Erişilebilirlik

'Cihatçı Çocuklar' Almanya'yı Kaygılandırıyor


Arnavut göçmen ailenin 18 yaşındaki oğlunun geçen yıl Almanya'da yaşayan Irak kökenli 12 yaşındaki çocuğa internet üzerinden Ludwigshafen kasabasında kurulan Noel çarşısına nasıl saldırı düzenlemesi gerektiğini öğrettiği ortaya çıktı. Arnavut genç, Iraklı çocuğa öncelikle kalın bir ceket giymesi gerektiğini anlatıyordu.

”Sonra da bir kulübenin arkasına saklan, ateşle ve koş” diyordu.

Ev yapımı çivi bombası, şans eseri patlamadı. Ludwigshafen kasabasının belediye meclisi önünde ikinci kez bombalı saldırı girişiminde bulunan 12 yaşındaki Irak asıllı çocuk tutuklandı.

Almanya'nın komşusu Avusturya'da yaşayan 18 yaşındaki Arnavut gencin oturduğu evden bir çocuğa intihar saldırısı düzenlemeyi öğretmesiyle ilgili dehşet veren ayrıntılar, geçen ay mahkeme kayıtlarına geçti.

Almanya'nın iç istihbarat dairesinin başkanı, bu gelişmeler üzerine 14 yaşından küçük çocukların güvenlik gözetimi altına alınmasını kısıtlayan yasanın kaldırılması için girişimde bulunuyor. Bunun gerekçesi, Alman medyasının ”anaokullu cihatçılar” olarak adlandırdığı çocukların ülke için çok ciddi tehdit oluşturması.

Anayasa Koruma Dairesi Başkanı Hans-Georg Maassen, kısa süre önce yaptığı açıklamada, IŞİD ve destekçilerinin Almanya'da internet üzerinden çocukları hedef almaya devam ettiği uyarısında bulundu. Maassen, ”IŞİD, interneti tarayıp radikalleştirebileceği çocuklar bulmaya çalışıyor. Bu çocukları terör saldırılarında kullanmayı amaçlıyor” dedi.

”Beyni yıkanmış” IŞİD yanlısı kadın ve çocukların Avrupa'ya dönmelerinin Almanya açısından çok ciddi riskler taşıdığını kaydeden Maassen, cihatçıların çocuklarını ”patlamaya hazır bombalar” olarak niteledi.

IŞİD'e katılan Almanlar‘ın sayısı 1000 civarında

Anayasa Koruma Dairesi Başkanı Hans-Georg Maassen, IŞİD'e katılan Alman vatandaşlarıyla ilgili olarak şöyle konuştu: ”IŞİD'in etkili olduğu bölgelerde beyni yıkanan ve radikalleştirilen çocuklar var. IŞİD bünyesinde büyüyen çocukların okullarda ve hatta anaokullarında erken yaşlarda örgütün ideolojisiyle tanıştıklarını görüyoruz. Bu çocuklar savaşmayı öğrendi. Bazıları tutuklulara işkence uygulanması hatta tutukluların öldürülmesi eylemlerine katılmaya zorlandı.”

Almanya'yı cihatçı anne babalarıyla birlikte terk eden ya da Suriye ve Irak'ta doğan 290 çocuğun sadece küçük bir bölümü Almanya'ya geri döndü. Tehlikenin abartılıp abartılmadığını tartışmaya açan bazı insan hakları savunucuları, Almanya'nın aşırı tepki vermemesi, koruma altına alınan medeni haklarda değişiklik yapmak için acele etmemesi gerektiği uyarısında bulundu.

Radikalleşen çocukların oluşturduğu tehdit, Almanya'da ciddi bir siyasi mesele haline geldi. 2016'da Almanya'da düzenlenen beş radikal İslamcı saldırının üçünün sorumlusu, 18 yaş altındaki genç militanlar.

