye’de yaşananlar hergün değişiyor. Rusya da müdahalede bulundu. Esat hükümeti Rusya ve İran yardımları sayesinde ilerleme kaydetti. Bu nedenle, bizi tatmin edecek bir sonuca ulaşacağımızı sanmıyorum.”

Senatör Corker, “Esat isteyerek koltuğunu bırakıp gider mi” sorusunu da şöyle yanıtladı:

“Esat, aldığı yardımlar sayesinde ilerleme kaydetmeye başladığını gördü. Birleşmiş Milletler’in kararı bile Esat’ı varil bombası kullanmaktan alıkoyamadı. Şu an herşeyin Esat lehine işlediği açık. Esat’ı, koltuğunu bırakıp ülkesini terk etmeye zorlayacak herhangi bir neden bulunmuyor.”

Senatör Corker, uluslararası toplumun İran’la yaptığı anlaşmayı eleştiriyor. Corker, "Anlaşmanın yürürlüğe girdiğini göz önüne alırsak, sizce, Cumhuriyetçi bir Kongre anlaşmanın başarıya ulaşması için neler yapmalı" sorusuna da şu karşılığı verdi:

“Anlaşmayı, İran’ın eskiye göre şimdi daha fazla kaynağa sahip olması, nükleer silah sahibi olabilmek amacıyla çalışmalarına devam edebilmesini kolaylaştırabileceği gibi birçok neden yüzünden desteklemiyorum. Elbette ki anlaşmanın, bölge için başarılı olmasını, hem Amerika'nın, hem de bölgenin bu anlaşmadan yarar sağlamasını isterim. Cumhuriyetçi bir kongrenin bu konuya destek olması için de, partilerüstü bir çalışma yaparak elimizi daha da güçlü hale getirmesi gerekiyor. Anlaşmaya uymamasına ve balistik füze testi yapmasına rağmen, uluslararası toplum İran’a yaptırım uygulamadı. Batı koalisyonunun gidişatına baktığımızda iyi bir yere gitmediğini görebiliriz. Ekonomik çıkar bunun önüne geçiyor. Avrupa ve Rusya İran’a silah satışı yapıyor. Petrol satışı devam ediyor. Ancak İran’ın anlaşmayı ihlal ettiğinde atacağınız adım, anlaşmanın başarılı olup olmayacağında büyük rol oynuyor.”

“Başkan Obama, anlaşmanın ihlali durumunda daha sıkı yaptırımların derhal geri geleceğini söyledi. buna inanmıyor musunuz" sorusuna Senatör Corker şöyle cevap verdi:

“Çok kısa zaman önce İran, anlaşmayı açık bir şekilde ihlal eden bir balistik füze denemesi gerçekleştirdi. Peki bizim yakın müttefiklerimiz bu konuda ne yaptı? Hiçbir şey. Füze testinin kötü sonuçlar doğurması sonucunda gerekli adımları atmaları gerekir. Bence Amerikan Kongresi tarafsız bir politika izleyerek, bu konuda sağlam bir duruş sergilemeli.”

Senatör Corter'ın, "Birçok Cumhuriyetçi senatör, seçilecek yeni başkanın göreve başlar başlamaz anlaşmayı iptal etmesi gerektiğini söylüyor. Amerika'nın anlaşmayı birçok müttefik ülkeyle birlikte imzaladığını düşünürsek, yeni seçilecek başkan, bunu yapabilir mi" şeklindeki soruyu da şöyle yanıtladı:

“Müttefiklerimizin beni hayal kırıklığına uğrattığını söylemem gerekir, çünkü alınan kararın ekonomik nedenlerle alındığını düşünüyorum. Birçok endişe gözardı edildi. Bence, gereğinden fazla ödün verildi. Yani yeni başkanın anlaşmayı feshetmesine gelince; başkan göreve başladığında durumu gözden geçirir, herhangi bir ihlal var mı yok mu bakar ve sonucunda bir karar alır. Seçim sürecinden geçtiğimiz bu dönemde bütün adaylar, sert söylemler kullanıyor. Ancak, yeni başkan hangi partiden olursa olsun, güncel gelişmelere bakarak hareket edecek ve İran’ın nükleer silah sahibi olmasının önüne geçmek için en doğru yolu izleyecektir.”

