Cumhuriyet Halk Partisi 12 Haziran seçimlerine yeni yüzüyle, yeni söylemiyle giriyor… CHP Genel Başkan Yardımcıları Gürsel Tekin ve Umut Oran, parti olarak nasıl değiştiklerini, Türkiye’nin sorunlarının üstesinden nasıl geleceklerini Amerika’nın Sesi’ne anlattı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, “bu seçimi AKP’nin kazanması mümkün değil” dedi.
Türk siyaseti açısından uzun süredir muhalefetin eksikliğinden söz edilir. Ancak yeni lideriyle 12 Haziran’da seçmenden destek isteyen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) “Biz değiştik, Türkiye’nin ciddi sorunları var, üstesinden gelebiliriz” diyor.
En son 1996 yılında iktidar ortağı olan CHP uzun süre halktan kopuk olmak, sosyal demokrasi ilkelerinden uzaklaşmak, çözüm üretmemekle suçlanıyor, eleştiriliyordu. Şimdi, partililer ‘yeni CHP’den, değişimden söz ediyor. Biz de parti liderlerine nasıl değiştiklerini sorduk. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul milletvekili adayı Umut Oran anlatıyor:
“Halk odaklı bir politika belirliyoruz. Siyaset yapma biçimimizde, yeni siyaset kültürümüzün temelinde insan ve halk var. Kimseyi ötekileştirmiyoruz. Oyu kime giderse gitsin, görüşü ne olursa olsun her yurttaş bizim hizmet götürmemiz gereken ve memnun etmemiz gereken bir vatandaşımızdır. Herkesi kucaklamaya çalışıyoruz. Daha katılımcı, daha çoğulcu, barışçı, yapıcı bir politika izliyoruz.”
Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin de CHP’nin geçmişte Türkiye’nin temel sorunlarına eğilmediğini, ancak bu durumun artık değiştiğini söylüyor:
“Belki CHP geçmiş yıllarda Türkiye’nin temel sorunlarıyla pek ilgili değildi. Biz yeni CHP’yiz. Yeni CHP’nin genel başkanı ve kadroları Türkiye’nin temel sorunlarıyla ilgileniyoruz: Yoksulluk, yolsuzluk, yasaklar…”
Ana muhalefet partisi Türkiye’nin ciddi sorunları bulunduğunu, iktidarın bu sorunların üstesinden gelemediğini savunuyor. Sorularımızı yanıtlayan Umut Oran, Türkiye’nin en ciddi sorunlarını şöyle sıraladı.
“Bunlardan birincisi, Kürt sorunu, Güneydoğu Anadolu’nun kalkınma sorunu ve terör sorunu… Bu üçü bir madde… İkinci olarak Türk ekonomisi ciddi bir tehdit altında: işsizlik, artan ticaret açığı, artan cari açık, artan borçlanma, gelir dağılımındaki eşitsizlik ve bölgeler arasında giderek artan ekonomik, sosyal ve kültürel eşitsizlik var. Üç, sosyal devlet sorunu: yani devlet yurttaşına adil bir toplumun eşit vatandaşı olarak hizmet götüremiyor. Sosyal devlette ciddi bir zafiyet var. Yoksul sayısı artıyor hızla. Yani hem işsizlik var hem yoksulluk var ve sosyal devlet sağlıklı bir şekilde çalışmıyor. Dört, demokrasi sorunu… Türkiye ne tam demokrasi klasmanına giriyor, ne yarı demokrasi klasmanına giriyor. Türkiye’ye hibrid veya melez rejim nitelemesi yapılıyor. Ve Türkiye buradan da çıkıp otoriter bir rejim istikametine doğru hareket ediyor. Yani bir demokrasi sorunu var, demokrasi sorunuyla birlikte bir insan hakları sorunu var, bireysel haklar ve özgürlüklerle ilgili bir özgürlük sorunu var. Ve bir eşitsizlik sorunu var özellikle kadınlar bakımından.”
İstanbul Milletvekili adayı Gürsel Tekin de Amerika’nın Sesi’ne yaptığı açıklamada özellikle yoksulluk ve yolsuzluk sorunlarına dikkati çekti:
“Yoksulluk sorunu var. 13 milyon yoksul var. Bu ciddi bir sorun. Yani 13 milyon yoksulu olan bir ülkede huzur beklemek çok zordur. Bizim birinci önceliğimiz bunu çözmektir. İkinci olarak yolsuzluk sorunu Türkiye’de çözülemeyen temel sorunlardan bir tanesidir. Bunu kısa süre içinde çözmek istiyoruz. En önemlisi yasaklı bir Türkiye olmaktan kurtulmak istiyoruz. Yani herkesin özgürce düşünebileceği, kendini ifade edebileceği, gazetelerin rahatlıkla manşet atabileceği, köşe yazarlarının kendi yazılarını yazabileceği bir Türkiye yaratmak istiyoruz.”
Umut Oran toplumsal mutabakat esasına dayalı olarak sivil toplum ve sendikaların katılımıyla bu sorunların üzerine gidileceğini söyledi. Acilen yeni anayasa çalışmaları başlayacağını belirten Oran, temiz ve saydam bir siyaset için iktidarların hesap verebileceği bir ortamın yaratılmasında kararlı olduklarını kaydetti. Kürt sorunuyla ilgili olarak da Oran, bölge için ekonomik teşvik politikalarının hazırlandığını, kimlik meselesinde de Avrupa Birliği süreci çerçevesinde sağduyulu adımlar atılacağını belirtti. Bu konuda, CHP seçim beyannamesinde, “Doğu ve Güneydoğu’da baskılara son verileceği, toplumsal barışın sağlanacağı, Kürt yurttaşların kimliklerini yaşamalarının önündeki engellerin çoğulcu ve özgürlükçü demokrasiyle aşılacağı,” yazılı. Beyannamede, “Özgür insan, sürdürülebilir kalkınma, sosyal adalet ve insanca yaşam, mutlu toplum, mutlu yurttaş, çağdaş yerleşimler ve gelişmiş kent toplumu, adil ve güvenli bir dünya için, CHP...” ifadesine yer veriliyor.
Seçim sonuçları konusunda beklentilerini sorduğumuz CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, mevcut kamuoyu yoklamalarının işaret ettiği seçim tahminlerini sert bir şekilde reddetti, AKP’nin yeniden iktidar olmasının mümkün olmadığını söyledi:
“Bunları söyleyenler bellidir. Yandaş medya: biliyorsunuz Türkiye’de özgür bir medya olmadığı için Sayın Başbakan kamu olanaklarıyla gazeteler ve televizyonlar oluşturdu. Ayrıca kamuoyu araştırmalarını yapan şirketlerin çoğu da iktidara yakındır. En önemlisi de yurttaşların kendilerini rahat bir şekilde ifade edebilecekleri bir ortamda olmadıkları için kamuoyu araştırması şirketlerinin tamamı yanılacaktır. AKP’nin Türkiye’de iktidar olması mümkün değildir, söz konusu değildir.”