Anayasa Koruma Dairesi Başkanı Hans-Georg Maassen, geçen Ekim ayında da Almanya'da yetişen yeni nesil cihatçıların kendisini kaygılandırdığı uyarısında bulunmuştu. Maassen, Alman vatandaşlarına bu tehdidi ciddiye almaları ve şüpheli bir durumla karşılaşmaları halinde polise haber vermeleri çağrısında bulundu.

Radikalleşmeyle mücadele uzmanları, geçen yıl, Batılı hükümetlerin 'halifeliğin yavruları' olarak tanımlandırdığı, hem yabancı savaşçıların hem de Suriye ve Iraklılar'ın örgüte katılan çocuklarına karşı nasıl önlemler alınması gerektiği konusu üzerinde yeterince durmadığı uyarısında bulunmuştu.

Askeri yenilginin eşiğindeki IŞİD liderleri, gençlerin Bağdat, Kudüs, Mekke ve Roma'yı fethedecek çocukları cihada hazırladığı gerçeğini saklamakta sakınca görmüyor. Kaleleri olarak kabul edilen noktalara yapılan operasyonlar sonucu kontrol altında tuttuğu toprakları büyük ölçüde kaybeden IŞİD, gelecekte düşmanlarını nelerin beklediğini bir dizi video görüntüsünde ortaya koydu.

IŞİD'in yabancı savaşçılarının çocuklarının ya da cihatçıların örgütün bünyesine yeni militanlar katma çabalarının yarattığı tehditten kaygı duyan tek ülke, Almanya değil. Londra Polis Teşkilatı'nın terörle mücadeleden sorumlu biriminin başındaki Dean Haydon, kısa süre önce yaptığı açıklamada, IŞİD tarafından eğitilen çocukların saldırı düzenlemek amacıyla İngiltere'ye geri dönme olasılığı hakkında uyarıda bulundu.

Dean Haydon, bir gazeteye yaptığı açıklamada, ”Bazı terör örgütleri, çocukları, cinayet işlemeleri için eğitiyor. Sadece annelerin değil, çocuklarının da oluşturduğu tehditlerin farkında olmalıyız. Bu kişilerin durumunu ayrı ayrı değerlendiriyoruz. Bazıları tutuklanabilir” şeklinde konuştu. 27 yaşındaki bir İngiliz vatandaşı kadın, geçen ay Suriye'den dönerken Londra'daki Heathrow Havaalanı'nda tutuklanmıştı. Kadının yanında iki yaşındaki çocuğu da vardı.

Haydon, Suriye ya da Irak'ta cihatçı anne babalardan doğan çocukların kimliklerinin belirlenmesi için DNA testi uygulandığını söyledi. Haydon, ”Suriye'de doğum yapan bir anneyle karşılaştığımızda bu çocuğun gerçekten de o anneye ait olduğundan emin olmamız gerekiyor. Daha önce İngiltere'ye kaçak olarak getirilmeye çalışılan çocuklar olduğu için bu uygulamayı getirdik” şeklinde konuştu.

Radikalleşmeyle mücadele uzmanları, çocuk militanların rehabilitasyondan geçebileceğini söylüyor. Ancak uzmanlar 'hilafet yavruları'nın başka savaşlarda çarpışan çocuk askerlerden çok farklı olduğu şeklindeki düşüncenin Batı'da çok yaygın olduğu uyarısında da bulunuyor.

Cihatçı çocuk savaşçıları konu alan bir kitabın yazarlarından Kanadalı akademisyen Mia Bloom, geçen yıl Amerika'nın Sesi'ne yaptığı açıklamada, bu düşüncenin son derece yanlış olduğunu kaydediyor. Uzmana göre bir çocuğun birkaç yıl boyunca IŞİD ideolojisine maruz kalması, o çocuğun artık kaybedildiği anlamına gelmez, bu çocuk tam tersine kurtarılabilir ve rehabilitasyondan faydalanabilir. Bloom, kısmen Pakistan Ordusu tarafından desteklenen ve başarı sağladığı gözlenen radikalleşmeyle mücadele programını buna örnek gösteriyor.

XS
SM
MD
LG