Senatör Corker, birçok Cumhuriyetçi Senatörün aksine, yeni başkanın Cumhuriyetçi olması durumunda bile anlaşmayı derhal feshetmeyeceğini ve konunun görünenden daha karmaşık olduğunu söylüyor.

“Bazı adaylar, durum değerlendirmesinde bulunacaklarını söylediler. Ancak seçim kampanyası sırasında adaylar kararlılıklarını göstermek için bazen daha sert söylemleri tercih edebiliyor. Ancak göreve başladığınızda, durum değerlendirmesi yapar ve izlenecek en iyi yolun ne olduğunu araştırırsınız. Bazı durumlarda söylediklerinizden çok daha sert bir adım atmak durumunda kalabilirsiniz. Ancak yapmanız gereken, attığınız adımı iyi hesaplamak, müttefiklerinizin desteğinin devam edeceğinden emin olmaktır. Bu anlaşma yüzünden elimizdeki gücü kaybettik. Dünyanın en büyük gücü olan Amerika’nın, müttefiklerini kendi safına geçirerek anlaşmayı daha da makul bir şekilde gerçekleştirmesi gerekirdi. Ancak anlaşma İran’ın nükleer silah elde etmesinde önünü açtı diyebiliriz. Anlaşmayı kendi yararımıza döndürmek için yeni başkanın, anlaşmayı yırtıp atmasındansa, gelişmeleri inceleyip duruma göre karar vermesi doğru olur.”

"IŞİD bazı cephelerde başarısızlığa uğradı, ancak Libya ve Afganistan’a da yayılmayı başardı. Amerika’nın attığı adımlarda geç kaldığını söylediniz. Bu görüşünüz devam ediyor mu" diye sorduğumuzda Senatör Corker şu yanıtı verdi:

“Hava operasyonlarının yürütüldüğü ve karada gösterdiğimiz liderlikten etkilendiğim Katar’dan yeni döndüm. Daha sonra da El Kaide’nin kalesi haline gelen Afganistan’a gittim. Ordumuz El Kaide’ye karşı askeri operasyonlar düzenleyebilirken, IŞİD’e karşı durum böyle değil. Sistemimizde aksayan tarafları, Savunma Bakanımız Ash Carter ortadan kaldırdı. Ve bu sayede IŞİD’e karşı karadan da etkili oluyoruz. Evet geç kaldık ve kimse geç kaldığımıza itiraz edemiyor. Irak’taki iktidar boşluğu ve bizim 2013’e kadar olan pasif tutumumuz, IŞİD’in büyümesine neden oldu. Dışişleri Bakanı John Kerry'ye de söylediğim gibi, Irak ve Suriye’deki askeri operasyonlarımız IŞİD’i durdurmaya yetse de, Afganistan ve Libya’ya yayılan IŞİD’i durdurmak için de operasyonlarımızı hızlandırmamız gerekecek.”

"ABD Hazine Bakanlığı, Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in yolsuzluğa karıştığını açıkladı. Sizce bu gecikmiş bir açıklama mı" diye sorduğumuz Senatör Corker'dan gelen yanıt şu oldu:

"Geçtiğimiz günlerde bir toplantıdaydım. Rus halkının, modern tarihimizde ilk defa çok zengin olan bir lidere sahip olduğunun farkına vardığını gözlemledim. Bence bu durum da Rusya’yı istikrarsızlaştıracak başka bir faktör olacaktır. Eski bir KGB ajanının, çocuklarına bile bol bol yetecek bir zenginliğe ulaşarak lüks bir yaşantı sürmesi, görevi süresince yolsuzluk yaparak büyük bir servete kavuştuğunun göstergesi. Daha fazla Rus bu durumdan haberdar olduğu zaman, Rusya’da Putin rejimi giderek zayıflayacaktır."

XS
SM
MD
LG