Çin devlet medyası, Tayvan'ın fiili ABD büyükelçisi Hsiao Bi-khim'in yaptırım altına alındığını bildirdi. Habere göre, Hsiao Bi-khim ve ailesinin Çin anakarası, Hong Kong ve Macau'ya girişi yasaklandı.
Çin'in Tayvan İşleri Dairesi'nden yapılan açıklamaya göre yaptırımlar, Hsiao Bi-khim'le ilişkisi olan yatırımcı ve firmaların da Çin'deki kurum ve kişilerle işbirliği yapmasını engelleyecek.
Yaptırım kararı, Tayvan Cumhurbaşkanı Tsai Ing-wen'in, ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy'yle bu hafta Amerika'da yaptığı görüşmeyi izledi.
Hsiao Bi-khim, Twitter mesajında, "Vay canına, Çin Halk Cumhuriyeti beni ikinci kez yaptırım altına aldı" dedi.
Çin Dışişleri Bakanlığı ayrıca Amerikan muhafazakar düşünce kuruluşu Hudson Enstitüsü, eski ABD Başkanı Ronald Reagan'ın kütüphanesini ve her iki kurumun da başkanlarına karşı da yaptırım kararı aldı. Bakanlık, Hudson Enstitüsü ve Reagan Kütüphanesi'nin, Tayvan Cumhurbaşkanı Tsai'nin ayrılıkçı faaliyetleri olarak tanımladığı adımlarına platform sağladığını kaydetti.
Yaptırım kararına sert tepki gösteren Tayvan Dışişleri Bakanlığı, Çin'in, Tsai'nin yurt dışı seyahatlerine müdahale etme hakkı olmadığını ve Pekin'in, yaptırımların herhangi bir etkisi olacağı düşüncesiyle "kendisini kandırdığını" bildirdi.
Tayvan Dışişleri Bakanlığı açıklamasında karar hakkında, "Halkımızın duyduğu antipatiyi derinleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda komünist rejimin mantıksızlık ve saçmalığını da ortaya koyuyor" denildi.
Çin, Tayvan'ı ayrı bir ülke olarak değil, kendi toprağı olarak kabul ediyor. Tayvan hükümetiyse Çin'in hak iddiasını reddediyor.
Çin Dışişleri Bakanlığı, Çin'deki üniversitelerin, kurumların, enstitülerin ve kişilerin Hudson Enstitüsü ve Reagan Kütüphanesi'yle ve iki kurumun başkanlarıyla işbirliği içine girmesinin derhal engellendiğini bildirdi.
Bakanlık ayrıca bu kurumların yöneticilerinin Çin'e girişinin yasaklandığını ve Çin'deki varlıklarının dondurulduğunu kaydetti.
Hudson Enstitüsü ve Reagan Kütüphanesi'nden konuya ilişkin açıklama talebine yanıt gelmedi.
Tayvanlı yetkililerin Çin'i ziyaret etmemesi, Çin mahkemelerinin de Tayvan'da yetkisi olmaması nedeniyle yaptırımların etkili olması beklenmiyor.
Çin, Tayvan eski dışişleri bakanının başkanı olduğu Prospect Vakfı ve Tayvan'da iktidarda olan Demokratik İlerici Parti'nin 1993 yılında eş kuruculuğunu yaptığı uluslararası bir ittifak olan Asyalı Liberaller ve Demokratlar Konseyi'ne de benzer yaptırımlar uygulamıştı.
Çin'deki Tayvan İşleri Dairesi, bu kurumları, uluslararası platformda "Tayvan'ın bağımsızlığı" fikrini teşvik etmekle suçladı.
Yaptırım kararından "büyük üzüntü" duyduğunu ifade eden Prospect Vakfı, yaptığı açıklamada, "akademik bağımsızlık ruhunu korumaya ve Tayvan'ın egemenliği ilkesini savunmaya" devam edeceğini kaydetti.
Asyalı Liberaller ve Demokratlar Konseyi de yaptırımların "talihsizlik" olduğunu kaydetti, ancak Asya'da herkes için demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğünün ilerletilmesini hedefleyen program ve faaliyetlerinin arkasında durduğunu bildirdi.
Geçen yıl Ağustos ayında, dönemin ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin Tayvan ziyareti sonrasında, Tayvan'ın fiili ABD büyükelçisi Hsiao Bi-khim dahil yedi Tayvanlı yetkiliye, Çin'e giriş yasağı ve diğer yaptırımlar uygulanmaya başlamıştı.
Çin'in Ağustos ayında aldığı yaptırım kararına Tayvan Dışişleri Bakanı Joseph Wu, Tayvan Ulusal Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri Wellington Koo ve iktidar partisi Demokratik İlerici Parti siyasetçileri dahil edilmişti.
Demokratik İlerici Parti'den Chao Tien-lin, Hsiao Bi-khim'e uygulanan yaptırımların "absürd" olduğunu kaydetti, "Bunların hiçbir etkisi olmayacak" dedi.