Almanya'da Başbakan Angela Merkel’in partisi Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) ile kardeş partisi Hristiyan Sosyal Birlik Partisi‘nin (CSU) ortak başbakan adayı "Türk dostu" olarak bilinen Armin Laschet oldu.
CDU’nun geçen Ocak ayında liderliğine seçilen Laschet, Almanya’nın en kalabalık nüfuslu eyaleti olan Kuzey Ren Vestfalya başbakanlığını da yürütüyor. Laschet ile seçimlere sadece Bavyera'da giren kardeş parti CSU’nun lideri ve eyalet Başbakanı Markus Söder arasında pazarlıklar son ana kadar sürdü.
Söder’in Almanya’da 'Birlik Partileri' olarak tanımlanan CDU/CSU’nun adayı olma konusundaki ısrarı beraberinde son günlerde ateşli tartışmaları getirirken, CDU Merkez Karar Yürütme Kurulu (MKYK) üyeleri dün gece bir kez daha bir araya geldi ve Laschet’i başbakan adayı gösterme kararı aldı. Dünkü toplantı öncesinde, "Nihai kararı ‘büyük kardeş’ CDU verecek. Ben de CSU lideri olarak alınacak her türlü karara saygı duyacağım” diyen Söder, bugün adaylık yarışından çekildiğini ve seçim sürecinde Laschet’i destekleyeceğini açıkladı.
Kamuoyu araştırmalarında özellikle CDU’lu seçmenlerin Söder’in adaylığını tercih ettikleri ortaya çıkmıştı. CDU’nun aldığı kararın, partinin güçlü isimleri Federal Meclis Başkanı Wolfgang Schauble ve eski lider Annegret Kramp-Karrenbauer‘in Laschet’ten yana koydukları tavırla bağlantılı olduğu tahmin ediliyor. Armin Laschet, Corona sürecinde Kuzey Ren Vestfalya Başbakanı sıfatıyla aldığı kararlar nedeniyle sıklıkla eleştirilmişti. Almanya’nın pandemi sürecinin ikinci dalgasında salgının bir türlü kontrol altına alınamaması nedeniyle CDU oylarını ciddi bir oranda gerileme trendine girdi.
Laschet Merkel'in "açık kapı" göç politikasına koşulsuz destek vermişti
İnançlı bir Katolik olan Laschet’in adaylığının netleşmesinden sonra Berlin’de yapılan ilk analizler CDU’nun tercihini, 26 Eylül’deki genel seçimlerden sonra siyasetten ayrılacağını açıklayan Başbakan Merkel’in çizgisinin devamından yana yaptığı şeklinde oldu. Merkel, partisinin kendi koltuğuna oturabilecek adayı konusunda açık tavır almadı, ancak Laschet’in CDU liderliğine seçilmesinde arka planda yönlendirici isim oldu.
CDU içinde merkez sağda yer alan ve aşırı muhafazakar değerleri savunanlara alternatif isim olarak bilinen Laschet, 2015 yılında yüzbinlerce sığınmacı Balkan rotası üzerinden Almanya'ya geldiğinde Merkel‘in "açık kapı" politikasına koşulsuz destek veren sayılı politikacılardandı.
60 yaşındaki Armin Laschet, hem partisi CDU içinde hem de Alman medyasında "Türk Laschet" olarak da anılıyor. 2005 yılında, 1 milyona yakın Türkiye kökenli göçmenin yaşadığı Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde kurulan Göç Bakanlığı’na gelen Laschet, ondan sonraki süreçte başta Türkiye kökenliler olmak üzere göçmenlerin uyumu konusunda örnek oluşturan çalışmalar yaptı.
"Türk dostu" Laschet Türkler'in siyasete girmesine ön ayak oldu
Sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD) partisinin yıldızının yükseldiği 2013 sonrasında ısrarla Almanya’nın bir göç ülkesi olduğu fikrini sahiplendi ve İslam’ın ülkenin bir parçası olduğunu savundu. Kuzey Ren Vestfalya’da yaşayan Türkiye kökenlilerin temsilcileri ve kurumlarıyla sürekli iyi ilişkiler içinde olan Laschet, çok sayıda Türkiye kökenli göçmenin siyasi kariyer yapmasına da olanak sağladı.
Armin Laschet, Türkiye politikaları konusunda da Merkel'in çizgisinin devamını temsil eden bir siyasetçi. Merkel gibi "verdiği sözde durma" ilkesini savunurken, yaptığı açıklamalarda Türkiye ile AB arasında yürütülen tam üyelik müzakerelerinin sürmesinden yana tavır aldı. Son dönemde Türkiye'nin hukuk devleti konusundaki eksikliklerini dile getiren Laschet, buna rağmen Türkiye'nin jeopolitik önemini öne çıkararak Berlin ve Ankara arasındaki gerilimleri azaltma ve Türk tarafı ile diyalog çağrıları da yaptı.
Birlik Partileri, Armin Laschet’in adaylığın kesinleşmesiyle zor bir süreci aşarken, gözler daha şimdiden 26 Eylül’deki genel seçimlere çevrildi. Yapılan tüm analizlerde, Laschet’in Merkel’den boşalacak koltuğa oturabilmek için, önce Yeşiller’in adayı Annalena Baerbock’u yenmesi gerekeceği belirtiliyor. Kamuoyu yoklamalarına göre Yeşiller, Birlik Partileri’nin hemen ardında ikinci
sırada bulunuyor ve şu sıralar Almanya’daki siyasi rüzgarın Yeşiller’den yana estiği dikkat çekiyor.