Erişilebilirlik

Çıkmaza Giren Yerel Basın Destek Arıyor


Çıkmaza Giren Yerel Basın Destek Arıyor
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:11:08 0:00

Değişen dünyada teknoloji her geçen gün gelişirken, ekonomik sorunlar yerel basın kurumlarını çıkmaza sürüklemeye devam ediyor.

İlan ve reklam gelirlerinin azalması ve masrafların artmasının ardından çalışan muhabirlerin maaşlarını bile veremez duruma gelen yerel medya yöneticileri sanayicilerin, devletin ve vatandaşın kendilerine destek olmadıklarından yakınıyor.

VOA Türkçe ’ye konuşan Gaziantep’teki yerel medya yöneticileri, önlem alınmadığı takdirde basın kuruluşlarının yok olmaya mahkum olduklarını ifade etti.

“Bir dönem 55 kişiyle çalıştığımız kanalda tek ben kaldım’’

25 yıldır gazetecilik yaptığını ifade eden Gaziantep Kanal 27 Genel Müdürü Galip Ünlükara, “Şu anda bulunduğumuz kanal 25 yıllık bir kanal. Bir dönem bu kanalda 55 kişi çalışırdık, şimdi ben tek başıma kaldım. Buranın genel müdürü, temizlikçisi, yayıncısı, montajcısı, her şeyi benim. Buraya olan 25 yıllık vefa borcum var, bırakamıyorum. Hiç kimse sahip çıkmıyor bize, böyle kaldık ortada. Sadece bizim kanal değil, Gaziantep’te ve tüm Türkiye’de yayın yapan bütün yerel televizyonlar çok büyük maddi sıkıntılar içerisinde’’ dedi.

Galip Ünlükara
Galip Ünlükara

Bunun birçok nedeni olduğunu söyleyen Ünlükara, ‘’Mevlana der ki; ‘Mum dibine ışık vermez.’ Gaziantep’in sanayicisi maalesef yerel basına, kendi basınına destek olmadı, sahip çıkmadı. İlk çıkarken her kuruluş bir anda dev holding olmadı. Onlar yerel basının merdivenlerine basarak çıktılar. Gerek televizyonlarımızı, gerek gazete ve radyolarımızı kullanarak reklamlarını yaptılar. Ama büyük holding oldukları zaman bizi görmemeye başladılar. Radyo Televizyon Üst Kurulu diye bir kuruluşumuz var. Anlamsız anlamsız frekans kira bedeliymiş, reklam gelir paylarıymış gibi paralar aldılar. Bunları tabi ki alacaklar ama hep almaktan yanalar’’ diye konuştu.

Gaziantep basınını sadece kanal sahibi, sokaktaki vatandaş ile değil, belediyesiyle, kamu kurumlarıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla hep beraber kenetlenerek ayakta tutmak zorunda olduklarını vurgulayan Ünlükara, ‘’Çünkü bu televizyonlar Gaziantep’in televizyonu kimsenin malı değil ki. Ben şu anda 68 yaşındayım, dolayısıyla pandemi sürecinde 65 yaş yasağına takıldım. Bize tamamen sokağa çıkma yasağı vardı. Sokağa çıkmayı da çok istemedim, çünkü sağlığım benim için her şeyden daha önemliydi. Kanala gelemedik ama uzaktan kumanda bilgisayarlarla yönetmeye çalıştım. Birkaç reklam varsa pandemi sürecinde onları da bulamadık. Dolayısıyla çok daha sıkıntılı günler yaşadık’’ ifadelerini kullandı.

“En önemli sorun okuyucu bulamıyoruz’’

Ekspres Gazetesi sahibi Bora Zor da yerel medyanın sıkıntılı süreçler yaşamasına neden olan bir unsurun da okuyucu bulmakta zorlanma olduğuna dikkat çekti. Zor, VOA Türkçe ‘ye verdiği röportajda şunları söyledi;

Bora Zor
Bora Zor

“Aslında yerel basın pandemi öncesi de sıkıntılıydı pandemi sonrası da sıkıntılı. Ne yazık ki ülkemizde bir okuma sıkıntısı var. Aslında gelirlerin azalması vesaire gibi durumların ana kaynağı insanımızın okumaması. Gazetelerimizi okutamamak, televizyonlarımızı izletememek. Ne yazık ki insanlar ruhsal olarak doyumlarını yerine getirecek bu mecralara zaman ayıramıyor. Doğal olarak da gazetecilik kendi mecrasından çıkıyor. Bunun yansıması da ne yazık ki gazetecilerin yürütemeyeceği bir noktaya getiriyor. Evet, artık personel maaşını karşılayamayacak duruma gelmişiz, vergiler ve sigortaların altından kalkamaz duruma gelmişiz. Bütün bunların ana sebebi okuyacak okur bulamamız. Eğer bir okuyucunuz varsa, bir talep varsa zaten otomatikman o sektör yukarıya çıkacaktır. Hükümetin, devletin bu konuda çalışma yapması lazım. Resmi ilanlarla yerel medya ayakta durdurulmaya çalışılıyor. Ancak bunlar taşımaya suyu gibi bir şey. Yani insanlara gazeteyi okutacak, gazeteye ihtiyaç duyuracak kültürü eğitimi vermek lazım.“

