CHP Genel Başkan Yardımcısı ve gölge kabinede Milli Eğitim Bakanlığı’ndan sorumlu Milletvekili Suat Özçağdaş, “İktidar ve Bakan Yusuf Tekin, Öğretmenlik Meslek Kanunu teklifiyle ideolojik ve Abdülhamit dönemi eğitim anlayışını hayata geçirmek istiyor” diyerek, TBMM’ye getirilen bu teklife karşı 24 saatlik açık kürsü eylemi yapacaklarını açıkladı.
Özçağdaş, beraberinde CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, TBMM Milli Eğitim Komisyonu’ndaki CHP’li vekiller Nurten Yontar, Hikmet Yalım Halıcı, Fethi Açıkel ile Mustafa Adıgüzel, CHP PM üyesi Armağan Erdoğan ve CHP Grubu’nun eğitim uzmanları Murat Kaymak ile Ali Taştan, bugün Türkiye’de eğitim alanındaki gelişmelerle ilgili kapsamlı değerlendirmede bulundu.
“Dört kez müfredat ve 16 kez de ders içeriklerinde değişiklik yapıldı”
Milli Eğitim Bakanlığı’nın Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında uygulamaya konulacağını açıkladığı “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” başlıklı eğitim programına karşı sendikaların açtığı davalara destek vereceklerini kaydeden Özçağdaş, CHP olarak da hukuki süreç hazırlığı yapıldığını bildirdi.
Bakan Tekin’in ideolojik yaklaşarak “eğitim” yerine “maarif” kelimesini tercih ettiğini belirten Özçağdaş, MEB’in hayata geçirme kararı aldığı eğitim modeliyle okul öncesi eğitim dahil olmak üzere Türkiye’nin neredeyse yüzyıl öncesine, Abdülhamit dönemine geri götürülmeye çalışıldığını söyledi.
Özçağdaş, “Bu iktidar döneminde MEB eliyle müfredat, yani tüm eğitim sistemi, dört kez sil baştan değiştirildi. Yine 16 kez de ders içeriklerinde detaylı değişiklikler yapıldı. Şimdi de Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’yle kendi iktidar dönemlerinde getirdikleri iyi ve bilimsel eğitim modeli uygulamalarını dahi ortadan kaldırıyorlar. Bilimsellikten tamamen uzak bir ideolojik bir yaklaşımı eğitim modeli olarak dayatıyorlar” dedi.
“Akademisyenler, öğretmenler de açık hava kürsüsünde söz alacak”
AK Parti’nin 22 yılı aşkın iktidarında eğitim alanında sağlıklı ve uzun vadeli planlama yapmadığını söyleyen Özçağdaş, TBMM’ne sunulan Öğretmenlik Meslek Kanunu teklifinin, mesleki ilkeleri ve çalışma koşullarını düzenleyen bir kanun olamayacağını kaydetti.
Bu teklifle öğretmenlik eğitimi alan gençlere, “iktidar kontrolünde olacak Milli Eğitim Akademisi’ne kabul alamazsa veya akademiyi bitiremezse öğretmen olamazsınız” denildiğini söyleyen Özçağdaş, “İktidar, Cumhuriyetçi, Atatürkçü, sosyal demokrat öğretmenleri saf dışı bırakmaya çalışıyor. Sadece kendi görüşündekilere öğretmen olma olanağı tanınması planlanıyor. Biz de Milli Eğitim Akademisi kurulmasını isteriz. Ancak bu kanun teklifindeki yapıyla öğretmenlik eğitimi alanlara, ‘biz sizi seçmediğimizde öğretmen olamazsınız’ denilecek. MEB’in öğretmen kadrosunda sadece iktidara yakın görüştekiler çalışacak. Başka görüşte öğretmenler olmayacak. Bu amaçla teklif hazırlayan Bakan Tekin, eğitim değil ‘maarif’ dediği milli eğitim alanına tamamıyla ideolojik yaklaşıyor” diye konuştu.
Öğretmenler için haklar öngörmeyen, onlara sadece sorumluluk ve ödev yükleyen kanun teklifine karşı 24 saatlik kürsü eylemi düzenleyeceklerini açıklayan Özçağdaş, “Bu etkinliği açık alanda, parklarda yapmayı düşündük. CHP’nin bu kapsamdaki görüşlerinin ifade edildiği, 22 ayrı konu başlığında ve o alandaki sorunları kavramlaştırmasını içeren bir bölüm var. Akabinde akademisyen, uzmanlar, sendikalar gibi konuklar da olacak. Çok farklı kesimlerden kişiler eğitimle ilgili görüşlerini kamuya açık bir alanda 24 saat paylaşacak. Genel başkanımız Özgür Özel de eyleme katılacak” bilgisini paylaştı.
Özçağdaş, ayrıca Bakan Tekin’den randevu talep etmeyeceğini belirterek, Tekin’in ideolojik yaklaşımı nedeniyle kendisiyle görüşülmesinden sonuç alınabileceğini düşünmediğini aktardı.
Teklifte öğretmenlik mesleği için akademi eğitimi şartı var
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Anayasa Mahkemesi'nin önceki Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu iptal etmesi üzerine yeni teklifi Cumhurbaşkanlığı’nda hazırladıklarını açıklamıştı.
“Herkesin görüşüne saygı duyuyorum. Ama herkesin de bizim görüşümüze saygı duymasını istiyorum” diyen Tekin, eğitim modeli ve kanun teklifinin “laiklik karşıtı” olduğu yönündeki eleştirileri reddetti.
Bakan Tekin, “Laiklikle ilgili yapılan eleştirilerin hiçbirisini kabul etmiyorum. Aradaki fark şu; sizin laiklik anlayışınızla, benim bilimsel yorumlarda okuduğum laiklik anlayışı arasında ciddi fark var. Ben laikliği dini inanç ve ibadet hürriyeti üzerine konumlandırıyorum. Ama bazı arkadaşlarımız, hâlâ geleneksel Türkiye'de uygulanan Fransız tarzı jakoben laiklik anlayışı çerçevesinde belli din ve inançlara mensup kişilerin inanç ve ibadet hürriyetlerini sağlıklı yaşayamamasını kurguluyor.
Dolayısıyla burada bir anlayış farkı var. Bakanlık olarak şu konuda sizi temin etmek isterim: Laik ve bilimsel eğitim konusunda attığımız adımlarla ilgili hiçbir sıkıntı yok, bunu özellikle söylemek istiyorum” demişti.
Teklife göre, Milli Eğitim Akademisi'nde öğretmen adaylarına verilecek hazırlık eğitiminin süresi dört dönem olacak. Eğitim alacak her aday güvenlik soruşturmasından geçecek. Akademide her bir teorik dersten en az iki yazılı sınav yapılacak. Ders geçme notu 100 üzerinden 60 olarak belirlendi.
Bir derste başarısız olanlara ek bir sınav hakkı verilecek. Ek sınavda da 60'ın altında puan alanların akademi ile ilişiği kesilecek.
Adayların edindikleri bilgi ve becerileri sınıf ortamına ne kadar yansıttığı da ölçülecek. Uygulamalı derslerden 70'in altında alanların akademi ile ilişiği kesilecek.
Öğretmen adayları, akademideki eğitimleri boyunca disiplin cezalarına da uygulanabilecek. “Örgüt ve siyasi propaganda yapan, eyleme katılan, şiddete teşebbüs eden veya sözlü veya cinsel tacizde bulunanlar” ise akademiden atılacak.
Teklifte, öğretmenlere farklı gerekçelerle ceza verilmesine ilişkin hükümler de var.
Forum