“Gazetecilik bitmeyecek, çünkü doğru haber kaynaklarına ihtiyaç var’’

Gazeteciliğin bitme şansının olmadığını da söyleyen Bora Zor, ‘’İnsanlar diğer ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra böyle şeylere zaman ayırıyorlar. Ama insanların haber alma ihtiyacı eskiden bu yana devam ediyor bundan sonra da devam edecek. İnsanlar her zaman için haber alma ihtiyacını duyacaklar. Sosyal medya çıktı, artık herkes gazeteci gibi davranmaya başladı. Bu güzel ama insanlar sosyal medyada duydukları şeyi bile doğrulatacak bir mecra istiyorlar. İşte gazeteciler bu noktada devreye giriyor. Sosyal medya gazeteciliği bitirmeyecek tam tersine gazeteciliğin etkisini arttıracağını düşünüyorum’’ dedi.

“Şehri yönetenler basınla işbirliği içerisinde olmadı’’

Basının yanında olmanın sadece sözlerle olmaması gerektiğini de söyleyen Bora Zor, “Geçtiğimiz günlerde İletişim Daire Başkanlığının bir çalıştayı vardı. Orada Sayın Fahrettin Altun basının sorunlarıyla ilgili 6 sayfalık bir ön açılış konuşması yapıyor. İlk beş sayfasında ne yazık ki basın yok. Yani sorunların dile getirileceği çalıştayda Fahrettin Altun’un tek söylediği şey ‘Basının yanındayız’. 24 Temmuz Basın Bayramında, herkes yanındaki özel kalemine, sekreterine basının önemiyle ilgili mesajlar attırdılar. Bu kadar. Ne yazık ki gazeteler bu pandemi süreci içerisinde şehri yönetenlerin işbirliğinde olan kurumlar olmadı. Belirsizlik ve bilgisizlik insanları daha fazla korkuya sevk ediyor. Günü birlik bilgilerin paylaşılmasını istedik. Ama ne yazık ki yetkililer bunu paylaşma ihtiyacı duymadılar. Aksine saklamaya yönelik çaba içerisine girdiler. Bu da o zaman sosyal medyada inanılmaz derecede asparagas haberlerin çıkmasına neden oldu. Sayın yetkililerimiz bundan dolayı sıkıntı da yaşadılar. Bu defa kendi sosyal medyalarıyla bunu yalanlamaya çalıştılar. Halbuki biz buradayız. Pandeminin başında basın düzgün kullanılsaydı. Bu tür asparagas haberlerin çıkma şansı yoktu“ diye konuştu

“Patronları etkileyen pandemi süreci çalışanları da etkiledi“

Gaziantep’te Mega Tv Kanalında Editör olarak çalışan Tacettin Boran, yerel medyadaki darboğazın, patronların yanı sıra dolaylı olarak çalışanları da etkilediğini belirterek, böyle dönemlerde yerel medyanın devlet tarafından ek önlemlerle desteklenmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Tacettin Boran
Tacettin Boran

VOA Türkçe ‘ye konuşan Tacettin Boran, “Koronavirüs salgını diğer bütün sektörleri etkilediği gibi dolaylı olarak bizi de etkiledi. Öncelikle gazete sahiplerinin salgından dolayı gelirleri düştüğü zaman bu ister istemez o mecrada çalışanları da etkiledi. Bu da geç maaş alma ya da aylarca maaş alamamaya neden oldu. Buna neden olan şey ise sonuç olarak günümüzde yerel basın gelen reklamlar ve ilanlarla ayakta durabiliyor. Bu salgından dolayı Gaziantep’teki özellikle fabrikalar başta olmak üzere birçok işletme kapatıldığı için ilan da vermediler, reklam da vermediler. Bu da yerel basının gelirinin düşmesine hatta kaybolmasına neden oluyor. Hal böyle olunca yerel basın çalışanları da bu sıkıntıya ortak oluyor. İşini kaybedenler bile oluyor. Kısa çalışma ödeneği gibi imkanlar başlayınca bu durum biraz düzelmiş olsa da sonuçta bu sıkıntılar hala devam ediyor’’ ifadelerini kullandı.

XS
SM
MD
LG